Ersin Tatar, enflasyon ve döviz fiyatlarındaki yükseliş karşısında vatandaş ve sektörlerin korunması gerektiğini , hükümetin bunu yapacak yerde mazaret üretmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti.
“ Ekonomiye ve vatandaşın cebine kaybettiği oranda para girmelidir” diyen Ersin Tatar, “ bunun için Kıbrıs Türk ekonomisinin başlıca kredi ve finans sağlayıcısı olan Türkiye ile yeni bir anlaşma yapılmasının şart olduğunu” vurguladı.
Ersin Tatar, “ bir taraftan ekonomiye can suyu vermek için kredi sağlanır diğer taraftan yapılması gereken reformlar yapılırsa yaşanan sıkıntıların halkı perişan etmesinin, sektörleri geriletmesinin önüne geçilmiş olur “ dedi.
Tatar, açıklamasına devamla şunları kaydetti:
“ Ekonomi bir bilimdir. Ekonomiyi bilmek, literatüre hakğm olmak, alınması gereken kararları almak ülkelerin doğru ve iyi idare edilebilmesi içn başlıca koşuldur.
Hükümetler , mazaret, şikayet üretmek için değil ortaya çıkan sorunları aşmak için kurulur.
Maalesef şu anda görevde olan hükümet henüz yaşanan sorunlar için doğu çareler ortaya koyamamıştır.
Bir kere şu bilinmeldir ki enflasyonun yüksek olduğu ortamda her şey mahvoldu, bitti demek doğru değildir.
Örneğin 6 milyar TL iç borcu olan KKTC son devalüasyon sonucu reel olarak borcunun %25’i oranında azalmıştır.. Bu devlet maliyesi adına mükellefiyetin azalmış olmasından dolayı olumlu bir gelişmedir.
Böyle bir ortamda devlet alım gücü düşmüş olan Halkın lehine bazı mali düzenlemeler yapmak durumundadır
Bu bakımdan UBP – DP hükümetinin elektrik tarifelerinde tüketici Leyhine uyguladığı fiyat tarifesi yerindedir, ve 66 milyon TL zarar meselesi muhasebe tekniği bakımından tartışmaya açıktır.
Fiyat İstikrar Fonu ( FİF) oranlarının da gecikmeli olarak ayarlanması ve bu devalüasyon döneminde artan petrol fiyatları ve dolara rağmen artış yapılmamış olması da yerinde bir uygulamadır
Ekonomi yönetimi açısından maliye politikasında alım gücü azalmakta olan vatandaş lehine bu uygulamalar kriz sonrasına ertelenmesi çok yerindedir
Piyasada çeşitli aktörlerin ayakta durabilmeleri, esnafın sıkıntılarının daha da yoğunlaşmaması ve işsizliğin aşırı boyutlara ulaşmaması için makro ekonomik dengeler açısından mantıklı bir uygulama olduğunu düşünmekteyim.
Elektrik fiyatlarında maliyetlerin tam olarak yansıtılması, FİF da artan benzin ve mazot fiyatlarının %100 yansıtılması hayatı daha da pahalı edeceği için bir kısır döngü içerisinde HP’lılığın daha da yükselmesi ile kamu maliyesine bir o kadar daha külfet getireceği bir gerçektir
Dikkat edilmesi gereken tüm bu olumsuz gelişmeler karşısında rahatlatıcı maliye politikaları ile mümkün olduğunca ekonomiyi büyütecek ortamı sürdürebilmektir
Önemli ve kritik sektörlerin büyümesi için tedbirler şarttır
TC ile imzalanan ekonomik programlarda da ifade edildiği gibi kamunun etkinliğimin artırılması, reel sektörün rekabet gücünün artırılması için yoğun bir çalışma içerisine girilmesi çok önemlidir
Bu reformların hayat bulması ile reform destek ödeneğinden ve ek kaynak taleb edilmesi ile piyasayı rahatlatıcı bir dizi önlemler alınabilecektir.”