Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Tarafından, Genelde Sıcak Ülkelerde Sık Görülen ve Tıp Dilinde Hiperhidroz Adı Verilen Aşırı Terleme Hastalığına Klipsli ETS Yöntemi ile Kalıcı Tedavi Uygulanıyor.
Aşırı terleme ve vücutta kızarıklık şikayetleri ile Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne başvuran 28 yaşındaki Sercan Şahin’e, Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı tarafından uygulanan kan testleri ve radyolojik tetkikler sonucunda Hiperhidroz teşhisi kondu. Hasta, Doç. Dr. Ekrem Şentürk tarafından 30 dakikalık sürede uygulanan Klipsli ETS Yöntemi ile tüm şikayetlerinden kurtularak sağlığına kavuştu.
Doç. Dr. Ekrem Şentürk; “Avuç İçi, Koltuk Altı ve Yüz Bölgenizde Aşırı Terleme ve Ciltte Kızarıklık Şikayetiniz Varsa Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Göğüs Cerrahisi Polikliniğine Başvurun.”
Genellikle 20’li yaşların başında ortaya çıkan ve vücudun belirli bölümlerindeki ter bezlerinin aşırı çalışması olan fokal hiperhidroz ve tedavi yöntemi ile ilgili açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Ekrem Şentürk, halk arasında aşırı terlemenin kişiler tarafından hastalık olarak algılanmadığını, bu yüzden de hastaların bir sağlık merkezine başvurma düşüncesi taşımadığını belirtti. Vücudunun genelinde veya avuç içi, koltuk altı ve yüz gibi bölgesel olarak aşırı terleme ve ciltte kızarıklık şikayetleri gelişen kişilerin, mutlaka bir göğüs cerrahisi uzmanına başvurması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Ekrem Şentürk, aşırı terleme hastalığı olan hiperhidrozun birçok tedavi yönteminin bulunduğunu, ancak en etkili ve kalıcı çözümün Klipsli ETS yöntemi olduğunu, uygulanan hastaların bir daha aşırı terleme sorunu ile karşı karşıya kalmadığını belirtti.
Klipsli ETS Yöntemi Nedir?
Klipsli ETS yöntemi genel anestezi altında, göğüs boşluğunda bulunan sempatik sinirlere ulaşmak için koltuk altından girilerek gerçekleştirilen cerrahi bir yöntemdir. Bu yöntemde her iki koltuk altında açılan yaklaşık 1 cm’lik kesilerin birinden, yaklaşık 4 mm çaplı kamera ilerletilerek içerinin aydınlatılması ile görüntülerin monitör edilmesi sağlanır. Diğer koltuk altından ise monitördeki görüntülere bakılarak özel klips uygulayıcı ilerletilir. Cerrahi süresi yaklaşık 25 – 30 dakika arası olan bu yöntem, hastaların hastaneden aynı gün taburcu olabilecekleri bir işlemdir.
Klipsli ETS’nin kalıcı bir tedavi yöntemi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Ekrem Şentürk, hastaların bu yöntem uygulandıktan sonra çok az ağrı hissettiğini, bunların da ağrı kesicilerle kolayca kontrol altına alınabildiğini belirtti.
Doç. Dr. Ekrem Şentürk; “Aşırı Terleme, Psikolojik ve Biyolojik Açıdan Birçok Sorunu Beraberinde Getiriyor.”
Aşırı terlemenin kişilerin çalışma ve sosyal hayatlarını olumsuz etkilediğini, psikolojik ve biyolojik açıdan birçok sorunu beraberinde getirdiğini kaydeden Doç. Dr. Ekrem Şentürk, hiperhidroz hastalarının aşırı terlemeden dolayı tokalaşmaktan, vücutta oluşan ter kokusu ve elbiselerinde meydana gelen ter lekesi nedeniyle sosyal ortamlarda bulunmaktan kaçındığını, bunun yanında biyolojik açıdan da ciddi fonksiyon kaybı yaşadığını belirtti. Bu tür sorunlar yaşayan kişilerin mutlaka göğüs cerrahisi bulunan bir sağlık merkezine başvurması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Ekrem Şentürk, bölgesel hiperhidrozun kesin nedeninin tam olarak bilinmediğini ve Klipsli ETS yöntemi uygulanan hastaların operasyon sonrası bu sorununa çözüm getirilebildiğini söyledi.
Doç. Dr. Ekrem Şentürk: “Klipsli ETS Yöntemi Uygulandıktan Sonra Doktor Kontrolüne Gerek Kalmamakla Birlikte, Hastalar Genellikle Bir Gün İçinde Taburcu Edilmektedir.”
Aşırı terleme şikayetiyle Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne başvuran hasta hakkında da açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Ekrem Şentürk şunları söyledi: “Aşırı terleme ve yüzde kızarma şikayeti ile hastanemize başvuran 28 yaşındaki hastamıza tetkiklerinin ardından bölgesel hiperhidroz teşhisi koyarak, bu hastalıkta kalıcı tedavi yöntemi olan Klipsli ETS işlemi uygulamayı önerdik. Tedaviyi kabulünün ardından ortalama 25 – 30 dakika süren operasyon sonrası hastamız çok az ağrı şikayetinde bulundu. İşlemden bir gün sonra da taburcu edildi.”
Doç. Dr. Ekrem Şentürk; “Refleks Terleme Bölgeleri Hastalar Tarafından Makul ve Hayatı Zorlaştırmayan Bir Durum Olarak Karşılanıyor.”
Bir yerde oluşan terleme kesildikten sonra başka yerin terlemesi durumu olan refleks terleme ile ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Ekrem Şentürk, bunun vücudumuzun fizyolojik bir yanıtı olduğunu ve bu durumun bölgesel hiperhidroz şikayeti tedavi edilen hastaların %2’sinde görülebildiğini söyledi.
“Aşırı terleme, kişinin yapısı ve psikolojik durumuna bağlı olarak görülmekte, dolayısıyla bu kişilerin diğerlerine göre daha fazla terlemeye maruz kaldığı bilinmektedir.” diyen Doç. Dr. Ekrem Şentürk, aşırı terlemenin tamamen önüne geçilmesinin de mümkün olduğu bu tür tedavilerde, refleks terlemeye bağlı yeni terleme bölgelerinin sıklıkla kalça ve bacaklar gibi daha az rahatsızlık verici bölgelerde gelişebildiğini, bunun da hastalar tarafından çoğunlukla makul ve hayatı zorlaştırmayan bir durum olarak karşılandığını belirtti.