“Temiz Eller” (Mani pulite) operasyonu, 1990’larda İtalya’da siyasi yolsuzluklara karşı yapılan ve “Birinci Cumhuriyet” dönemini sona erdiren büyük çaplı bir yargı soruşturmasıydı.
Milano’da bir rüşvet skandalının patlak vermesiyle başlayan operasyon, birçok siyasetçinin, bürokratın ve iş insanının tutuklanmasına yol açtı.
Soruşturma, İtalya siyasetini derinden etkileyerek birçok büyük siyasi partinin dağılmasına neden oldu.
Operasyonun başsavcılarından biri Antonio Di Pietro idi ve soruşturma “Tangentopoli” (Rüşvet Şehri) olarak da bilinir.
Soruşturmaların sonucunda birçok kişi intihar etti, bazı siyasetçiler ülkeden kaçtı ve haklarında tutuklama kararı çıkarıldı.
O dönemden kalma bir isim olarak ne zaman devlet içerisinde bu tür operasyonlar gerçekleşse isim olarak “Temiz Eller” kullanılır oldu.
Son günlerde bizde de benzer durumlar yaşanmaya başlandı ve hemen isim olarak da “Temiz Eller” telaffuz edildi.
Çok da uygun olmadı kanımca.
Bizdeki temiz olmaktan şu an itibarıyla oldukça uzak.
Temizlik değil de acizlik daha fazla göze batmakta.
Olayı kişiler ya da siyasiler üzerinden değil, sistemin kendisini tartışarak ele almak lazım.
Sistem zayıf ya da etkisiz olursa insan faktörü yoldan çıkabilir.
Bunu ortadan kaldıracak bir sisteme ihtiyaç var.
Ülkemizde denetim zaafı olduğu bilinen bir gerçek.
Bunu ortadan kaldırmak gerek.
Devletin hem kendisini hem de özel sektörü denetleyen otomatik mekanizmalar oluşturması lazım.
Bunu yapmadığımız müddetçe daha çok bu tür olaylar yaşarız.
Kaderimiz değişmez.
Yıllar önce Başbakanlık Denetleme Kurulu tesis edilirken Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’ndaki tartışmaları meclis muhabiri olarak takip etme şansı bulmuştum.
O dönem Ulusal Birlik Partisi (UBP) iktidardaydı ve Derviş Eroğlu başbakandı.
Söz konusu yasa tasarısını Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) yanlış hatta tehlikeli bulmuştu.
Bu durumu da “başbakanlığa bağlı olması özerk hareket etmesini engeller. Bir durumun araştırılmasına başbakanın karar vermesi konuyu siyasileştirir” uyarısında bulunmuşlardı.
Yasa buna rağmen geçti, Başbakanlık Denetleme Kurulu da oluşturuldu.
CTP de yıllar sonra iktidara gelmiş olmasına rağmen değiştirmedi.
Halen de aktif.
Son dönemde yaşananlar bu konuda, yani denetim konusunda otomatik devreye girecek ve özerk olacak mekanizmalara ihtiyaç olduğunu gösterdi.
Birbirimize suç bulmak yerine çözüm kapılarını inşa edelim ve o yoldan yürüyelim.
Yoksa ne isim verirsek verelim çözüm bulamayız ve başa döner dururuz.
Temiz Eller mi Yoksa Aciz Eller mi..?





