Diyarbakır’da çerçilik yaparak geçimini sağlarken hayatı belgesele konu olan Mehmet Çelik’in yaşam mücadelesi, yaşadığı köyün meydanında beyaz perdeye yansıtıldı.
AA & Ensonhaber
Radyo Televizyon ve Programcılığı Bölümünden mezun olan Hatun Cafri, 2018’de ailesinin yaşadığı merkez Bağlar ilçesine bağlı Övündüler köyünde katıldığı bir düğünde tanıştığı çerçi Çelik’in hikayesini kayıt altına almaya karar verdi.
Eski model kamyonetiyle köy köy dolaşarak ufak tefek tuhafiye eşyaları satan 20 çocuk babası 75 yaşındaki Çelik’in hayatını ekrana taşımak için çalışmaya başlayan Cafri, 2 yıl süren çekimler sonrası 15 dakikalık belgeseli tamamladı.
Belgeselin montajını yaparken, filme konu olan Çelik’in ölüm haberini alan Cafri, çalışmalarına bir süre ara verdi.
Genç yönetmen, yaklaşık 3 yıl sonra belgeselini tamamladı.
Diyarbakır’da belgeseli hazırlanırken ölen çerçi Mehmet’in hayatı köy meydanında izlendi
İlk gösterim, köy meydanında oldu
Çelik’in ailesiyle görüşen Cafri, hazırladığı belgeseli ilk olarak köy meydanında gösterime sundu.
Açık hava sinema salonu şeklinde sandalyelerin dizildiği ve beyaz perdenin hazırlandığı köy meydanında Çelik’in yakınları ve vatandaşlar, köydeki son çerçi Mehmet amcayı andı.
Çelik’in hayat hikayesini ekrandan izleyen yakınları, duygulandı.
Diyarbakır’da belgeseli hazırlanırken ölen çerçi Mehmet’in hayatı köy meydanında izlendi
“Çok anılar biriktirdim, hem eğleniyorduk hem de geziyorduk”
Genç yönetmen Cafri, büyük bir heyecanla başladığı belgeseli, üzücü bir haberle tamamladığını anlattı.
İlk çalışmasını çerçi Mehmet’in hikayesiyle gerçekleştirdiğini aktaran Cafri, şöyle konuştu:
Köyde bir düğüne gitmiştik orada çocuklara bir şeyler satıyordu. İlgimi çekti neden onu çekmiyorum ki diye düşündüm. 2018’de çekime başladım 2 sene sürdü. Köylerde insanların ihtiyaçlarını karşılayabilecek şeyler satıyordu. Eski bir kamyoneti vardı onunla köyleri geziyorduk insanlara bir şeyler satıyorduk. Çok anılar biriktirdim, hem eğleniyorduk hem de geziyorduk
Eskiden köylerde insanların çerçilerden ihtiyaçlarını karşıladıklarını anımsatan Cafri, şöyle devam etti:
Mehmet amca son çerçi, bu civarda artık kimse bu işi yapmıyor. Köylerde parası olmayan insanlar, aldıkları ürünlerin karşılığında çerçiye yumurta, peynir ve kuru gıda veriyorlardı. Çerçiliğin yanı sıra geri dönüşüm eşyaları da topluyordu ve onunla da geçimini sağlıyordu. Kendisiyle 2 yılda çok anılar biriktirdim. Arada ona yardım ediyordum, hurda topluyordum.
Diyarbakır’da belgeseli hazırlanırken ölen çerçi Mehmet’in hayatı köy meydanında izlendi
“Keşke o da burada olsaydı birlikte izleseydik”
Montaj aşamasındayken Çelik’in vefat ettiğini öğrendiğinde çok üzüldüğünü dile getiren Cafri,
Mehmet amca sürekli bana soruyordu; ‘Ne zaman bitecek?’ diye. 2020’de belgesel montaj aşamasındayken vefat etti. Ölüm haberini aldığımda çok üzüldüm, çünkü o da izlemek istiyordu. Çok güzel başladık üzgün bitirdim. Umarım bizi görüyordur ve o da izler. Keşke o da burada olsaydı birlikte izleseydik.
dedi.
Cafri, belgeselden elde edeceği geliri Çelik’in 2 kızının eğitim masrafına harcayacağını sözlerine ekledi.
Çerçi Mehmet Çelik’in oğlu İzzet Çelik, belgeseli izlerken çok duygulandıklarını söyledi.
Adile Çelik, eşini çok sevdiğini ve kendisini çok özlediğini ifade etti.
Belgeseli hazırlayan Cafri’ye teşekkür eden Çelik, “Bizim için çok çalıştı çok emek verdi. Bizi hiç üzmedi çocuklarımın babasıydı. Ben ondan razıydım biz birbirimizi çok seviyorduk. Belgeselde çok güzeldi beğendim.” diye konuştu.
Kaynak : ensonhaber
