BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, sabahki oturumlarda yeni pozisyonların ortaya çıktığını, bazı konularda ise daha fazla esnekliğin ortaya çıktığını gözlemlediklerini ancak hala yapılacak çok önemli şeyler olduğunu söyledi.
Guterres, “Bir toplumun güvenliği diğer toplumu tehdit etmemesi gerekiyor. Bütün tarafları, diğer konu başlıklarında olduğu gibi bugüne kadar gösterdikleri yapıcı ve yaratıcı bir yaklaşımla, ortak bir zemin bulma yönünde teşvik etmek istiyorum” dedi.
Guterres bugün liderlerle bir araya geldiği çalışma yemeğinin ardından düzenlediği basın toplantısında, süreçle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Guterres, konferansa katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladığı konuşmasında, sürece bağlılıkları ve kararlılıklarından dolayı başta liderler olmak üzere garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’yle süreci destekleyen AB’ye teşekkür etti.
Konferansın kapsamlı çözüme ulaşmak açısından tarihi bir fırsat olduğunu kaydeden Guterres, İsviçre’ye gelmenin kolay olmadığını ancak bu noktaya gelebilmek için liderlerin önemli zorlukları aştığını ve hiç görülmemiş ilerleme sağladığını söyledi. Liderlerin bu ortak kararlılık ve çözüm vizyonunu takdirle karşıladığını kaydeden Guterres, “Tabi ki bu kolay olmayacak ancak bu noktaya gelebilmek için liderler büyük zorlukları aştı ve inanılmaz, eşi benzeri görülmemiş bir ilerleme kaydettiler. Siyasi irade ve kararlılıkla son zorluğun üstesinden gelerek kapsamlı çözüme ulaşmak mümkün” dedi.
Bütün katılımcıların Crans-Montana’ya çözüm bulmak için geldiğini kendisine ilettiklerini belirten Guterres, “Bu tarihi fırsatın farkındalar. Bütün liderler ve katılımcıların bu yönde çaba gösterdiğini biliyorum” şeklinde konuştu.
“KAPSAMLI BİR ÇÖZÜMDE GÜVENLİK VE GARANTİLER ÖNEMLİ”
Hala bazı zorlu konuların nihayete vardırılması gerektiğini belirten Guterres, kapsamlı bir çözümde “Güvenlik ve Garantiler”in önemli olduğunu vurguladı.
Guterres “Son birkaç yıldır yapılan görüşmeler Garanti ve Güvenlik konularının çok önemli olduğunu gösteriyor. Bir toplumun güvenliği diğer toplumu tehdit etmemesi gerekiyor. Bütün tarafları diğer konu başlıklarında olduğu gibi bugüne kadar gösterdikleri yapıcı ve yaratıcı bir yaklaşımla, ortak bir zemin bulma yönünde teşvik etmek istiyorum” dedi.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Guterres, “olumlu gelişme ve yeni pozisyonlara” ilişkin soruyu yanıtında, zirvenin 3’üncü gününde iki oturum yapıldığını, birinin de “Garanti ve Güvenlik” ile alakalı olduğunu söyledi. Yeni pozisyonların ortaya çıktığını doğrulayan Guterres “Bazı konularda daha fazla esnekliğin ortaya çıktığını gözlemledik ancak hala yapılacak çok önemli şeyler var” şeklinde devam etti.
Çalışma yemeğinde ise açıkta kalan diğer başlıkları ele aldıklarını söyleyen Guterres, tarafların pozisyonlarını yakınlaştırma anlamında önemli ilerleme sağladıklarını ancak bu ilerlemenin yavaş olduğunu ve çözümlenmesi gereken birçok konu olduğunu vurguladı.
Konferansa katılan herkesin Kıbrıs’ın bir gün tamamen normal bir devlet haline gelmesi yönünde umutlarını dile getirdilerini kaydeden Guterres, bunun gerçekleşmesi için ne kadar zamana ihtiyaç olduğu ve hangi koşullar altında gerçekleşeceğine henüz karar verilmediğini söyledi.
“BM TARAFLARI DESTEKLEMEK İÇİN CRANS-MONTANA’DA…TEHDİT ETMİYORUZ”
Genel Sekreter Guterres, bir başka soruyu yanıtında, BM’nin tarafları desteklemek için Crans-Montana’da olduğunu ve desteklemekten yorulmadığını kaydetti. Guterres “Tarafların olumlu bir neticeye ulaşmasını istiyoruz ve sabırsız değiliz. Bizim istediğimiz neticenin olumlu ve sürdürülebilir olması. Sürmeyecek bir anlaşmayı biz de istemiyoruz. Tarafları herhangi bir şekilde tehdit etmiyoruz. Tam tersi kararlılıkla destek için buradayız. Bu çözümün bulunması süreci, çok zor bunu biliyoruz” dedi.
Guterres, çözüm olmaması halinde adadaki BM Barış Gücü’nün durumunun ne olacağına ilişkin soruyu yanıtında ise, Barış Gücü ile ilgili BM Güvenlik Konseyi’ne bir öneri sunmak gibi bir durumun olmadığını belirtti.
Başka bir soruyu yanıtında, çözümle ilgili “son tarih” koymanın problemin çözümlenmemesi için koşullar yaratılması anlamına geleceğini kaydeden Guterres, buna tarafların karar vereceğini; BM’nin rolünün çözüm bulma konusunda tarafları desteklemek olduğunu ifade etti.
