Gazeteci Rasih Reşat, meslektaşı Aysu Basri Akter’in gazetecileri “Havuz Medyası mensubu” olarak nitelemesine sert tepki gösterdi. Reşat, o gece Cumhurbaşkanı’na soru sorma fırsatı doğduğu için yorgunluklarını bir kenara bırakıp geç saatlere kadar çalışan gazetecilerin emeğinin böyle bir söylemle gölgelenmesinin kendisini üzdüğünü söyledi.
Reşat, aslında bu tür programların yıllardır yapıldığını hatırlattı. Hüseyin Ekmekçi, kendisinin BRT Müdürü olduğu dönemde de yapıldığını hatırlattı.. Kendisi ise bunun çok daha eskilere, 25–30 yıl öncesine dayandığını belirterek, o dönemlerde kimsenin “Niye o var da bu yok?” tartışmasına girmediğini ifade etti.
Gazetecilikte kıskançlığın zaman zaman ortaya çıkabileceğini ama kötü niyetle birleşince yıpratıcı bir hal aldığını dile getiren Reşat, Akter’in sözlerinin kendisini kırdığını açıkça söyledi. “Aysu Basri Akter’in ‘Havuz Medyası’ ifadesi, meslektaşlarının emeğine haksız bir ithamdır” dedi.
Medya Etik Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Akter’in, bu mesleğin omurgasını oluşturan güven unsurunun ne kadar hassas olduğunu bildiğini belirten Reşat, bir gazetecinin itibarına zarar vermenin sonuçlarının ağır olabileceğine dikkat çekti. Ayrıca geçmişte defalarca benzer toplantılara davet edilen Akter’in, o zaman herhangi bir sorun görmediğini; bugün neden böyle bir çıkış yaptığının anlaşılır olmadığını söyledi.
Reşat, yazısında 2011’de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile yapılan o meşhur toplantıyı da hatırlattı. Akter’in o gün orada bulunan gazeteciler arasında olduğunu anımsatarak, “O zaman ‘havuz’ yok muydu?” diye sordu.
Son bölümde ise hayal kırıklığını açık bir dille ortaya koydu. Medya Etik Kurulu’na olan güveninin sarsıldığını söyleyen Reşat, “Bundan böyle kurulun vereceği kararları tanımayacağım” ifadeleriyle tepkisini dile getirdi.
Kaynak: Rasıh Reşat-Kanal T





