Polis Genel Müdürlüğüne bağlı Özel Soruşturma Şube Amirliği tarafından yürütülen soruşturma kapsamında dün “Özel Hayatın Gizliliğini İhlal” suçundan tutuklanan S.M. (E-57), bugün Lefkoşa Kaza Mahkemesine çıkarıldı. S.M.’ye 3 gün tutukluluk verildi.
Huzurunda verilen şahadeti değerlendiren Yargıç Zehra Yalkut Bilgeç ayrıca S.M.’nın soruşturmanın başlatılmasına neden olan şikayetleri yapan taraflarla ilgili iddiaların araştırılması için ayrı bir tahkikat memuru atanmasına ve konu hakkında 15 günde bir mahkemeye rapor verilmesine karar verdi.
Davayı, S.M.’nin ailesi yanında aralarında milletvekillerinin ve parti başkanlarının da bulunduğu bir grup da takip etti. Mahkeme salonuna alınması öncesi kendisini desteklemek için mahkemeye gelenler S.M.’yı alkışlarla karşıladı.
Hâkimin salona gelmesinden önce salondakilerle konuşan S.M. “Ben rahatım siz de rahat olun” dedi, insan kaçaklığı konusunu soruşturduğu sırada böyle bir suçlamayla itham edildiğini de söyledi.
-Soruşturma kapsamında 226 belge, 3 cep telefonu, 2 laptop, 1 kayıt cihazı ve 1 bilgisayar kasasına el konuldu
Davada görevli Polis Genel Müdürlüğü’ne bağlı Özel Soruşturma Birimi müfettişi Faysal Güden, olayla ilgili olguları aktardı.
Güden, zanlının “Özel Hayatın Gizliliğini İhlal” ve “Kişisel Verilerin Korunması Yasası’na Aykırı Hareket” suçlamasından tutuklandığını söyledi.
Güden, zanlının Kalkınma Bankasının özel bir şirkete verdiği krediyle ilgili alınan yönetim kararını sosyal medya hesabından yaptığı yayınlar üzerinden paylaştığını belirtti.
Zanlının 1 Ağustos 2022 ile 21 Mart 2024 tarihleri arasında yaptığı 12 farklı yayında iki sigorta şirketinin resmi dairelerle yazışmalarını tasarrufuna geçirip yayımlayarak bu şirketlerin ticari faaliyetlerine zarar verdiğini kaydeden Güden, 22 Mart 2024-26 Mart 2024 tarihinde Kıbrıs Türk Elektrik Kurumuna (KIB-TEK) ait arıza raporunu tespit edilemeyen bir şekilde ele geçirerek ifşa da ettiğini kaydetti.
Zanlının sosyal medya hesabından, özel bir şahsa ait mahkeme ithamnamesini de yayınladığını belirten Güden, ayrıca zanlının 12 Mart 2024’te yaptığı yayınında ise özel bir firmanın işçi getirmek maksadıyla yaptığı ve üzerinde kişilere ait kişisel verilerin de olduğu başvuru belgesini yayımladığını da kaydetti.
Mahkemeden alınan emir gereği tutuklanan zanlının evinde arama yapıldığını söyleyen Güden, aramada, zanlının tasarrufunda 226 belge, 3 cep telefonu, 2 laptop, 1 kayıt cihazı ve 1 bilgisayar kasasına el konulduğunu belirtti.
Güden, tahkikatın devam ettiğini, zanlının ele geçirilen bu belgelere nasıl ulaştığının henüz belirlenemediğini, sıradan bir vatandaşın bu belgelere ulaşmasının mümkün olmadığına dikkat çekti.
-“Onları temizleyeceyik, her şey bize kalacak”
Güden, tahkikat devam ederken zanlının ülkeye 3’üncü uyruklu kişileri getiren kişiler hakkında “Onları temizleyeceyik, her şey bize kalacak” dediği ses kayıtlarının da ortaya çıktığını belirtti, tahkikatın bu yönde de devam edeceğini kaydetti.
-“Belgeleri leylekler getirdi”
Zanlı aleyhine getirilen suçlara yönelik zanlıya izahat sorulduğunda zanlının “suç olduğunu bildiğini ama ülkesi için yaptığını” söylediğini belirten Güden ayrıca, söz konusu belgeleri nasıl ele geçirdiğiyle ilgili soruya ise zanlının “Leylekler getirdi” yanıtını verdiğini söyledi, belgeleri zanlıya veren kişilerin de araştırılması gerektiğini kaydetti.
Pandemi döneminde koronaya yakalanan kişilerle ilgili bir listesinin de zanlının tasarrufunda bulunduğunu ifade eden Güden, listede bu kişilerin kimlik bilgilerinin de yer aldığını kaydetti.
Güden, şu ana kadar 5 müştekiden ifade alındığını, kişisel verileri ihlal edilmiş çok sayıda kişinin de kendilerine ulaştığını belirtti.
Güden, hayatın akışında normal bir insanın bu belgelere erişmesinin mümkün olmadığını kaydederek alınan emareler ve belgelerin incelenmesi için 3 gün tutukluluk talep etti. Savcı Senem Palabıyık da emarelere işaret ederek 3 günlük tutukluluk talebinde bulundu.
Zanlının avukatı Ünver Bedevi, zanlının tutuklu kalmasına itiraz etti, duruşmaya geçildi.
-“Talimatla şikâyet alındı… Şikâyet kampanyası başlattınız”
S.M.’nin avukatı Ünver Bedevi, “talimatla şikâyet alındığını” iddia etti “Şikâyet kampanyası başlattınız” dedi.
