19 Ekim Cumhurbaşkanlığı Seçimine gerçek anlamda sayılı gün kaldı.
Önceki günkü yazımda bir anlamda kendime göre son sözümü söyleyip, yazımı şu bölümle noktaladım:
“19 Ekim Cumhurbaşkanlığı Seçimi sonrası halkımızı neler bekliyor?
Sonuç ne olursa olsun, günlük hayatımızda sorun, sıkıntı yaşanmaz. Neden?
Ülkemizde BAŞKANLIK SİSTEMİ YOK. Günlük hayatımızda hükümetin ve belediyelerin yeri cumhurbaşkanının çok önünde.
Siyasi partiler etkilenir mi? Mutlaka etkilenme olacak. Sonuç ne olursa olsun, özellikle seçilmeyen adayın tarafında ciddi sarsıntılar yaşanır.
Erken seçim olur mu?
Normalde erken seçim olmalı. Ancak erken seçim işine gelmeyip, zamana ihtiyacı olanlar seçimi 2027’ye kadar ötelemek isteyecek.”
***
Bugünden sonra ne yazayım ki?
Düşüncemde bir değişiklik olmadı.
Seçim sonucu bu saatten sonra kolay kolay değişmez. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle bağlantılı yazımı, seçim akşamı sonuçlar belli olduktan sonra yazacağım, sizler 20 Ekim 2025 Pazartesi sabahı okuyacaksınız.
Yazımın başlığı da son anda bir değişiklik yapmazsam, klasik bir başlık olacak… “HAYIRLISI OLSUN.”
Klasik diye tanımladığımı “HAYIRLISI OLSUN” başlığı, SONUCU TARTIŞMASIZ KABUL EDİLEN BİR SEÇİM SONRASINDA KULLANILACAK EN DOĞRU BAŞLIKTIR.
Bir seçim, daha tutanlardaki ıslak imzalar kurumadan tartışılır olursa öyle bir seçimde kazanan da kazandığına sevinemez.
***
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Bertan Özerdağ, geçtiğimiz hafta çarşamba günü KIBRIS TV’de program konuğumdu.
Cumhurbaşkanlığı seçim günü sabahın ilk saatlerden sonuçlar kesinleşene kadar yaşanacak olanları konuştuk.
Bertan Özerdağ, her aşamada, bağımsız yargımızdaki yargıçlardan oluşan Yüksek Seçim Kurulu ile İlçe Seçim Kurullarının, en yüksek düzeyde sorumluluk bilinciyle devrede olacağını anlattı.
Anlattıklarını dinledikten sonra, sandığa atılan oyların, müdahalesiz ortak iradeye dönüşeceğine var olan inancım geriye gitmedi.
***
Pazartesi günü de konuğum CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay’dı.
Uluçay’dan CTP’den sandıklarda kaç kişinin bulanacağını öğrenmek istedim.
“Sandık kurullarındaki temsilci ve gözlemcilerimiz yanında sandıkların yakın çevrelerinde bulunacak arkadaşlarımızı da düşündüğümüz zaman 3 bin dolayında arkadaşımız sandık başlarında ve sandık mahallinde bulunacak.”
Bunları söyledi Uluçay…
***
Sayım bitip, tutanaklar sandık kurulu üyeleri tarafından imzalandıktan sonra anında görüntü alınarak Seçim Kurullarına gönderilirken, adayların temsilcileri de tutanak görüntülerini kendi seçim merkezlerine iletilecek.
En önemlisi, ıslak imzalı seçim tutanakları her parti ya da aday temsilcisine de verilecek.
İtiraz varsa, tutanaklar imzalanmadan yapılacak.
Sonrasında hem kullanılmayan hem de kullanılan oy pusulaları, mühürler ve de ISLAK İMZALI TUTANAKLAR, polis eşliğinde ilçe seçim kurullarına ulaştırılacak.
Kullanılan oylar değiştirilemez; çünkü önemli olan oy kullanım yerinde yapılan sayım sonucunda oluşan ıslak imzalı tutanaklardır.
***
Oylar birleştirilirken kötü niyetli “hata” yapılabilir mi?
O da imkansız… Çünkü, orijinal, ıslak imzalı tutanaklar, tüm adayların temsilcileri aracılığıyla adayların seçim merkezlerine ulaştırılacak.
İhtilaf çıkarsa, canlı yayında kamuoyu önünde sayım yapılır.
Kısaca… Her seçmen huzur içinde sandığa gitsin, kendi inancıyla, kendi görüşüyle hangi adaya oyunu versin.
Allah aşkına kimse oyunu, maddi çıkara göre vermesin. OYUNU SATMAK, İNSANIN KENDİ VİCDANINA TECAVÜZ ETMESİDİR.





