Cumhurbaşkanlığı seçimlerine günler kala, siyasi sahada heyecan ve hareketlilik artması gerekirken, Ersin Tatar cephesinde göze çarpan bir sessizlik dikkat çekiyor. AJANS Cyprus Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Turan, Aziz Karaaziz’in köşe yazısından yola çıkarak analiz yaptı.
Karaaziz’in yazısına göre, Tatar’ın performansı bir maraton gibi uzun soluklu değil; aksine 100 metre yarışına benziyor. Kazanmak veya kaybetmemek için motive olması gerekirken, Tatar cephesinde bir kabulleniş ve hareketsizlik gözlemleniyor. Ulusal Birlik Partisi (UBP) sahada kitlesel olarak organize çalışmasını sürdürürken, Tatar’ın konuşmalarının ötesinde etkinlikleri analiz eden veya sahadaki verileri stratejiye dönüştüren bir faaliyet görünmüyor.
Bu durum iki şekilde yorumlanabilir: Ya Tatar kazanacağına kesin gözüyle bakıyor, ya da yaklaşan seçimde kaybı kabullenmiş durumda. Karaaziz’in de belirttiği gibi, “CB Adayı Ersin Tatar tarafında yaprak kımıldamıyor.” Bu sessizlik, seçim sürecinde seçmenin dikkatini çekmesi ve motivasyonu artırması gereken kritik dönemde önemli bir risk unsuru olarak öne çıkıyor.
Öte yandan, Tufan Erhürman’ın saha çalışmaları ve ziyaretlerde karşılaştığı coşkulu ilgi, seçmen nezdinde ciddi bir motivasyon yaratıyor. Neredeyse bir ay önceden başlatılan bu çalışmalar, Erhürman’ın organize ve proaktif yaklaşımını ortaya koyarken, Tatar cephesinin sessizliğiyle keskin bir kontrast oluşturuyor.
Sonuç olarak, AJANS Cyprus Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Turan’ın analizine göre, Cumhurbaşkanlığı yarışında Tatar’ın stratejik hareketsizliği ve motivasyon eksikliği, UBP’nin kitlesel sahadaki emeğinin etkisini azaltabilecek kritik bir faktör olarak öne çıkıyor. 19 Ekim’de seçmen iradesi, bu sessizlik ve hareketsizliği değerlendirecek ve sonucu belirleyecek.
