Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, CTP-HP-TDP-DP Koalisyon Hükümeti’nin programını görüşmek üzere Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay başkanlığında saat 10.40’ta toplandı.
Cuma günü Başbakan Tufan Erhürman tarafından Meclis’te okunan hükümet programıyla ilgili görüşmeler bugün tamamlanırsa, Meclis 14 Şubat Çarşamba günü hükümete güvenoyu oylaması için toplanacak.
Hükümet Programı üzerindeki görüşmenin gece yarısından sonra tamamlanması halinde ise güven oylaması Perşembe gününe kalacak. Güven oylamasında 26 evet aranacak.
Genel Kurul toplantısında ilk olarak, onaya bilgiye sunuş işlemine yer verildi.
Bu bölümde Meclis’te grubu bulunan partilerin grup başkan vekillerine ilişkin tezkere bilgiye getirildi.
Buna göre UBP Grup Başkan Vekilleri Dursun Oğuz ve Ersin Tatar, CTP Grup Başkan Vekilleri Fazilet Özdenefe Kürşat ve Asım Akansoy, HP Grup Başkan Vekilliklerine ise Hasan Topal ile Mesut Genç oldu.
ÖZGÜRGÜN: “CUMHURBAŞKANI DA BU KOALİSYONA DAHİL”
Meclis Genel Kurulu’nda Hükümet Programına ilişkin ilk sözü alan UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, halk iradesinin yansıtmadığını savunduğu hükümetin başarılı olmasını diledi ve “Bu hükümete mahşerin 4 atlısı diyecektim ama 5 ortaklık var. Cumhurbaşkanı da bu koalisyona dahil” dedi.
Bu zorlama birlikteliklerine daha önce de şahit olduğunu, intikam duygularıyla kurulan hükümetlerin programlarında yer alanların hayata geçirildiğine şahit olmadığını dile getiren Özgürgün, bu tür oluşumların halkı mutlu etmediğini ve bir sonraki seçimde halkın intikamını aldığını dile getirdi.
“KKTC TARİHİNDE İLK KEZ HÜKÜMET PROGRAMINDA KIBRIS KONUSU YOK”
Özgürgün, KKTC tarihinde ilk kez hükümet programında Kıbrıs konusunun yer alamamasını eleştirerek, Güney’de gerçekleştirilen seçimlerin ardından ortaya çıkan bir dizi yeni olayın ardından hükümetin herhangi bir açıklama yapmamasını da eleştirdi.
Özgürgün, ana muhalefet partisi olarak halkla birlikte hükümetten tepki beklediklerini, hükümet kim olursa olsun halkın mutluluğu için katkı koymaya devam edeceklerini söyledi.
“KÖKLÜ DEĞİŞİKLİK YOK”
Kurumların Kıbrıs Türk halkının iadesiyle yönetilmesi gerekir fikrini savunanların hazırladığı hükümet programında, seçim meydanlarında söylenenlerin meydanlarda kaldığını gördüklerini belirten Özgürgün, 47 sayfalık programda ülkede köklü değişiklik öngören herhangi bir şey olmadığını kaydetti.
Özgürgün, programda, TC ile ilişkiler, Kıbrıs konusu, kabloyla elektrik getirilmesi konularında hiçbir şey olmamasını eleştirerek, “TC olmadan bu adada var olmamız mümkün değildir” dedi.
Ülke ve halk adına atılacak her türlü adıma destek vereceklerini aksi durumda var güçleriyle karşı duracaklarını ifade eden Özgürgün, uygulanabilirlik güveni vermeyen hükümet programının üzerinde durulması gereken detaylara sahip olduğunu, bunun yanında icraat odaklı olmadığını kaydetti.
“ELEŞTİRİ ŞİDDETİNİ ARTIRACAĞIZ”
Özgürgün, sandık iradesi olmayan bir koalisyonun büyük bir risk alarak hükümet kurduğunu savunarak, ilk toplantıda hükümeti çok eleştirmeyeceğini icraatlardan sonra eleştiri şiddetini arttıracaklarını belirtti.
“BİZİ RAKİP GÖRÜP MUHALEFET EDEN CUMHURBAŞKANI DA BU KOALİSYONA TARAF OLDU”
Hükümetin bir dizi ilkle göreve geldiğini, ilk kez 21 milletvekiliyle bir partinin Meclis Başkanlığını alamadığını hatırlatan Özgürgün, “Hiçbir kararnamemizi imzalamayan, bizi kendine rakip görüp muhalefet eden Cumhurbaşkanı Akıncı da bu koalisyona taraf oldu. Siz rahat olun size bunları yapmayacaktır” dedi.
Kıbrıs konusunda gelinen noktayı da eleştiren Özgürgün, “Cumhurbaşkanı, BM kasasına kilitlenen haritayı WhatsApp’tan gönderilen kasa şifresiyle mi aldı?” diye sordu. Özgürgün, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Kıbrıs konusunda eski Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’yla da diyaloğa girmemiş olmasını eleştirdi.
Özgürgün, Rum tarafı Kıbrıs Türklerini eşit görüp ve azınlık olmadığını kabul ederse çözülebileceğini kaydederek ancak bunu görüp kabul etmedikleri için çözülmesinin zor olduğunu, adanın Yunanlaşması noktasından bir santim kaymadıklarını belirtti.
Özgürgün, “Hükümet, bu Rumlarla birşey olmaz diyerek konuyu programa koymadıysa, tüm eleştirilerimi geri alacağım” dedi.
Hükümetin başarılı olmasını halk adına temenni ettiklerini belirten Özgürgün, hükümetin ve Cumhurbaşkanı’nın tavrını da yakından izleyeceklerini, çomak sokmadan iyi niyetle tavır alacaklarını belirtti.
