Basın-Sen, sırf düşünceleri yüzünden gazetecilerin, aydınların ve “tek amaçları insanlarına doğruları göstermek olan” akademisyenlerin hala demir parmaklıklar ardında olduğu bir ortamda, gazeteci yazar Ahmet Şık’ın tahliye kararının özelde Türkiye’deki meslektaşlara, genelde ise dünyadaki tüm gazetecilere güç verdiğini belirtti.
Basın-Sen, dün ve bugün olduğu gibi yarın da Türkiye’deki meslektaşlarla dayanışma içinde olmaya ve onların düşünce özgürlüklerini sonuna kadar savunmaya devam edeceklerini belirtti.
Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir yaptığı yazılı açıklamada, “bugün, düne göre çok daha güçlü olduklarını” belirterek, “Çünkü kalemini yalnızca doğrular için oynatan, iktidarın baskısına boyun eğmeyen ve cesurca gerçeklerin peşinden giden Ahmet Şık, demir parmaklıkların ardından yeniden aramıza katılmıştır” dedi.
Türkiye’de, basın ve düşünce özgürlüğünün geldiği durumun ortada olduğunu söyleyen Kişmir, ülke demokrasisinin yok edilmiş, karşı görüşlere olan tahammülün tükenmiş ve bunların getirisi olarak da her alanda şiddet ortamının yaratılmış olduğunu savundu.
Kişmir açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Tıpkı Ahmet Şık’ın da dediği gibi bu düzen sona ermelidir. Türkiye’ye acilen demokrasinin eli değmelidir. Yoksa çok kısa bir süre içerisinde koskoca bir ülke sıradan bir Orta Doğu ülkesi olma yolundaki sürecini tamamlayacaktır. Laik, demokratik ve özgür bir Türkiye’den eser kalmayacaktır. Seni, duruşunu ve söylediğin her cümleyi selamlıyoruz. Yeniden aramıza hoş geldin Ahmet Şık”