1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Kendinden Kaçamazsın

Kendinden Kaçamazsın

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hayat bazen bizi durmaya zorlar. Ne kadar kaçarsak kaçalım, ne kadar dolanırsak dolanalım… Bir gün bir yerde, hiç beklemediğimiz bir anda kendimizle karşılaşırız. Aynada değil, kalbin en derin köşesinde. Ve işte orasıdır gerçek yolculuğun başladığı yer: Kendinle yüzleştiğin an.

Tekâmül, yani ruhsal olgunlaşma süreci, kulağa bazen çok mistik gelir. Sanki sadece spiritüel kitaplarda ya da bir dağın tepesinde oturan bilge kişilerin işiymiş gibi düşünülür. Ama gerçek şu ki; tekâmül, herkesin kapısını çalan, çok insani ve çok gerçek bir çağrıdır. Ve çoğu zaman, bu çağrı bir krizle gelir. Bir kayıpla, bir ayrılıkla, bir başarısızlıkla… Ya da sadece sabaha karşı uyanıp, boşlukta gözlerini tavana diktiğin bir sessizlikle.

Kendinle yüzleşmek kolay değildir. Çünkü bu yüzleşme, başkalarının seni kırmasından çok daha zor bir şeyi ister: Kendi kendini kırdığını fark etmek. Hatalarını, kaçtığın duyguları, görmezden geldiklerini, bastırdığın öfkeyi, kıskançlığı, sevgisizliği… Hepsini dürüstçe kabullenmek.

Ama şunu bilmek lazım: Yüzleşme bir mahkeme değil, bir arınmadır. Kendini suçlamak değil, kendini anlamaktır. Çünkü ancak anlayarak dönüştürebiliriz.

Bazı insanlar bütün hayatını dış dünyayı düzeltmekle geçirir. Eşini, çocuğunu, işini, arkadaşlarını değiştirmeye çalışır. Ama en büyük zafer, dış dünyada değil iç dünyadadır. En büyük dönüşüm, başkasını değil, kendini değiştirebildiğinde yaşanır.

Benliğin karanlık yanlarıyla tanışmak, oradaki korkuyu, öfkeyi, kırgınlığı fark etmek cesaret ister. Ama o karanlığın içinde saklıdır aslında en büyük ışığın tohumu. Ve o ışık, yüzleştiğin her anda biraz daha büyür.

Bazen “Ben neden hep aynı döngüyü yaşıyorum?” diye sorarsın. İşte cevabı, içindedir. Belki yıllardır kendini yalnız bırakıyorsundur, belki bir başkasından beklediğin sevgiyi önce kendine vermeyi unutmuşsundur. Belki affetmediğin bir yanın hâlâ sana küskündür. Bu yüzden tekâmül, dışarıya değil, içeriye doğru yürümektir. Ve her adımı, daha çok sevgi, daha çok farkındalık, daha çok öz şefkat ister.

Kendinle yüzleşmeye başladığında, aslında yeniden doğmaya başlarsın. Yaralarını sahiplenir, hatalarını onurlandırır, eksik yönlerini kabullenirsin. Ve sonra yavaş yavaş şunu fark edersin: En derin kırgınlıkların bile seni sen yapmıştır. Her düşüş, seni biraz daha gerçeğe yaklaştırmıştır. O gerçek ise sensindir. Hiç süslenmemiş, hiç maskesiz halinle SEN.

Bu yol kolay değil. Ama çok kıymetli. Çünkü bir gün dönüp baktığında, “İyi ki kendimden kaçmamışım,” diyeceksin. Ve o gün anlayacaksın: En uzun yolculuk, kalbine attığın o ilk adımla başlamış.

Kendinden Kaçamazsın
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Bizi Takip Edin
Bize Katılın