Dünyadaki en önemli eğilimlerden biri şehirleşmedir. Giderek artan sayıda insan şehirlerde yaşıyor. 1950 yılında dünya nüfusunun yüzde 30’u şehirlerde yaşıyordu. 2014’te bu oran yüzde 54’e yükseldi. Yani şimdi dünya nüfusunun yarısından fazlası şehirlerde yaşıyor. BM tahminlerine göre 2050’de dünya nüfusunun yüzde 66’sı şehirlerde yaşıyacak. Şehirler dünya topraklarının aşağı yukarı yüzde 2’sini kapsıyor ama dünya ekonomisinin (GSMH) yüzde 70’i, dünya enerji tüketiminin yüzde 60’ı, sera gazı emisyonlarının yüzde 70’i şehirlerden kaynaklanıyor. Kısacası şehirler hepimiz için çok önemli.
İnsanların yüzbinlerce yıl süren avcılık-toplayıcılık düzeninden yerleşik düzene, tarıma geçişi aşağı yukarı 10 bin yıl önce gerçekleşti. Dünyada ilk şehrin MÖ. 4500 yılı civarında Mezopotamya’da kurulduğu biliniyor. İlk şehirlerin nüfusu 5-10 bin kişiydi. Daha sonra şehirler büyümeye ve çoğalmaya başladı. Mezopotamya’da başlayan şehirleşme tüm dünyaya yayıldı. O gün bu gündür şehirler insanlığın siyasal, ekonomik, kültürel yaşamının merkezini oluşturuyor. İnsanlığın uzun tarihi ile karşılaştırıldığında şehirlerin tarihi çok uzun olmasa da dünya nüfusunun yarısından fazlasının şehirlerde yaşaması çok çok yeni bir olgu. BM verilerine göre 2009 yılında şehirlerde yaşayan insanların sayısı 3.42 milyar, kırsal bölgelerde yaşayanların sayısı ise 3.41 milyar oldu. Demek ki bu tarihi değişim sadece 7 yıl önce gerçekleşti ve insanların şehirlere “yığılması” hızla devam ediyor, edecek.Şehirleşme eğilimi ve dünya nüfusunun artışı birlikte düşünüldüğünde 2050 yılında dünya şehirlerinin şimdiki nüfusuna 2.5 milyar insan eklenecek.Şehirleşmedeki en büyük artış Hindistan, Çin, Nijerya gibi ülkelerde olacak. 2045’te 6 milyardan fazla insan şehirlerde yaşayacak. 10 milyondan fazla nüfusa sahip şehirlerin sayısı hızla artıyor. Halen bu şehirlerin sayısı 28. 2030’da nüfusu 10 milyonun üstünde olan şehirlerin sayısı 41’e yükselecek. Şehirler insanlara bir çok fırsatlar sunduğu gibi bir çok sorunu beraberinde getiriyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin şehirleri çok sayıda ciddi sorunlarla karşı karşıya. En büyük sosyal eşitsizlik şehirlerde yaşanıyor. Şehirleri iyi yönetmek, insanlara kaliteli yaşam sunmak, çevre sorunlarını çözümlemek insanlığın önünde duran en önemli sınavlardan biri. BM tarafından düzenlenen “BM İnsan Yerleşimleri Habitat Konferansları” işte bu büyük sınavı nasıl kazanabileceğimizsorusunacevap bulmayı amaçlıyor.
Birinci Habitat konferansı 1976’da Kanada’nın Vancouver kentinde,ikinci Habitat konferansı ise 1996’da İstanbul’da gerçekleşmişti. Üçüncü Habitat konferansı 17-20 Ekim tarihleri arasında Ekvador’un başkenti Kuito’da gerçekleşti. Habitat konferansları BM Genel Kurulu kararı ile gerçekleşiyor. BM üyesi tüm ülkeler Kuito konferansına katıldı. Sivil toplum örgütleri, özel sektör ve şehirlerin, daha bir çok kesimin temsilcileri de konferanstaydı. Bu anlamda çok geniş katılımlı bir konferans oldu. Tabii esas karar verici olanlar hükümetlerdir. Üçüncü Habitat konferansının kabul ettiği en önemli belge “New Urban Agenda” (Yeni Kentsel Gündem) belgesidir. Bu belgeyi Paris İklim Değişikliği Anlaşması ve BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile birlikte düşünmek gerek. Şehirciliğin geliştirilmesinde en önemli hedeflerden biri sürdürülebilir kalkınma ve çevre sorunlarının çözümüdür. Belgede “Yeni
Kentsel Gündem,toplumların, sosyal etkileşimlerin, iktisadi faaliyetlerin ve çevre üzerindeki etkilerin gittikçe kentlere odaklanmasının ışığında sürdürülebilir şehirleşmeye olan küresel bağlılığı canlandırmaktadır” deniyor. Yeni Kentsel Gündem’in ana konuları 1. Sosyal uyum ve Eşitlik – Yaşanabilir Kentler (kapsayıcı kentler, güvenli kentler, kent kültürü ve miras, göç ve mülteciler) 2. Kentsel Çerçeve (kentsel mevzuat, kent yönetişimi, belediye finansmanı) 3. Mekânsal Gelişme (şehir planlama ve kentsel tasarım, arazi, kent-kır ilişkisi, kamusal alan) 4. Kent Ekonomisi (yerel ekonomik kalkınma, kent ekosistemleri ve kaynak yönetimi, iklim değişikliği, risk yönetimi) 5. Kent Ekolojisi ve Çevre (kentsel dayanıklılık, kent ekosistemleri ve kaynak yönetimi, iklim değişikliği, kayıtdışı yerleşmeler) 6. Konut ve Temel Hizmetler (altyapı ve temel hizmetler, ulaşım ve mobilite, akıllı şehirler, kayıtdışı yerleşmeler)gibi konular. Belgede hiç kimseyi geride bırakmama, yoksullukla mücadele, eşit haklar ve fırsatlar, gıda güvenliği, iyi planlanmış şehirleşme, yüksek verimlilik, rekabet, temiz enerji, iklim değişikliği ile mücadele gibi çok önemli ilkeler yer alıyor.
Yeni Kentsel Gündem belgesinin bizde de iyi incelenmesi, bilinmesi çok önemli. Şehircilik anlayışımızı geliştirmede bu belge bize yardımcı olabilir. Habitat III konferansı bizde pek gündeme gelmedi ama hepimizi yakından ilgilendiren bir konferanstı. Şehircilikle ilgili makamlar, belediyeler, sivil toplum örgütleri, akademisyenler, medya ve bireyler olarak “Daha yaşanası şehirleri nasıl yaratabiliriz?” sorusuna cevap ararken uluslararası toplumun düşüncelerinden, Habitat III konferansı sonuçlarından yararlanmalıyız.