1. Haberler
  2. Kıbrıs
  3. Güzelim Ada’da Sorumsuzluğun Bedelini Kim Ödeycek?

Güzelim Ada’da Sorumsuzluğun Bedelini Kim Ödeycek?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bugün geriye dönüp baktığımda, sayısız hükümet, başbakan, cumhurbaşkanı, bakan ve müdür gördüm; onlarca resmi toplantı yaptım, projeler sundum, görüş alış verişlerinde bulundum. Eminim benim gibi birçok iş insanı, sivil toplum örgütü ve vatandaş, benzer adımları atmıştır. Ama gelin görün ki; gelinen noktada, bu güzelim adada — teknolojinin, meteorolojinin, çağın tüm uyarılarının olduğu bir dönemde — kısa süreli bir yağmurun ardından sular bizi teslim aldı.

Evleri, arabaları, iş yerleri zarar gören halkımız var. Medyadan izlediğimiz kadarıyla, Gönyeli Barajı yıllardır bakımsız olduğu için su tutmamış ve dağdan gelen yağmur suları kontrolsüzce, Lefkoşa ve Gönyeli’ye dolmuş.

Sonra ne mi oldu? Belediye personeli, sivil savunma ekipleri, polis, itfaiye — adeta olağanüstü bir çaba ile devreye girdi; zarar en aza indirilmeye çalışıldı.

Ama sormadan edemiyorum: Bu sorumsuzluk, bu ihmâl bizim ne kadar süredir kanıksadığımız bir gerçek? Ne zaman görevlerimizi, sorumluluklarımızı savsaklamaya başladık? Uyarılara kulak vermek, zamanında tedbir almak neden bu kadar zor hale geldi? Neden ülkemiz, bizim için, bizim insanların refahı için bir şeye önem vermiyoruz?

Eğer bir proje yapılacaksa, ister özel sektör olsun, ister kamu başında durur, yakından takip ederiz. En iyi olsun diye gayret ederiz. Peki ya altyapı, kamusal sorumluluk, ortak yaşam alanları… Orada neden aynı titizliği göstermiyoruz?

Bugün, “Neden?” demekten vazgeçip, önümüze bakmalı. “Bir daha olmaz” demek yerine; geçmişin hatalarından ders çıkarmalı, yapılması gerekenleri yerine getirmeliyiz. Disiplinli, planlı, öngörülü ve dürüst bir çalışma kültürü benimsemeliyiz.

Çünkü bu güzelim adada hep beraber yaşıyoruz — aynı sokaklarda, aynı mahallelerde, aynı yaşamın içindeyiz. Eğer huzurlu, güvenli, refah dolu bir gelecek istiyorsak, üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmak zorundayız.

Ve inanın, yalnızca görevleri hatırlayıp geçmekle değil, vicdan ve sorumlulukla hareket etmekle bu mümkün olur.

İşte bu yüzden; geçmişte yapılan hataları düzeltmek, unutmak değil; hatalardan ders alıp, sorumluluk sahibi bireyler, topluluklar, kurumlar olarak el ele verip sistemli, disiplinli, istikrarlı bir şekilde çalışmalıyız.

Ve unutmayalım: “Disiplinli, istikrarlı, öngörülü ve dürüst çalışan topluluklar her zaman kazanır.”

Güzelim Ada’da Sorumsuzluğun Bedelini Kim Ödeycek?
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Bizi Takip Edin
Bize Katılın