Sendikal Platform üyeleri, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı ziyaret ederek Cuma günü yapacakları yürüyüş ve mitinge davet etti.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ülkenin bir hukuk devleti olmak durumunda olduğunu; kaba kuvvet devleti olmasına tahammülleri olmadığını vurguladı.
Akıncı, “Bu ülkede şiddete rağbet edilmeyecek. İçimizde bizleri bölmeye hevesli çok provokatör vardır. Biz her türlü fikre saygılı olacağız, şiddete asla prim vermeyeceğiz” dedi.
Geçtiğimiz gün yaşananların bir alarm olduğunu ifade eden Akıncı, şiddetin benimsenmediğinin toplum olarak gösterilmesi gerektiğini ve hukuki makamların da üzerine düşeni yapacağını söyledi.
“Güvenlikten Sorumlu Makamlar Her Vatandaşın Güvenliğini Sağlamakla Yükümlü”
Ülkenin güvenliğinden sorumlu makamların hangi fikre sahip olursa olsun her vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğunun idraki içerisinde olması gerektiğini vurgulayan Akıncı, ”Emniyetimizi sağlamakla yükümlü olan makamlar bizim can ve mal güvenliğimizi sağlayamıyorsa, biz bunu kimden bekleyeceğiz, böyle bir şey olamaz, bunu kabul etmemiz düşünülemez” diye konuştu.
Elcil: “ Yaşananlarla İlgili Toplumsal Bir Sorumluluğumuz Var”
Ziyarette Sendikal Platform adına söz alan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Şener Elcil, ülkede 22 Ocak’ta yaşananlarla ilgili toplumsal bir sorumlulukları olduğunu düşünerek bir girişim başlattıklarını kaydetti ve bu girişimin temel maksadının toplumsal barışın tekrardan sağlanması ve ülkede alışkın olunmayan bir takım olayların önüne geçilmesi olduğunu belirtti.
Elcil bu amaçla Cuma günü bir yürüyüş ve miting düzenleyeceklerini ifade etti.
Elcil, Kıbrıs Türk halkının, demokrasiyi çok kültürlülüğü içine sindirmiş, insan haklarına saygıyı temel alan ve karşılıklı olarak hoşgörü ve diyaloğu önde tutan, özgürlüklere önem veren bir toplum olduğunu belirtti.
“Fikirler Fikirlerle Çürütülmeli”
Özgür basına yapılan saldırıyı kabul edemediklerini kaydeden Elcil, fikirlerin fikirlerle çürütülmesi gerektiğini, fikirleri tartışacak alanın medya olduğunu, bu fikirlerin şiddetle bastırılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.
Kıbrıslı Türkler’in savaşın, ateşin içerisinden bir demokrasi yarattığını kaydeden Elcil, bunun korunmasının ve iradelerine saygının çok önemli olduğunu ifade etti.
“İrademize Yapılan Saygısızlık”
Meclisin Kıbrıs Türk halkının iradesini temsil ettiğini belirten Elcil, meclisin çatısına çıkılarak bayrak açılmasının iradelerine yapılan büyük bir saygısızlık olduğunu söyledi.
Geçtiğimiz gün yaşanan olayda kan dökülmesine engel olmak ve emniyet güçlerinin gösterdiği zaafiyete engel olmak için olağan üstü çaba göstermesi ve duyarlılığı için Cumhurbaşkanı Akıncı’ya teşekkür eden Elcil, bunun öneminin çok büyük olduğunu vurguladı.
Gazete önünde toplanan kişilerin Cumhurbaşkanı Akıncı’ya yönelik hakaret ve hareketlerinin de kabul edilemez olduğunu ifade eden Elcil, Akıncı’ya yapılan hakaretin Kıbrıs Türk halkına yapılmış sayıldığını ifade ederek bunu protesto etti.
“Kıbrıslı-Türkiyeli Ayırımı Üzerinden Siyasi Menfaat Sağlamaya Çalışan Kişiler”
Meclis çatısı altında milletvekilleri arasında yaşanan sözlü ve fiili saldırıları da eleştiren Elcil, bunların Kıbrıs Türk toplumuna yakışmayan ve kendilerini üzen olaylar olduğunu, bunları toplumu kamplara bölmeye çalışan, özellikle Kıbrıslı-Türkiyeli ayırımı yaparak bunun üzerinden siyasi menfaat sağlamaya çalışan bir takım kişilerin girişimleri olarak değerlendirdiklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da, 22’sinde ülkede, Kıbrıs Türk halkına hiç yakışmayan ve alışık olunmayan olaylar yaşandığını kaydetti ve bu denli saldırıya varan ve kontrol dışı gelişmeye başlayan olaylar içeren bir eylemin daha önce ülkede yaşanmadığını kaydetti.
