Bilgisayarların kendi kendine öğrenebilmesi ve yeni durumlara yönelik yeni tepkiler geliştirebilmesi temeline dayanan Yapay Zekâ (Artificial Inteliligence – AI), özellikle kuantum gibi çok güçlü bilgisayarların devreye girmesiyle büyük atılım yaptı. İnsan ve hayvan Zekâsını taklit eden Yapay Zekâ, bir çağrı merkezini aradığınızda, bir tüketici yardım servisi ile görüntülü ya da yazılı olarak iletişim kurduğunuzda devreye giriyor ve size ilgili menülere yönlendirip bilgi vermekte kullanılıyor. Gittikçe hızlanan teknolojik gelişmelerin ardından ise Yapay Zekâ başka bir boyuta taşınarak teknoloji firmaları, çok uluslu firmalar derken, son kullanıcı olan kişilere kadar ulaştı.
Çok Fazla Seçenek Var
Çoğunlukla üye olma şartıyla ücretsiz kullanım sunan Yapay Zekâ motorlarının sayısı da uzmanlaştıkları alanlar da epeyce artmış durumda. 1940’lı yıllarda doğduğu kabul edilen Yapay Zekâ konusunda bugün Bytedance isimli Çinli Yapay Zekâ şirketi gibi devler ya da Open AI firmasına ait ChatGPT gibi yaygın kullanıma ulaşan örnekler bulunuyor. AutoDraw, Voxwave AI, Papercut, Cody AI, Codeinum gibi pek çok uygulama, grafikten ödev hazırlamaya kadar birçok konuda insanların kullandığı Yapay Zekâ motorları olarak öne çıktı. Bazı haber sitelerinde Yapay Zekâ kullanıldığının ortaya çıkması, “Acaba okuduğumuz gördüğümüz haberler gerçek mi?” sorusunun daha fazla sorulmasına da neden oldu. Kullanılan cep telefonlarından sosyal medya uygulamalarına kadar birçok ürün ve hizmetin arkasında Yapay Zekâ var. Hatta kısa süre içinde Yapay Zekâ motorlarının arama motorlarını, kullanımda geride bırakması bekleniyor.
Deepfake Tehlikesi
Yapay Zekâ’nın hızlı gelişimi ile birlikte, ‘deepfake’ konusunda da yeni endişeler ortaya çıktı. “Mevcut bir görüntüde yer alan kişinin başka kişinin görüntüsü ile değiştirilebilmesi” anlamına gelen deepfake, Yapay Zekâ ile kolaylaştı ve arttı.
Deepfake yöntemiyle bir kişiye hiç söylemediği sözleri söylemiş gibi video hazırlanabilir, hiç bulunmadığı bir ortamda bulunuyormuş gibi gösterilebilir, hiç yapmayacağı bir şeyi yaparken videosu hazırlanabilir. Bu durum özellikle kamuoyunun yakından tanıdığı siyasetçi, kamu yönetici, ünlü kişi, sanatçı, sporcu gibi kişileri de endişeye düşürüyor. ABD eski Başkanı Barack Obama için hazırlanan deepfake video, bunun ilginç bir örneği olarak kayda geçmişti.
Masum İnsan Suçlu Gösterilebilir
Deepfake yöntemiyle bir kişi gayriahlaki görüntüler içine eklenebilir, cinayet işliyor ya da soygun yapıyor gibi görüntülenebilir. Dijital Diplomasi Uzmanı Dr. Bahadır Avşar, bu konuda şu uyarıyı yapıyor:
“Deepfake, Yapay Zekâ ile adeta yeniden canlandı. Dezenformasyon ve manipülasyon aracı olarak insanların karşısına çıktı. Gerçek gibi görünen ancak manipüle edilmiş görüntülerden oluşuyor. Bunun özellikle seçim dönemleri gibi kritik dönemlerde kullanılabileceği, istihbarat örgütlerinin kamuoyunu yanıltmak üzere bu yöntemi tercih edebileceği ihtimali, herkesi endişelendiriyor. Deepfake, komplo teorilerini güçlendirmek için de liderlere olan güveni azaltmak için de rakiplere karşı avantaj sağlamak için de kullanılabilir. En çok da insanların itibarlarına zarar vermek için kullanılacağını düşünüyorum. Birçok ülkede, deepfake kullanılarak toplumsal karışıklıklar çıkarma girişimleri olabilir. Yapay Zekâ destekli deepfake, insanların hayatına bir güven erozyonu olarak girecek.”
Tespiti Mümkün Değil mi?
Dr. Bahadır Avşar, deepfake’i tespit etmenin çok zor olduğunu ancak imkansız olmadığını vurguluyor. Avşar, “Yapay Zekâ teknolojileriyle üretilen sahte videoların üretim aşamaları için yazılan algoritmalar o kadar gelişti ki gerçek olup olmadığını anlamak çok zor hale geldi. Sahte bir video algoritma tarafından üretilirken, aynı anda bir başka algoritma, sahte videonun gerçekliğe ne kadar yakın olduğunu tarıyor” diyor. Yani deepfake yapılırken, sahtekarlığın başarılı olup olmadığını ölçmek için de yine Yapay Zekâdan faydalanılıyor.
Yine de bazı noktalara dikkat etmek, bir görüntünün deepfake olup olmadığını anlamakta faydalı olabilir. Ses ve ağız hareketlerinin uyuşup uyuşmadığına dikkat etmek, ses ve video kalitesinde sorunlar varsa şüpheyle yaklaşmak, görüntü arka planını daha dikkatli incelemek, bozuk el, ayak gibi organlar olup olmadığına bakmak, flu (bulanık) detayların olup olmadığına dikkat etmek ve mantıklı gelip gelmediğini düşünmek, bu yöntemlerden bazıları. Ayrıca deepfake’i tespit etmek için geliştirilen teknolojilerden de faydalanılabilir. Bu uygulamalar, milisaniyeler içinde deepfake’i tespit edebilecekleri iddiasında bulunuyor.
Sanal Ortam Eğitimi
Radyo ve televizyon yayınları insanların yaşamına girdiğinde, birçok insan orada duyup gördüklerini gerçek sanmış hatta radyocu Orson Welles’in “Marslılar dünyaya saldırıyor” şakası, büyük paniğe sebep olmuştu. Daha sonra bilinç gelişti ve ekranda görülenlerin kurgu olduğu anlaşıldı. Bununla birlikte medya okur-yazarlığı eğitimleri verilerek, bilinç artırılmaya çalışıldı. Sosyal medya başta olmak üzere, sanal ortamlardan gelen veri akışına karşı da benzer bir eğitimin verilmesi öneriliyor. Dr. Avşar, “Böyle bir eğitim, insanlar için faydalı olacaktır ama teknoloji geliştikçe yeni deepfake yöntemleri de ortaya çıkacaktır. Bireylerin en baştan kendilerinin dikkatli olması hata yapmalarını azaltacaktır” diyor.
Kaynak : TRT