Tahkikat memuru Güden ise buna itiraz ederek, kendilerine ilk önce Kıbrıs Türk Müteahhitler Birliği yetkilisinin şikâyette bulunduğunu, şikâyetin basında duyulmasıyla sigorta şirketlerinden iki yetkili, Kalkınma Bankasından bir yetkili ve Elektrik Kurumundan bir yetkilinin şikâyet için kendilerine başvurduğunu anlattı, polisin kendisine yapılan şikayetleri incelemekle yükümlü olduğunu hatırlattı.
İddiaların “kurgu” olduğunu da savunan Bedevi, 2020 ile 2024 arasındaki olayların tahkikatının birlikte yapıldığını söyledi. Güden ise buna yanıt olarak, zanlının sosyal medyadan yaptığı yayınlarda her şeyin apaçık ortada olduğunu, ne zaman olduğunun bir önem taşımadığını belirtti.
Avukat Ünver Bedevi, Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası’nın amacının devlet kurumlarıyla ilgili bilgilerin açıklanmaması olmadığını, Yasa’nın özel hayata ait, örneğin cinsel içerikli kayıtların yayınlanmaması adına hazırlandığını söyledi.
“Zanlının Basın Emekçileri Sendikası’na (Basın-Sen) üye olduğunu” da kaydeden Bedevi, gazeteci sıfatına haiz birinin, kamu yararı için, devlet kurumlarını da içeren yolsuzlukları yayınlamasının bu yasa kapsamında ele alınamayacağını söyledi.
Bedevi, tutukluluğun peşin cezalandırma anlamına geleceğini söyleyerek, zanlının kaçması ya da tahkikata etmesi gibi bir durum olmadığını söyleyerek tutukluluğa itiraz etti.
-“Böyle bir operasyon bekliyordum… Ben terörist değilim… Ülkede umudu ayağa kaldırmaya çalışıyorum”
Verilen aranın ardından zanlı S.M. de dinlendi. Bir süredir tehdit aldığını kaydeden zanlı, “Böyle bir operasyon bekliyordum. Ama bu operasyonun haftaya olacağını sanıyordum. Ben polise bu belgelerin suç olduğunu bildiğime yönelik beyanda bulunmadım.” dedi.
“Ben terörist değilim” şeklinde devam eden zanlı S.M. ülkede umudu ayağa kaldırmak için çalıştığını ifade etti; “Umudunu kaybeden bir toplumu, yolsuzlukları konuşmaya korkan insanları ayağa kaldırdığını” söyledi.
Yardım kampanyaları düzenleyen biri olduğuna işaret eden zanlı, “Şu an 300 gıda paketimin içindeki hellimler bozuldu… Bu tezgahlanmış senaryo içinde halkı da mağdur ediyorlar… Ben yatarım ama halkın umudu kırılıyor” şeklinde konuştu.
Yayımladığı belgelerin çalıntı olup olmadığı sorulan zanlı, “Asla, öyle olsa çoktan hapiste olurdum.” dedi.
-“Adımı ömür boyu anma sana 200 bin sterlin veririm diyenler oldu”
Davaya konu olan belgelerin gerçek olduğunu ancak kimsenin bunu konuşmadığını ifade eden zanlı, kendisine “Adımı ömür boyu anma, sana 200 bin sterlin veririm” diyenler olduğunu ancak kamu yararı gereği yayınlarını sürdürdüğünü belirtti. Kaynaklarını açıklayıp açıklamayacağının sorulması üzerine zanlı S.M., gazeteci olduğunu söyleyerek kaynaklarını kesinlikle ifşa etmeyeceğini belirtti.
-“Siyasilerin özel hayatı olamaz… Kamu yararı varsa kimseden izin almam”
Kişisel hayatın kendisi için ev içinde çekilen görüntüler, cinsel içerikli videolar anlamına geldiğini söyleyen S.M. devlet kurumlarıyla ilgili konuları özel hayata dahil saymadığını belirtti, “Siyasilerin de özel hayatı olamaz.” dedi.
Yayınladığı belgelerde kişisel verileri yer alanlardan izin alıp almadığı sorulan zanlı, “Kamu yararı varsa kimseden izin almam.” cevabını verdi.
S.M. yayımladığı belgelerde yer alan konularla ilgili polise şikayette bulunup bulunmadığı sorusuna karşılık şahsen şikayette bulunmadığını söyledi.
Bilgi Edinme Yasasına göre bilgi isteyip istemediği sorulan zanlı, “Elimde olan evraklarla ilgili neden bilgi isteyeyim ki?” yanıtını verdi.
Yeniden söz alan zanlı avukatı Ünver Bedevi, Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası’nın “örtülü sansür” (blanket cencorship) maksadıyla kullanılmaması gerektiğini kaydederek, zanlının da dediği gibi ilgili yasanın örneğin cinsel içerikli videoların yayınlanmasını önleme maksadı taşıdığını öne sürdü.
Bunun üzerine Savcı Palabıyık, yasanın suçun kapsamına gerçek ve tüzel kişiyle ilgili her türlü bilgiyi içerdiğini belirtti. Yapılacak tahkikatın zanlının lehine ve aleyhine sonuçlanabileceğini vurgulayan Palabıyık, tutukluluk talebini yineledi.
Huzurunda verilen şahadeti değerlendiren Yargıç Zehra Yalkut Bilgeç, S.M.’ye 3 gün tutukluluk verilmesine, ayrıca ilgili soruşturmanın başlatılmasına neden olan şikayetleri yapan taraflarla ilgili iddiaların araştırılması için ayrı bir tahkikat memuru atanmasına ve konu hakkında 15 günde bir mahkemeye rapor verilmesine karar verdi.
Kaynak : BRTK