UBP Genel Başkanı Özgürgün, tüm bunlardan dolayı sürdürülebilir bulmadığı bu hükümetin programına ret oyu vereceklerini vurguladı.
ARIKLI: “DERYA YEMİNİNİ TEKRARLASIN… AKSİ HALDE KÖTÜ EMSALLERE YOL AÇACAK”
Özgürgün’ün ardından söz alan YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, ilk olarak CTP Milletvekili Doğuş Derya’nın yemininin geçersiz olduğu yönündeki iddiasını yineleyerek, yeminin tekrarlanmasını istedi aksi halde kötü emsallere yol açacağını öne sürdü.
Arıklı, TC’nin Suriye’de ciddi bir savaş sürdürdüğünü, KKTC hükümetinin de bu konuda bir karar üretmesi gerektiğini belirtti.
Arıklı, “polisin sivile bağlanması, Merkez Bankası Müdürü’nün, Sivil Savunma Başkanı’nın ülkeden atanması konusunda demeçler verip yaygara koparıldığını” belirterek, hükümet programında bu konularda tek satır olmadığını, bet ofisler konusunda da sessizliğe büründüklerini savundu.
“HİÇ ŞIK DEĞİL”
İlk kez hükümet programında Kıbrıs konusunda tek satırlık bir şey olmamasını görerek üzüldüğünü kaydeden Arıklı, Dışişleri Bakanı Kudret Özersay gibi yetkin bir müzakerecinin bile konuyla ilgili yorum yapamayacak noktaya getirilmesinin hiç şık olmadığını kaydetti.
Toplumun en önemli gereksinimlerinden olan Bilişim Yasası’yla ilgili de hükümet programında bişey olmadığını eleştiren Arıklı, bu konuda kişiye göre adalet uygulamasının değiştirileceğini sanarak yanıldıklarını söyledi.
“FARKLI MUAMELE EDİLİYOR”
KKTC’de adalet konusunda sıkıntılar yaşandığını, geciken adaletin adalet olamayacağını en iyi Başbakan’ın bileceğini kaydederek, Afrika’ya yapılan saldırının ve Meclis’te yaşananların doğru olmadığını herkesin bildiğini ancak davaları süren 6 kişiye geçmişte bu tür eylemlerde yer alanlardan farklı muamele edildiğini söyledi.
Arıklı, Afrika gazetesindeki yazıları okuyarak eleştirilerde bulundu ve hükmet icraatlarıyla ilgili, din dersleri, YÖDAK, GSM gibi konularda öneri ve taleplerde bulundu.
Arıklı, hükümetin yolsuzlukların üzerine gidilecek iddiasıyla kurulduğunu; Merkezi İhale Komisyonu’nun durumunun içler acısı olduğunu, bu konuda yapılacak her şeye destek vereceklerini anlattı.
“ADIM ATILIRSA ALKIŞLARIZ”
Özersay’ın Ercan Havaalanı yolsuzluğuyla ilgili 2 kişi hakkında polise şikayette bulunduğunu anımsatarak bu konuda adım atılması halinde Meclis kürsüsünden alkışlayacağını söyleyen Arıklı, özel sektörde sendikalaşmayı destekleyerek şu anki sendikal yapıyı eleştirdi.
Arıklı, sekreterinin İhtiyat Sandığı’ndaki parasını alamadığını dile getirmesi üzerine “Sekreterinizi de mi yurt dışından getirdiniz?” diye soran Çalışma Bakanı Zeki Çeler’e, “4 dil bilen sekreter bul onu çalıştırayım yoksa sekreterimi nerden getireceğimi size soracak değilim herhalde” şeklinde cevap verdi.
YDP Genel Başkanı Arıklı, parti MYK’sının atılacak yanlış adımlara alet almama noktasında hükümet güvenoyu vermeme kararı aldığını açıkladı.
AKANSOY: “GERÇEKLERDEN YOLA ÇIKILDI, YAPILAMAYACAK SÖZLER VERİLMEDİ”
CTP Milletvekili Asım Akansoy ise, parlamenter sistemde hareket eden bir ülke olduğunu ve bu doğrultuda ortaya çıkacak olasılıklara açık oldukları, Anayasa’nın da bu imkanı verdiğini anlattı.
Hükümet programında, gerçeklerden yola çıkıldığını yapılamayacak sözlerin verilmediği bir siyasi anlayışla hareket edildiğini belirten Akansoy, eleştiri yaparken geçmişte ortaya konanların ne kadarının hayata geçirildiğine bakarak kıyaslamayı ona göre yapmak gerektiğini söyledi.
Akansoy, programın en heyecan verici yanının “ben yaparım olur” dememesi olduğunu, bunun siyasi tarihte yeni bir anlayış olduğunu belirterek, “Çoğunluğun iktidarını değil çoğulcu yapının iktidarını sürdürmeye çalışmalıyız” dedi.
Doğuş Derya’nın yeminine yapılan itirazın da değerlendirildiğini ve Meclis hukukçularının verdiği bilgi doğrultusunda konuyu kapayıp sorun çıkarmama kararı aldıklarını anımsatan Akansoy, bundan sonra Meclis içerisinde milletvekillerine yönelik rahatsız edici söylemlere gereken tepkiyi göstereceklerini belirtti.
Eski Yüksek Mahkeme Başkanı Nevvar Nolan’ın Yenidüzen gazetesinde bugün yayımlanan röportajından bazı bölümleri okuyan Akansoy, kendisinin de Nolan gibi ötekileştirme yapılmadan hareket edilmesinin gerekliliğine inandığını söyledi.