İki parti de büyük, iki parti de güçlü.
Ülkemizin en eski ve köklü iki partisi, Ulusal Birlik Partisi ile Cumhuriyetçi Türk Partisi.
Sevelim veya sevmeyelim, oy verelim veya vermeyelim her ikisi de ülke demokrasimizin değişmezlerindendir.
İkisinden birisinin olmadığı bir ülke siyasetini ben düşünemiyorum.
Aynen Fenerbahçe ve Galatasaray’ın ikisinden birisinin futbolseverlerde yaratacağı boşluk gibi bir şey..
Siyasete dönersek, her iki partimiz de iki hafta sonraki seçime iddialı giriyor.
Başka favorisi olmayan bir seçim yaşayacağız.
Ya Ersin Tatar kazanacak ya da Tufan Erhürman.
İki farklı aday ve iki farklı siyaset yarışacak ve birisi kazanacak.
Adaylardan kazanan cumhurbaşkanı olacak..
Peki ya diğeri..?
Emekli mi olacak..?
Hayır, asla..!
Ne Tatar ne de Erhürman…
Emekli olmayacak.
Kaybetseler dahi yola devam edecekler.
Erhürman tüzük gereği genel başkan olamayacak. Ama CTP saflarında aktif siyasete devam edecek.
Aynı şekilde Tatar da UBP saflarına geri dönecek, o da aktif siyasete devam edecek.
Parti içerisindeki pozisyonlarını ise şimdiden kestirmek çok da mümkün değil.
Çünkü her iki partimizde de dengeler çok hassas. Duruma göre akış değişebilir.
Çok zaman kalmadı.
Cumhurbaşkanı kim olacak, aktif siyasete kim geri dönecek…?
Az kaldı az…
