Hayatıma yeni giren bir ifadedir, “Overthink saati”…
Ne kadar evveliyatı bilmiyorum çünkü ben duyalı çok olmadı ama oldukça benimsedim.
Bende var.
Çevremdeki birçok insanda da mevcut.
Bilmeyenler için özetlemek gerekirse, bir konuyu kafaya fazla takıyorsun ve durmadan onunla ilgili düşünüp çeşitli analizler yapıp kendince sonuçlar çıkarıyorsun.
Yerine göre işe yarayan ancak bazı durumlarda çeşitli sakıncaları olan bir alışkanlık.
Mesela son günlerde seçim konusu birçoğumuzun kafasına takıldı kaldı.
Eminim ki birçoğumuz seçimle ilgili overthink durumlarındayız.
Overthink durumlarındayız da sağlıklı bir sonuca varabildik mi..?
Bunun için ilk önce sağlıklı durumdan neyi kastettiğimizi bilmeliyiz.
Yani kime oy vereceğimizi mi..?
Yoksa kime neden oy vereceğimizi mi..?
Ya da kime oy verirsek kim daha çok zarar görür sonucunu mu..?
Çok farklı versiyonlar var, uzar gider.
İşin özüne dönersek, herkesin seçim algısı farklı.
Ama neredeyse tamamımız seçimin bir araç olduğunun idrakindeyiz.
Elimize bir fırsat geçtiğinin, bize ait bir güç olduğunun farkındayız.
Bu noktada seçime katılmamak ya da boykot etmek bir işe yarar mı alt başlığı açılabilir ama açmayacağız.
Seçimde oy verme nedenleri bence çok daha faydalı bir overthink olur.
Bu konuya kafa patlatmalıyız.
Oyumuzu kendimizin varacağı bilinçle ve şuurlu bir şekilde kullanmalıyız.
Son günlerde “sen kime vereceksin” soruları ve “ben henüz karar vermedim” kararsızlığı çok fazla duyduğum iki ifade.
Seçim hızlı bir şekilde geldi ve gündemimizin ilk sırasına oturdu.
Fazla heyecana kapılmadan ama öneminin farkında bir şekilde bu işi götürmeliyiz.
Çok fazla oıverthink olmadan sağlıklı kararlar verebilecek ve bunu irademize ekleyebilecek kapasitedeyiz sonuçta.
