Kıbrıs adası, 1915 yılında, İtilaf Devletleri ve Osmanlı İmparatorluğu Türk Ordusu arasında savaş başladığında Çanakkale savaşının dışındaymış gibi gösterilmeye çalışılsa da 11.000 Kıbrıslı Rum, İngiliz askerlerinin yanında bulunarak müttefiklere destek olmuştur.
Mağusa’da, deniz sahilinde, inşaatına I. Dünya Savaşı ile beraber başlanan, bugün Kıbrıs Türk Güvenlik Kuvvetleri tarafından “GÜLSEREN ACEMİ BİRLİĞİ” olarak kullanılan kamp, Çanakkale savaşından getirilecek olan Türk esirler için inşaa edilmiştir.
26-29 Ekim 1916’da ilk etapta 215 Türk esir getirilir, savaşın devamı sürecinde Mağusa’daki İngiliz esir kampına çok kısa sürede 3000 esir yerleştirilecektir.
Çanakkale Savaşı’nın başladığı 1915 yılından bitiş tarihi 1916 tarihine kadar, 1 yıllık bir süreçte kamptaki esir sayısı 3000’i geçmiştir.
Çok kısa bir sürede, İngiliz kampında Türk askerlerinin esir tutulduğunu öğrenen Kıbrıslı Türklerin ilk etapta elinden gelen tek şey, esir tutulan Osmanlı Türk askerleri için dua etmek olmuştur.
1915-1923 yılları arasında Anadolu’nun her yerine sıçrayan savaş esnasında Anadolu’nun bir çok yerinden Kıbrıs’a Mağusa’daki İngiliz esir kampına Çanakkale Cephesi’nin haricinde Mersin, Adana, Taşucu, Antep, Mısır gibi yerlerden de Türk esirler taşınmış diğer esirlerle birlikte kamptaki esir sayısı 7000’ni geçmiş, kamp yaşamı çabasız işkenceye dönüştürülmüştür..
1916 yılının ortalarına geldiğinde adada yaşayan, savaşın başlaması ile birlikte ellerindeki en küçük silaha kadar İngilizler tarafından toplanan Kıbrıslı Türkler Türk esirlere karşı daha fazla kayıtsız kalamamış, esir kampına yakın yerlerde protestolar, ayaklanmalar ve nümayişler düzenlemiştir.
1915-23 yılları arasında 8 yıl esir tutulan 7000 civarındaki esirlerden ölenler de çok olmuştur. Kampta 8 yıl sağ kalmayı başaranlardan bir çoğu, Mağusa Limanı’nda esir işçi olarak çalıştırılmış ve bu esirlerden bir çoğu Kıbrıslı Türklerle diyalog kurup onlara kampta elleriyle yaptıkları el işi örme kese, oyma sigaralık, zeytin çekirdeğinden tespih, oyma kaşık gibi hatıra hediyeler bırakmışlardır.. Türk esirlerin Kıbrıslı Türklere savaş hatırası hediye ettikleri el işi hatıratlar günümüze kadar ulaşmış bir kısmı Kuzey Kıbrıs genelinde bazı ailelerin himayesinde, Lefkoşa’da yaşayan bazı Kıbrıslı Türk ailelerin evlerinde muhafaza edilirken bir bölümü de Mağusa Canbulat müzesinde sergilenmektedir…
Zamanla, Türk esirlerle diyaloglarını ve stratejilerini güçlendiren bazı güçlü Kıbrıslı Türk mücadeleciler kamptaki bir çok esirin kaçırılmasını bile sağlamaya çalışmıştır. Kamptan kaçmayı başaran Çanakkale şehitleri Kıbrıslı Türklerin yardımı ile uzun süre Mağusa’nın kuzeybatısındaki bölgelerde, Beşparmak dağlarının eteklerindeki Altınova ve Topçuköy, Ergnekon, Gönendere ve civarında Türk esirler uzun süre kollanmıştır.
Esir kampından kaçmaya çalışırken vurularak şehit edilen Türk askerleri de çok olmuştur.
Bunun dışında kötü yaşam koşulları, yetersiz beslenme, salgın hastalık gibi çeşitli nedenlerle vefat edenler ise halen Namık Kemal Lisesi’nin bulunduğu bölgedeki mezarlıklara, farklı gelişigüzel yerlere, rastgele bölgelere de defnedilmiştir.
I. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru insafa gelen Kıbrıs yönetimi İngiliz Baş Komiserliği kampta çeşitli sebeplerle şehit olan, kaçmaya çalışırken şehit edilen Türk askerleri için dini tören yapılmasına ve şehitlerin civardaki Türk Müslüman mezarlarına defnedilmesine göz yumar…
Ancak, çeşitli sebeplerle kampta şehit olan, şehit edilen, naaşları gelişigüzel belirsiz yerlere defnedilen, hatta üçlü, dörtlü ve beşli guruplar halinde gömülen mezarsız Türk şehitler için yapılabilecek pek bir şey yoktur. Gazi Mağusa şehrindeki tüm minareler onların mezar taşlarıdır artık…
Mağusalı Kıbrıslı Türklerin yıllarca süren üstün girişimleri, yardım çabaları, Türk esirlerine yaşam gücü ve nedeni olur. Girişimler sonucu kamptaki Türk esirler için kampa ahşap minaresiz bir mescit inşa edilir.
Çanakkale savaşında, İngilizler tarafından esir edilip Mağusa’daki İngiliz esir kampına (Bugünkü Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Gülseren Karargahı) getirilen Çanakkale esirleri arasında Kıbrıs’ta yaşayan akrabaları olanlar da bulunuyordu.
Fakat, Türkiye’de yaşayan akrabalarının Çanakkale savaşından Kıbrıs’a esir olarak getirilen Türk askeri akrabalarını kurtarmak için İngiliz Yüksek Komiserliği’ne yaptıkları başvuruların hiç biri netice vermemiş, hatta Kıbrıs’ta akrabası bulunan esirler, Mağusa’da ayaklanmalara, nümayişlere ve sorunlara neden olacağı öngörülerek Mısır’daki diğer kamplara nakledilmiştir…
Esir Kampı yakınlarında yaşayan bazı Kıbrıslı Türkler’den bir yolunu bulup kampa girmeye başaranlar Çanakkale Savaşı Türk esirlerinin yazdıkları mektupları ailelerine ulaştırmak için gizlice askerlerden alıp postalamayı başarmışlardır..
1920 yılında nispeten hafifletilen esir kampındaki askeri uygulamalar, 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanı ve Kıbrıs adasının Lozan Antlaşması’ndaki diplomatik entrikalarla ele geçirilmesi ve Kıbrıs’ın Lozan’la Misakı Milli sınırlarının dışında bırakılması neticesinde esir kampının kapatılması kararlaştırılır.
Esir kampının kapatılması ile birlikte esir tutulan Türk askerlerinden bir kısmı esir takası ile Türkiye’ye gönderilirken bir çoğu Kıbrıs’ta yaşamayı tercih etmiştir. Türkiye’ye dönmeyip Kıbrıs’ta yaşam sürdürmeyi tercih eden Çanakkale Gazisi Türkler ekonomik açıdan bir süre sıkıntı çekmişler daha sonraları varlıklı ileri gelen Kıbrıslı Türkler’in, özellikle Mağusalı Kıbrıslı Türkler’in destekleriyle iş bulup Kıbrıs’ta evlendirilmişler ve huzura kavuşmuşlardır..
Kıbrıs’a Çanakkale Cephesi’nden getirilen Türk esirlerden şehit olanlardan sadece 33 şehidin kimliği ve hangi mezarda yattığı bilinmektedir. Ancak, diğer yandan, şehitlikte yattığı ismi ile bilinen fakat hangi mezar taşının altında olduğu bilinmeyen 217 şehit asker de mevcuttur.
1916-1920-1923 yılları arasında Mağusa İngiliz esir kampında çeşitli nedenlerle farklı yıllarda 217 bilinen şehit vardır. Nereye defnedildiği bilinmeyen, kaybolan şehitlerin sayısı bilinenlerin iki katından fazladır…
Candaş Özer
(kişisel araştırma çabalarımla oluşturduğum makalemdir)
Çanakale Cephesi başta olmak üzere, tüm cephe şehitleri ve gazilerinin ruhu şad olsun.
Çanakkale’den geçemeyen Emperyalistlere inat, şehitlerimize dua etmek için o toprakları 3 kez ziyaret etme şansım oldu…