Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fadime Tülücü kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte artan grip vakaları ile ilgili bilgi verici açıklamada bulundu.
Grip hastalığının daha ziyade bir kış hastalığı olarak düşünüldüğünü belirten Dr. Fadime Tülücü, “Grip, kış aylarında daha sık görülmekle birlikte tam olarak mevsim hastalığı diyemeyiz. Kış aylarında daha fazla görülmesinin bir sebebi hava ısısının düşmesine bağlı olarak kapalı ortamlarda daha çok bulunulmasıdır. Diğer bir sebep soğuk havalarda vücudun enerji ihtiyacının artması, buna karşın uygun beslenme ve uygun giyinmenin gerçekleştirilmemesi durumunda vücut direncinin düşmesidir.” dedi.
Grip Nedir, Soğuk Algınlığı Tanımı Aynı Hastalık İçin Kullanılır Mı?
Gripin, influenza A ve B virüslerinin sebep olduğu yüksek ateş, titreme, halsizlik, bitkinlik, kuru öksürük, şiddetli kas, eklem ve baş ağrıları gibi şikayetlerle seyreden bir hastalık olduğunu ifade eden Dr. Fadime Tülücü, hastalığın özellikle çocuklarda, yaşlılarda veya kronik hastalığı olan kişilerde çok daha ağır seyretmekte ve ölüme kadar varılabilen ciddi sonuçlara yol açabilmekte olduğuna dikkat çekti.
Soğuk algınlığının ise ateş olmaksızın, hafif kırgınlık, burun akıntısı, hapşırma gibi belirtiler ile kendini gösteren, halsizliğe yol açmayan bir hastalık olduğunu kaydeden Dr. Fadime Tülücü, bu hastalığın grip ile karşılaştırılmaması gerektiğini söyledi. Dr. Fadime Tülücü, özellikle risk gruplarında gribi soğuk algınlığı ile karıştırıp hafife almanın tehlikeli olabileceğini vurguladı.
Grip Nasıl Bulaşır?
“Grip olan kişi öksürük ve hapşırık ile etrafa damlacıklar saçar, bunların hava yolu ile solunması, hasta kişiler ile direkt temas edilmesi ya da hasta kişilerin ağız-burun akıntıları ile temas etmiş mendil, bardak, kapı kolu gibi eşyaların kullanımı ile hastalık bulaşır. Bulaştırıcılık, grip belirtileri başlamadan 1 gün önce başlayıp 5 gün sonrasına kadar devam eder, çocuklarda bu süre daha da uzayabilir.” diyen Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fadime Tülücü açıklamasının devamında şunları kaydetti:
Grip Geçirmek Bağışıklık Sağlar Mı?
Bu virüslerin yapılarında hastalık ile ilgili aktivite gösteren hemaglutinin H(H1, H2, H3) ve nöraminidaz N(N1, N2) olarak adlandırılan iki önemli bileşen vardır. Bu yapılar her yıl küçük değişimler göstererek yeni bir form kazanırlar ve bu değişiklik bağışıklık kazanmamıza rağmen tekrar tekrar hastalanmamıza sebep olur.
Grip Tedavisi Nasıldır?
Grip için bilinen spesifik bir tedavi yöntemi yoktur. Gripte ortaya çıkan şikayetlerin giderilmesine yönelik ilaçlar kullanılır. Bunlar ateş düşürücü, ağrı kesici, burun içi ödemi azaltıp tıkanıklığını giderici, burun akıntısını önleyici etki yaparlar. Ayrıca hapşırık ve kaşıntı için alerji etkili ilaçlar da kullanılabilir. Kullanılabilecek hiçbir ilaç masum değildir, hepsinin yan etkileri olduğu için doktor tavsiyesi ile bu yan etki riskini hesaplayarak kullanılması gereklidir. Hastaların çoğu, 7-10 günde kendiliğinden ve komplikasyonsuz iyileşir. Doktor önerisi ile kullanılan ilaçlara belirtilerin görüldüğü ilk 48 saat içerisinde başlanırsa iyileşme süresi birkaç gün kısalabilir, tedavi edilmezse özellikle çocuklarda ve yaşlılarda ikincil enfeksiyonlara zemin hazırlamakta ve zatürre,bronşit, orta kulak iltihabı, beyin zarı ve beyin dokusu enfeksiyonları gibi komplikasyonlara neden olabilmektedir.
Dengeli beslenme, bol sıvı tüketme, yatak istirahatı ve doğru ilaç kullanımı çok önemlidir. Virüslerin sebep olduğu bir infeksiyon olduğu için antibiyotik kullanmak gereksizdir. Bazan hastalığın hafif etkileri, iyileşmeden sonra da 1 veya 2 hafta devam edebilir.
