Duruma daha net bir teşhis koyabilmek adına tarafların açıklamalarına sırayla bir bakalım.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Bu kadar insan iki günlük bir toplantı meşguliyeti için New York’a gidecek. Madem ki oralara kadar gideceğiz, en azından bu toplantıdan bir şey çıkması lazım” dedi.
Bu mantıklı bir yaklaşım. Ancak içeriğine baktığımızda kafamızda bir takım soru işaretleri oluşmuyor da değil.
Mesela, Tatar açıklamasında kapılar meselesinin kendisini hayal kırıklığına uğrattığını söyledi.
Solar enerji konusunda da tıkanıklık yaşandığına işaret eden Tatar, mülkiyet konusundaki rahatsızlıklarını Holguin’e ifade ettiklerini söyledi.
Tatar’ın söylediklerinden hareketle, aslında tarafların New York’a “yakınlaşamadan” gitmekte olduklarını söyleyebiliriz.
Ancak bu noktada Tatar’ın “Madem ki oralara kadar gideceğiz, en azından bu toplantıdan bir şey çıkması lazım” sözlerine çok dikkat etmeliyiz.
Burada acaba Sayın Tatar neyi kastetmiş olabilir..?
Kapılar konusunu mu yoksa solar enerji meselesini mi..?
Yani şunu mu söyledi:
“Burada bu konuları çözemedik, bari New York’a gitmişken orada çözelim.”
Kapı açmak için New York’a kadar gitmeye gerek var mı..?
Elbette yok..!
O zaman Tatar neyi kastetti..?
“Toplantıdan bir şey çıkması lazım” sözünden ne anlamalıyız..?
Bu konuda tahmin yürütmek yerine doğrudan kendisine sormak daha faydalı olacaktır.
Söyleyemediği bir şeyler olabilir…
Tatar’ı şimdilik bırakalım ve Rum Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis’e kulak verelim.
Holguin-Hristodulidis görüşmesinin ardından açıklamada bulunan Rum Sözcü, müzakerelerin yeniden başlatılması konusunda olumlu sonuç alınması hedefiyle çabanın devam ettiğini son derece net bir şekilde ortaya koydu.
Tatar’ın aksine, kapılar ya da solar enerji konularına hiç değinmedi ve doğrudan müzakereler için çalıştıklarını söyledi.
Bir yandan Holguin’in müzakerelerin yeniden başlaması için yoğun çabalarını sürdürdüğünü ifade eden Letimbiotis, Holguin’in Güven Yaratıcı Önlemelere yoğunlaşıp yoğunlaşmadığı şeklindeki bir soru üzerine ise, bunun; sürecin yerini tutmadığını Kıbrıs Rum tarafının hedefinin , müzakerelerin kaldığı yerden yeniden başlamasının sağlanması olduğunu yineledi.
Bu önemli bir ifade, ancak sözcünün son sözleri daha önemli ve açıklayıcı olmuş…
Rum Sözccü Letimbiotis, bu ay yapılacak olan çok taraflı konferansta Kıbrıs sorununun özünün de ele alınacağını, Kıbrıs Rum tarafının görüşmeye yeterince hazır olduğunu ifade etti.
Evet, yeterince hazırlarmış…
Belli ki onlar Guterres’in istediği yanıtı hazırlamışlar…
Peki acaba bizde durum nedir..?
