Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu toplantısında ilk olarak, İdari Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi gündeminde bulunan Sosyal Sigortalar Değişiklik Yasa Önerisi’nin komitede ivedilikle görüşülmesi tezkeresi oybirliğiyle kabul edildi.
Daha sonra Meclis Başkanı Zorlu Töre, T.C. TBMM Milli Savunma Komitesi Başkanı ve üyelerinin bir müddet Meclis çalışmalarını izleyeceği bilgisini verdi.
Genel Kurul’da daha sonra Üst Kademe Yöneticiliği Yapan Kamu Görevlilerinin Atanması Hakkında Değişiklik Önerisi’nin ivediliğiyle ilgili tezkere ele alındı.
Üst Kademe Yöneticiliği Yapan Kamu Görevlilerinin Atanması Hakkında Değişiklik Önerisi’yle ilgili konuşan CTP Milletvekili Erkut Şahali, önerinin Dijital Dönüşüm ve Elektronik Devlet Kurumu’nun çalışabilmesi için yapıldığını dile getirdi. Şahali, böylesine önemli bir kurumun faaliyetlerine başlaması için kurumsal yapısının tamamlaması ve bir başkan ile yönetilmesinin önemli olduğunu kaydetti.
Bu kurumun bir an önce çalışmalarına başlamasının önemine işaret eden Şahali, “Peki hükümette bu irade var mıdır? Eğer öyleyse neden bunun için gerekli olan değişiklik önerisi hükümete mensup bir milletvekilinden gelmedi?” diye sordu.
Şahali, bu öneriye olumlu oy vereceklerini ancak hükümetin bu konudaki iradesini duymaya ihtiyaçları olduğunu belirtti.
Bunun üzerine kürsüye çıkan Maliye Bakanı Özdemir Berova da otomasyon ve e-devlet projesinin hükümetin birincil öncelikli konularından olduğunu kaydetti.
E-devletin hayata geçmesi adına çalışmaların her platformda, gerek bakanlıklar, gerekse e-devlet oluşumu düzeyinde süratle hayata geçmesinin önceliklerinden olduğunu vurgulayan Berova, “Hükümet iradesi vardır” dedi.
Önerinin neden hükümetten gelmediği sorusu üzerine de Berova, Anayasa’nın bazı konuların yasa önerisi şeklinde gelmesinin önünü açtığını hatırlattı. Berova, yasa çalışmalarının hükümete mensup vekillerin de yer aldığı gruplarda ele alındığını belirtti. Berova öneriye olumlu oy vereceklerini kaydetti. Ardından öneri oybirliğiyle kabul edildi.
Daha sonra Muhaceret Dairesi Görev Kuruluş ve Çalışma Esasları Değişiklik Yasa Tasarısı’nın ilgili komitede ivedilikle ele alınması konusundaki tezkere ele alındı ve oy birliğiyle kabul edildi.
Genel Kurul’da daha sonra Askerlik Değişiklik Yasa Önerisi’nin ilgili komitede ivedilikle görüşülmesi ele alındı
-Canaltay
Askerlik Değişiklik Yasa Önerisi’yle ilgili konuşmak için kürsüye çıkan öneri sahibi UBP Milletvekili Resmiye Canaltay, Askerlik Yasası’nın yıllar önce revizyona uğradığını, geçen sürede yaşanan mağduriyetleri göz önüne alarak, gençlerin ülkeye aidiyetlerini artırmak için bu hazırlığı yaptıklarını söyledi.
Yoklama kaçağına düşen ve ailelerine kavuşamayan gençlerin sorunlarını çözerek birçok gencin bu durumuna son vereceklerine inanç belirten Canaltay, GKK Komutanı ve GKK yetkililerine yasanın hazırlanmasında verdikleri destek için teşekkür etti.
CTP Milletvekili Erkut Şahali de Askerlik Değişiklik Yasa Önerisi’yle ilgili söz alarak, askerlik gibi hassas bir konudaki değişiklikte, ilgili makamlarla yapılacak çalışmanın önemli olduğunu ancak yasanın nihai şeklinin Meclis’te biçimlendirileceğini ve vekillerin iradesi doğrultusunda hayata geçeceğini kaydetti.
İvedilik talebine olumlu oy vereceklerini belirten Şahali, bunun kadar önemli bir diğer meselenin de ateşkes koşulları hüküm sürdüğü için olumsuz oy verilen Vicdani Ret Yasası olduğunu ifade etti.
Vicdani ret konusunun, bedelli askerlik kadar ivedi bir konu olduğunu belirten Şahali, bedelli askerliğin askerlik bakımından yol açacağı sonuçlarla vicdani rettin yaratacağı sonuçlar arasında kendileri için bir fark olmadığını söyledi.
Şahali, iki yasanın birleştirilerek görüşülmesi hususunda komitede ısrarcı olacaklarını belirtti.
Tezkere oybirliğiyle kabul edildi.
Ardından CTP Grup Başkanlığının Sayıştay Komitesi üyelerinde değişiklik talebi ele alındı. CTP’nin Sayıştay Komitesi üyesi Lefke Milletvekili Salahi Şahiner yerine Lefkoşa Milletvekili Sami Özuslu’nun görevlendirilmesiyle ilgili tezkere oya sunuldu ve oybirliğiyle kabul edildi.
