Yine Güney Kıbrıs gazetelerinin ışığında bir süreç yaşıyoruz.
Çünkü bizdeki seçim manşetleri resmen kısır bir döngüye saplandı.
Ülkede hayat durdu herkes seçim derdine düştü.
Neyse ki az kaldı, haftaya bugün seçimi yapmış ve sonucunu da öğrenmiş olacağız.
Birkaç gün kim nasıl kazandı, kim neden kaybetti kulislerini de yapıp gerçek hayata kesin dönüş yapacağız.
Diye umuyorum…
Ama bu arada düşünmeden de edemiyorum:
Bizdeki lider mi yoksa Güney’deki lider mi..?
Esas belirleyici acaba hangisi..?
Hatırlayınız, Mehmet Ali Talat döneminde Hristofyas’ın seçilmesi federal çözüm beklentisi içerisinde olanlarda büyük memnuniyet yaratmıştı.
Sonuçta iki “eski” dost ve yılların iki yoldaşı bu kez kendi halklarının başında lider olarak buluşmuştu.
Ama olmadı.
Hristofyas o eski yoldaş Hristofyas değildi çünkü.
Hatta o kadar katıydı ki Mehmet Ali Talat’ın seçimi kaybetmesine bile neden olmuştu.
Peki o zaman bu iş nasıl olacak..?
Mesela şimdi bizde mevcut cumhurbaşkanı rakipleri tarafından masaya oturmamakla suçlanmakta.
Ama diğer yandan bu suçlamayı yapanlar benzer suçlamaları Hristodulidis için de sıralamaktalar.
Demek ki bizde her kim olursa olsun, Hristodulidis’in tutumu belirleyici olacak ve bir adım atılamayacaktı.
Zaten öyle de oldu…
O zaman ne yapacağız..?
Madem ki sadece bizim değişmemiz yetmiyor, demek ki o zaman Güney’de de bir değişim gerekli.
Ne yönde olacak bu değişim..?
En başta “Türklerin haklarını geri vereceğim” diyen birisi lazım.
Mevcut mu böyle birisi..?
Şu an için hayır..!
Peki görünürde olan, ya da yolda gelen var mı..?
Hayır…!
O zaman biz ne yapacağız..?
Uzlaşmaz Rum liderlerle masaya oturup zaman mı kaybedeceğiz..?
Sırf onların gönlü olsun diye tavizler mi vereceğiz..?
Bilen varsa söylesin..
Söylesin de biz de bilelim…
Bizdeki Lider mi Önemli Yoksa Güney’deki mi..?