“Sessiz Kalmayıp Tavır Almak Bu Topraklarda Var Olabilmenin Gereği”
Belirttiği görüşler beğenilmiyor diye bir gazeteye fiili saldırıyı asla kabul edemeyeceklerini yineleyen Akıncı, buna karşı sessiz kalmayıp tavır almanın demokrasiye olan inançlarının ve bu topraklarda var olabilmenin bir gereği olduğunu söyledi.
Akıncı, “Biz bu topraklarda hoşgörünün egemen olduğu bir toplumsal dokuya sahibiz. Bu ülkede farklı görüşleri her zaman kucaklayabilen bir toplumsal yapımız var. Mecliste bile genel kurulda tartışan milletvekilleri çıktığı zaman kuliste bir birini kucaklayan bir tarza sahiptir, hangi partiden olurlarsa olsunlar. Meclis çatısı altında yaşananlar da onaylayabileceğimiz, kabul edebileceğimiz bir durum değildir” diye konuştu.
Mecliste olayların yaşandığı gün yemin töreni için meclise gittiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, gazetenin balkonuna çıkıldığını öğrenince gazetenin önüne gitme ihtiyacı hissettiğini anlattı.
“Bir Gün Önceden GKK Ve PM İle Sürekli Temaslarda Bulunduk”
Olayın fiili saldırıya ve binaya girmeye yönelik olduğunu görünce olay yerine gittiğini dile getiren Akıncı, bir gün önceden olayların büyüyebileceğini hissederek gerek GKK gerekse Polis Müdürü’yle sürekli temaslarda bulunduklarını, bizzat kendisinin de hem önceden hem de olay yaşanırken yetkililerle konuştuğunu anlattı.
“Olay Yerine Polisin Görev Yapması İçin De Gittim”
Olay yerine elbette olayların önlenmesi için gittiğini ama polisin görev yapması için de gittiğini söyleyen Akıncı, kendisi gittikten sonra ve talebi üzerine çevik kuvvetin olay yerine intikal ettiğini söyledi. Akıncı, bunun ardından meclise gittiğini ifade etti ve “Orada neredeyse kan dökülmesine varabilecek gelişmeler olurken ben içerde yemin töreni dinleyemezdim” diye konuştu.
“Bundan Çıkaracağımız Dersler Var”
Tüm bunlardan toplum olarak herkesin çıkaracağı dersler olduğunu söyleyen Akıncı, en çok çıkarılması gereken dersin de bu toplumun dokusunda olan ve bugüne kadar yaşattığı hoşgörüye dayalı, farklı düşünceyi hazmetme kültürünü devam ettirebilmek olduğunu, bunu bozmaya çalışan herkesin önünde de set çekmeleri gerektiğini vurguladı.
Bu ülkenin güvenliğinden sorumlu makamların hangi fikre sahip olursa olsun her vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğunun idraki içerisinde olması gerektiğinin de ikinci ders olduğunu söyleyen Akıncı, bu konuda polisin maalesef gereken biçimde davranamadığını ifade etti.
Akıncı, “Kendi emniyetimizi sağlamakla yükümlü olan makamlar bizim can ve mal güvenliğimizi sağlayamıyorsa, biz bunu kimden bekleyeceğiz, böyle bir şey olamaz, bunu kabul etmemiz düşünülemez” diye konuştu.
“Rapor Geldiğinde Gereken İçin Çalışacağım”
Cumhurbaşkanı Akıncı, bu konuda ayrıntılı rapor talep ettiğini, rapor geldiğinde gerekenin yapılması için üzerine düşeni yapmaya çalışacağını vurguladı.
Ülkenin bir hukuk devleti olmak durumunda olduğunu söyleyen Akıncı, kaba kuvvet devleti olmasına tahammülleri olmadığının altını çizdi. Akıncı, “Bu ülkede şiddete rağbet edilmeyecek. İçimizde bizleri bölmeye hevesli çok provokatör vardır. Biz her türlü fikre saygılı olacağız, şiddete asla prime vermeyeceğiz” dedi.
Akıncı, bunun bir alarm olduğunu, şiddetin benimsenmediğini toplum olarak göstermek gerektiğini ve hukuki makamların da üzerine düşeni yapacağını söyledi.