Daha sonra CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman 62’nci madde tahtında son siyasi gelişmeler başlıklı konuşma yaptı.
Konuşmasında Ercan’da yaşananları ele alan Erhürman, Ercan’da uçuş güvenliğiyle ilgili sorunların sürekli basına yansıdığını, bunun da insanlarda endişe yarattığını belirtti.
Ercan Havaalanıyla ilgili süreçte havaalanı yapım taleplerinin inceleme komisyonunca incelenmesinin söz konusu olduğunu kaydeden Erhürman, yapım sırasında uzmanların, uluslararası kurallara göre süreci kontrol edeceğinin ortaya konduğunu kaydetti.
Ancak 20 Temmuz’da havaalanını açabilmek için ilgili tüzüğe geçici madde eklenerek, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanının uygun görülmesi halinde havaalanının eksikliklere rağmen açılabilmesine olanak sağlandığını dile getiren Erhürman, bakanın şahsına 6’şar aylık sürelerle havaalanını çalıştırma yetkisi de verildiğini söyledi.
“Memlekette şu anda havaalanında can güvenliği ve uçuş güvenliği Erhan Arıklı’nın çok zengin bilgi birikimiyle atacağı imzaya bırakıldı” diyen Erhürman, “Ben Ulaştırma Bakanı olsaydım bana da bu yetki verilmemeliydi. Kim olursa olsun hiç kimse her alandaki kuralları bilirim diyemez” şeklinde konuştu.
Bu meselenin Erhan Arıklı meselesi de olmadığını dile getiren Erhürman, tüzüğün Bakanlar Kurulu imzasıyla çıktığını, yaşananlardan tüm Bakanlar Kurulu’nun sorumlu olduğunu ifade etti.
Konuyla ilgili sözleşme maddelerini okuyan Erhürman, sözleşme yapılacak masrafları, tartışmasız şekilde yetkili şirkete yüklediği halde gelinen noktada konunun tartışmalı hale getirildiğini dile getirdi.
Sözleşmedeki tüm maddelere rağmen ek sözleşmelerle, esas sözleşmedeki konuların ihtilaflı hale getirildiğini kaydeden Erhürman konunun tahkim heyetine havale edildiğini belirtti.
Erhürman, hükümeti bu konuda uyardıklarını ifade ederek, “Hayatımda böyle korkunç bir senaryo görmedim” şeklinde konuştu.
Ekmek fiyatı konusunda alınan karar ve yaşanan sürece de işaret eden Erhürman, bu karar sonrası ekmek üreticilerinin Başbakan ile görüşme taleplerini ifade ettiğine işaret etti.
Eğer üreticiler minimum karla çalışıyorsa, “sen zarara uğra, bir şey değil ama şu fiyata sat” denemeyeceğini ifade eden Erhürman, yapılması gerekenin zorunlu ihtiyaçları tespit edip, denetimli mal kapsamına almak ve maliyet fiyatlarına da bakarak ya narh, ya da sübvansiye ile ilerlenmesi gerektiğini anlattı.
İlgili kesimlerle görüşülmeden adım atılmaması gerektiğini dile getiren Erhürman, insanların zorunlu ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak hale geldiğini kaydetti. Erhürman uygulamayla ilgili ille bir yerlere bakılmak istenirse Güney Kıbrıs’a da bakılabileceğini söyledi.
Eczaneler ve ilaç konusuna da değinen Erhürman, kamu kurumu niteliğindeki bir meslek kuruluşu olan KTTB ile istişare yapılmadan hareket edilmesinin kabul edilebilir olmadığını dile getirdi. “Memlekette artık karar almaya yetkili kurumları sözleşmeyle mi kuruyoruz” diye soran Erhürman, denetleme ve etik kurullarının sözleşmeyle kurulamayacağını ifade etti.
Son zamanlarda gündemde olan 2005 tarihli Taşınmaz Mal Komisyonu Kuruluş Yasası ve 2008’de bu komisyonun yetkilerini genişleten yasaya işaret eden Erhürman, 67/2005 tarihli Taşınmaz Mal Komisyonu Yasası’nın amaç kısmında, komisyonun iki bölgeli yapı zemini üzerine kurulduğuna işaret etti. Erhürman, 2005 tarihli yasanın da 2008 tarihli yasanın da Annan Planı’nda yer alan zemine işaret eden ifadeler içerdiğini kaydetti.
Tufan Erhürman, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın adaya gelmesi sonrası yapılan açıklamalara işaret etti. Erhürman, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “Egemen eşitlik olmadan biz bu işlere girmeyiz” demeye devam ettiğini ancak egemen eşitlikle ne ifade edildiği konusunda bir açıklama yapmadığını kaydetti.
Geçmiş dönemlerde Türk tarafının eşit egemenlikle neyi kastettiğini öğrenmek için geriye dönüp bakılabileceğine işaret eden Erhürman, Cumhurbaşkanı Tatar’ı eşit egemenlikle ne kastettiğini açıklamaya çağırdı.
Kaynak : BRTK