Grip tedavisinde bazı özel durumlarda antiviral tedavi gereklidir. Bunlar, hastalığın ağır ve ilerleyici karakterde seyrettiği durumlarda, hastaneye yatmayı gerektirecek komplikasyonların görüldüğü veya böyle olma ihtimali olan yüksek riskli hasta gruplarında (bağışıklığı baskılayan ilaç kullanımı veya ağır kardiyovasküler, metabolik hastalığı vs. olanlar) kullanılır. Antiviral tedavi her zaman başlanabilir, fakat ilk 48 saat içinde başlanırsa daha etkili olacaktır.
Gripten Nasıl Korunabiliriz?
Gripten korunmanın başlıca yolu vücut direncinin düşmesini engellemekten geçer. Bu nedenle dengeli beslenmeli, bağışıklık sistemimizi kuvvetlendiren A, C , E vitamini, çinko, selenyum, magnezyum, omega 3 ve 6 içeren taze ve doğal gıdaları diyetimizden eksik etmemeliyiz. Bilinenin aksine sadece grip esnasında daha çok C vitamini almak iyileşmeyi hızlandırmaz. Demir eksikliği, D vitamini eksikliği enfeksiyona yatkınlığı arttıracağı için eksiklik varsa mutlaka tedavi edilmelidir.
Düzenli spor yapmak, stres, alkol ve sigaradan uzak durmak, mevsime uygun giyinmek, ağız, diş, burun temizliğine dikkat etmek gerekir.
Yeterli Ve Dinlendirici Bir Uyku Bağışıklık Sistemini Kuvvetlendirir
Vücut direncini korumada diğer önemli bir konu uyku hijyenini sağlamaktır. Yeterli ve dinlendirici bir uyku vücudun yenilenmesini sağlar ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Grip durumunda uyku öncesinde burun mutlaka yıkanmalıdır. Uyku esnasında başın normalden biraz daha yüksek olması hava yollarını daha açık tutar, aynı zamanda burun sekresyonlarının akciğere aspire edilmesini önler.
Odalarımızın nem oranının ayarlanması çok önemlidir. Solunum yollarımızda yabancı maddeleri yakalama işlevi gören küçük tüycükler vardır. Bunlar kuru havada yeterli fonksiyon gösteremezler. Kullanılan ısıtıcılar da genellikle oda havasını kurutur. Bu nedenle soba üstüne su dolu kaplar koyarak veya bu amaçla satılan özel ürünleri kullanarak mutlaka yaşadığımız ortamı nemli tutmalıyız.
Ayrıca kapalı ortamda mikrop konsantrasyonunun -özellikle öksüren hapşıran birisi var ise- daha fazla olacağını düşünürsek, bulaşma riski elbette daha çok artacaktır. Bu nedenle yaşadığımız ortamı sık sık havalandırmalıyız. Alışveriş merkezi, kapalı oyun salonları gibi yerlere daha az gitmeli, kalabalık olmayan saatleri tercih etmeliyiz. Sağlık açısından yüksek riskli kişiler, bu ortamlarda koruyucu maske takmayı alışkanlık haline getirmeliler. Yine böyle alanlarda elimizi, yüzümüze gözümüze, ağız ve burnumuza temas ettirmemeliyiz.
El Hijyenine Dikkat!
Unutmamalıyız ki gripten korunmada en önemli kurallardan biri el hijyenine dikkat etmektir. Ellerin sık sık su ve sabunla en az 20 saniye yıkanması gerektiğini unutmamalıyız.
Ortak kullanım alanlarındaki tuvaletlerde pratik yüzey dezenfektanları kullanılmalıdır.
Ayrıca grip olan kişilerin, evlerinde istirahat etmesi, kalabalık ortamlara gitmemesi toplum sağlığı açısından oldukça önemlidir. Böylelikle gribin daha fazla yayılmasının önüne geçilecektir.
Gripten korunmanın bir diğer yolu grip aşısı yaptırmaktır. Grip aşısı ile bir yıl önce salgın yapan virüsün zararsız ve zayıflatılmış kısımları insan vücuduna verilerek, vücutta 1-2 hafta içinde bağışıklık oluşturulması sağlanır. Eğer salgınlara neden olan virüs tipi, bir önceki yılınkine benzer ise erişkinlerde yaklaşık %70 oranında koruyucu olabilmektedir. Grip aşısı için en ideal zaman Eylül-Ekim aylarıdır. Grip aşısı; yumurta alerjisi olanlara, 6 aydan küçük bebeklere ve hamileliğin ilk 3 ayındaki kadınlara yapılmaz.