Kıbrıslıyım… Lefkoşalıyım… Küçük Kaymaklılıyım…
Aslında daha doğru olan Küçük Kaymaklılıyım… Lefkoşalıyım… Kıbrıslıyım…
25 Aralık 1963’te EOKA’cı Rumların saldırısı karşısında TMT’nin sınırlı sayıda mücahidi, K. Kaymaklı’yı savunamadığı için K. Kaymaklı’nın 6 binin üzerindeki insanının yarısı Hamitköy’e, öteki yarısı ise Lefkoşa surlar içine kaçtı… Bir daha da dönemedik… Dolayısıyla K. Kaymaklı’da yaratılan kalıcı eserleri sahiplenme duygusu, yaşayamadım.
Lefkoşa’yı hayatım boyunca hep yaşadım. Neresine baksam en az 50 yıl geriye gidebilirim. 1974 sonrası Lefkoşa surlar içinde yaşayanlar GANİMETE HÜCUM EDERKEN, arkasına dönüp bakmadı. Lefkoşa’ya kalıcı dokunanlara saygım sonsuzdur.
***
Bandabuliya’yı tarihiyle bilmeyen Lefkoşa’yı bilmiş sayılmaz.
Market kültürü, Bandabuliya’nın çarşı karakterini, çarşı işlevini çok geriletti. İstenildiği kadar çaba harcansın, Bandabuliya, özellikle Cuma günleri halkın alış veriş için akın akın gittiği konuma gelemez.
Peki, yıpranarak yıkılmaya mı terk edilecek?
Elbette hayır.
Alış verişteki adres değişikliği, Kuzey Avrupa ülkeleri dahil, pek çok ülkede bandabuliya benzeri yerleri, yaşamında değişimine uygun değerlendirme noktasına taşıdı.
***
Bandabuliya için Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, önce hayal kurdu… Sonrasında hayalini tarif eden bir proje için ihaleye çıkıldı..
Pandemi öncesi ihaleye çıkıldı. Pandemiden olumsuz etkilendi uygulama. Ama tamamlandı.
19 Kasım 2025 günü bir zamanlar Bandabuliya’nın ağırlıkla eski Toptancılar Bölümü olan kısmında ARUCAD Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi ile Tiyatro ve Performans Sahnesinin açılışıyla ilgili Basın Toplantısı vardı.
O gün Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmacı’nın şu sözleri çok şey anlatıyordu:
“İhaleye çıktığımız zaman biz ARUCAD’ı seçmedik. ARUCAD gücünde üniversiteler ya da farklı kurumların bu binayı yeniden canlandırabilmesini hayal ettik. Ama o hayale bir tek ARUCAD sahip çıktı. Sayın Erbil Arkın sahip çıktı. Onlar bu ihaleye inandı, teklif verdi ve birlikte önemli bir yolculuğa başladık. Şehrin ve Surlariçi’nin gelişmesi için önemli üç hedeften biri, eğitimin Surlariçi’ne gelmesi; eğitim ve gençlerle birlikte Surlariçi dinamizminin desteklenmesiydi. Bunu başardığımız için çok mutluyum. Bu sürecin ilk adımından itibaren başarıya ulaşacağından emindim. Çünkü Erbil Bey’in, ARUCAD’ın daha önce yaptıklarını biliyordum ve kuruma güveniyordum. Bugün ortaya çıkan eser, çok büyük bir değerdir”
***
Sanatla harmanlanmış, hedeflerin değeri, evrensel olur…
Bu genel geçer bir doğrudur.
Peki, bizde bunun çok örneği var mı?
Bir elin parmak sayısı kadar, yoktur.
Son sürat servet sahibi olanların sarhoşluğunun bedelini, yükünü Kıbrıs Türk Halkı çekiyor. Kötü örnekler o kadar çoktur ki, güzel örnekler yıldız gibi parlıyor.
Tıpkı Lefkoşa Bandabuliya’daki dönüşümde Erbil Arkın’ın sanata her zaman öncelik veren anlayışıyla attığı imza gibi.
***
Erbil Arkın’ın kuyunun dibinde fırlayarak dışarı çıkan Kıbrıs’tan köylü bir ailenin çocuğu. Kendini öncelikle Londra’da keşfetti. Londra’nın çekim merkezi O’nu yutmadığı için sevdalısı olduğu Kıbrıs’tadır.
Zorunlu olmasa da NE YAPTIYSA SANAT AŞKIYLA YAPTI.
Felsefi derinli olan özlü deyişlerle ifade ettiği hedefler koydu.
Tıpkı, REACH THE STARS, gibi…
Çarşamba günkü basın toplantısında ARUCAD Kurucusu Erbil Arkın, başlatılan projelerin kısa vadeli düşüncelerle değil, nesiller boyu sürecek bir vizyonla yürütüldüğünü belirtti. Restorasyon ve dönüşüm çalışmalarının sadece bugünü değil, 15, 20, 50 hatta 100 yıl sonra bile yaşamaya devam edecek şehir değerlerini hedeflediğini vurgulayıp, “Torunlarımızın torunları bu mekânlardan faydalansın istiyoruz. Güzel, gurur duyacağımız bir Lefkoşa yaratmak için çalışıyoruz” dedi. … Ve konuşmasını, içten bir seslenişle, ‘ Reach The Stars…Durmayacağız; hayalleri gerçekleştirmek, sınırları aşmak için daha ileri gideceğiz” diyerek tamamladı.
***
Erbil Arkın, sadece Uray Sokak ve Bandabuliya bölgesi için değil, Lefkoşa Surlariçi’nin bütünü için bulunmazdır. Lefkoşa Türk Belediyesi ve gerektiği zaman hükümet, uyumlu çalışmayı başarırsa, Erbil Arkın, daha önce de belirttiğim gibi Lefkoşa için değer çalan değil, değer katan olur.





