Oxford Üniversitesi’ne bağlı Reuters Enstitüsü (Reuters Institute for the Study of Journalism) 2018 yılı Dijital Haberler Raporu’nu açıkladı. Dünyada haber tüketimi konusunda en kapsamlı çalışmalardan biri olan rapor yedi yıldan beri her yıl hazırlanıyor. 2018 yılı raporu 37 ülkede 74 bin kişi ile konuşarak hazırlandı. 37 ülkenin 25’i Avrupa ülkesi. Avrupa dışında Asya’dan Japonya, Güney Kore, Tayvan, Hong Kong, Malezya ve Singapur, Latin Amerika’dan Brezilya, Arjantin, Şili ve Meksika, Kuzey Amerika’dan ABD ve Kanada raporda inceleniyor. 144 sayfalık raporda dijital habercilik alanındaki gelişmeler aktarılıyor. Dijital haberciliğin öneminin hızla arttığı bir dünyada yaşıyoruz. Bu nedenle raporun önemli bulgularına bakmakta yarar var.
Rapor Euronews’da Sertaç Aktan’ın haberine dayanarak Türkiye basınına daha çok yalan ve dezenformasyon haberleri konusunda Türkiye’nin birinci sırada yer alması yönüyle yansıdı. Rapora göre 37 ülke arasında dezenformasyon ve yanıltıcı haber alanında Türkiye yüzde 49 ile birinci sırada yer alıyor. Türkiye’den sonra yüzde 44’le Yunanistan ve Malezya geliyor. Dezenformasyon ve yanıltıcı haberlerin en az olduğu ülkeler ise yüzde 9’la Danimarka ve Almanya. Euronews’ün haberinde Türkiye bağlamında ön plana çıkan diğer önemli konu internette siyasi görüş açıklamaktan en çok çekinen insanların Türkiye insanları olduğu noktasıdır. Yüzde 65 ile internette siyasi görüş açıklamaktan en çok endişe duyan insanlar Türkiye’de. İnsanlar “yetkililerle sorun yaşama” ihtimali nedeniyle siyasi görüş belirtmekten çekiniyorlar. Sosyal medya paylaşımları nedeniyle çok sayıda insanın hapishaneye gönderildiği bir ortamda bu sonuç sürpriz değil. Bu alanda Türkiye’yi yüzde 63’le Vietnam ve yüzde 57 ile Malezya izliyor. İnternette siyasi görüş belirtmekten en az endişe duyan insanlar ise Norveç’te. Hem “fake news” (sahte haber) hem de siyasi görüş belirtme korkusu açısından birinci sırada olmak Türkiye’nin son durumunu yansıtıyor. Bakalım seçmenler 24 Haziran’da bu kötü durumu değiştirmek isteyecek mi?
Dijital devrim çağında yaşadığımız muhakkak. Bu alanda devamlı ve hızlı değişimler yaşanıyor. Ama insanların güvenini kazanmak kolay değil. Rapora göre bir çok ülkede insanların haberlerin doğruluğuna olan güveni düşük düzeyde. Haberlere ortalama güven oranı yüzde 44. Sosyal medyadaki haberlere güvenenlerin ortalaması ise yüzde 23. “Fake news” (yalan haberler) konusu endişe kaynağı. İnternette neyin doğru, neyin yalan olduğu konusunda endişe ifade edenlerin oranı Brezilyada yüzde 85, İspanya’da yüzde 69, ABD’de yüzde 64. Almanya, Hollanda gibi ülkelerde yalan haber endişesi daha az. İnsanlar yalan haber sorununun çözümü konusunda en büyük sorumluluğun yayıncılar ve platform sahiplerinde olduğunu düşünüyorlar. Devlet, yalan haberlerin önlenmesi konusunda rol oynamalı mı? Avrupalıların yüzde 60’ı, Asyalıların yüzde 63’ü, Amerikalıların yüzde 41’i bu konuda devletin rolü olduğunu düşünüyor.
Rapora göre sosyal medyanın haber kaynağı olarak kullanılmasında düşüş gözlemleniyor. ABD’de bu düşüş yüzde 6 oranında. İngiltere ve Fransa’da da düşüş var. Raporda ülkeler bazında Facebook’tan haber alanların oranında genelde düşüş olduğu aktarılıyor. Sadece İspanya’da yüzde 1, Çek Cumhuriyeti’nde yüzde 10, Polonya’da yüzde 1, Hong Kong’ta yüzde 2, Malezya’da yüzde 6 ve Avustralya’da yüzde 2 oranında artış var. WhatsApp gibi haberleşme uygulamalarını haber elde etmek için kullanmada ise artış gözlemleniyor. Bu artış özellikle otoriter rejimlere sahip ülkelerde görülüyor. Reuters Enstitüsü anketine katılan insanların Malezya’da yüzde 54’ü, Brezilya’da yüzde 48’i, İspanya’da yüzde 36’sı, Türkiye’de yüzde 30’u WhatsApp’tan haber elde ettiğini belirtiyor. Raporda internetten haber almada paralı aboneliğin yükselişte olduğu tespit edilmiş. Bu konuda Norveç, İsveç, Finlandiya gibi İskandinav ülkelerinde yüzde 4-5 civarında artış var. ABD’de de paralı abonelikte artış gözlemleniyor. İspanya ve İngiltere’de ise insanların güven duyduğu haber kaynaklarına bağış yapmaları ön plana çıkıyor. Reklamları engelleme eğilimi bir diğer tespit. Artan sayıda insan reklamları engelleyici program kullanıyor. Yunanistan’da bu oran yüzde 42, Güney Kore’de yüzde 13. Rapora göre televizyon önemli haber kaynağı olmaya devam ediyor. Ancak izleyici sayısında düşüş eğilimi de gözlemleniyor. Popüler olan bir diğer haber kaynağı “podcast”lar.
Özellikle habercilikle, gazetecilikle uğraşan insanların bu rapora göz atmasında yarar var. Haberlerin kalitesi, doğruluğu önemli bir mesele olarak karşımızda duruyor. Yalan haberler çok ciddi bir sorun. Otoriter rejimlerin bunu bahane olarak kullanıp özgürlükleri kısıtlaması da kaygı verici. Raporu Reuters Enstitüsü sitesinde bulup okuyabilirsiniz.