Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs Rum tarafının kayıplar gibi son derece insani bir meseleyi siyasi emeller doğrultusunda kullanmaya devam ettiğini belirterek, Avrupa Parlamentosu binasında yer alacak bir anıt için Avrupa Birliği’nin 2026 bütçesinden fon ayrılmasını öngören önergenin kabul edilmesine sert tepki gösterdi.
Bakanlık, bu tür girişimlerin Kayıp Şahıslar Komitesi’nin (CMP) iki taraflı yapısına ve faaliyetlerine zarar verdiğini vurgulayarak, Avrupa Birliği kurumlarını bu tür adımlardan kaçınmaya davet etti.
“Bu Girişim, Kıbrıs Türk Halkına Karşı Büyük Bir Münasebetsizliktir”
Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, Rum tarafının kayıplar konusunu tek taraflı biçimde kullanmaya devam etmesinin ve Kıbrıs Türk halkının acılarını yok saymasının kabul edilemez olduğu belirtildi.
“Kayıplar konusunu kendi siyasi hedefleri doğrultusunda istismar etmeye yönelik bu girişim, başta kayıp yakınları olmak üzere tüm Kıbrıs Türk halkına karşı büyük bir münasebetsizliktir.”
Açıklamada ayrıca, Avrupa Parlamentosu’nun bu yönde bir adım atmasının, AB’nin tarafsızlık ilkesine gölge düşürdüğü ifade edildi.
“Kayıp Şahıslar Komitesi’nin Çalışmalarına Zarar Veriyor”
Bakanlık, söz konusu bütçe kapsamında Kıbrıs Türk halkına yönelik Mali Yardım Tüzüğü çerçevesinde CMP’ye doğrudan kaynak sağlandığını hatırlatarak, bu gerçeği en iyi bilen kurumun Avrupa Parlamentosu olduğunu belirtti.
“Avrupa Parlamentosu üyelerinin bu girişime destek vermesi, Avrupa Birliği’nin Kıbrıs meselesine yönelik tarafgir tutumunun yeni bir örneğidir.”
“Rum Tarafının Tek Yanlı Tarih Anlatısı Dayatılıyor”
Açıklamada, Avrupa Parlamentosu’nun 1974 Barış Harekâtı’nın sözde “kurbanlarını” anmak için anıt inşa etme kararının, Kıbrıs Rum tarafının tek yanlı tarih anlatısını güçlendirdiği ve Kıbrıslı Türklerin 1963–1974 yılları arasında yaşadığı zulüm ve acıların uluslararası hafızadan silinmesine hizmet ettiği belirtildi.
“Bu tutum, Avrupa Birliği’nin Rum tarafıyla dayanışmasını meşrulaştırmaya hizmet etmektedir.”
“Kayıpların Gerçek Hikâyesi Bilinmektedir”
Bakanlık açıklamasında, Kıbrıs Rum kayıpların büyük bir kısmının Yunan cuntasının 1974 darbesi sırasında kendi aralarındaki çatışmalarda hayatını kaybedenlerden oluştuğu, buna karşın Türk kayıpların çoğunun 1963’ten itibaren sivil halktan olduğu hatırlatıldı.
“KKTC olarak, kayıplar gibi insancıl bir konunun tek yanlı, gerçeklerle bağdaşmayan siyasi girişimlere alet edilmesine göz yummamız asla söz konusu değildir.”
Dışişleri Bakanlığı’ndan Çağrı: “Avrupa Kurumları Tarafsızlığa Dönmeli”
Bakanlık, başta Avrupa Parlamentosu olmak üzere tüm AB kurumlarını, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmalarına zarar veren girişimlerden uzak durmaya çağırdı:
“Bu gibi girişimler, iki toplum arasındaki güvenin tesisine zarar vermektedir. Avrupa kurumlarını, tarafsızlık ve adalet ilkelerine dönmeye davet ediyoruz.”
