Bugün 2017’nin birinci günü.Tüm okurların yeni yılını candan kutlarız. Geride bıraktığımız 2016 yılı bir çok yönden kötü bir yıl olmuştu. 2017 yılı için iyi dileklerde bulunuyoruz ama belli ki bu yıl da zor bir yıl olacak. Yeni yıl konusunda güzel şeyler dilemek iyidir ama gerçekçi olmak daha da iyidir. Yılın bu ilk yazısında bu yıl 100. yıldönümünü anacağımız önemli bazı tarihi olaylara değinelim. 1914-18 yılları Birinci Dünya Savaşı’nın yer aldığı yıllardı. Savaşın devam ettiği dört yıl boyunca yaşanan önemli olayların 100. yıldönümleri arka arkaya geliyor. Peki 100 yıl önce 1917’de neler yaşanmıştı? Bu olayların günümüzle bağlantısı var mı?Kısaca bunlara göz atalım.
Birinci Dünya Savaşı’nı başlatanlar savaşın kısa zamanda sona ereceğini düşünüyordu. Çeşitli nedenlerle bu hesaplar yanlış çıktı. 1917’e gelindiğinde savaşın sonu görünmüyordu. Taraflar savaşı kazanmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyordu. İtilaf devletleri cephesinde zayıf halka Rusya, İttifak devletleri cephesinde ise Osmanlı İmparatorluğu’ydu. Almanya, düşmanlarına denizden uyguladığı ablukayı güçlendirmek için 1 Şubat 1917’de denizaltılarla yürüttüğü savaşı genişletti. Bu karar 6 Nisan 1917’de ABD’nin Almanya’ya savaş ilan etmesi ve İtilaf devletleri yanında savaşa girmesi ile sonuçlanacaktı. ABD’nin savaşa katılması taraflar arasındaki dengeyi İtilaf devletleri lehine değiştirdi ve savaşın sonucunu belirledi. ABD’nin Batı’nın liderliğini İngiltere’den devralması süreci 1917’de savaşa katılma kararı ile başlar ve İkinci Dünya Savaşı sonunda tamamlanır.
1917’nin en önemli olayları Rusya’da yaşanır. Rusya savaş nedeniyle büyük zorluklar yaşayan bir ülkeydi. Almanlarla savaşta başarılı değildi. Halk arasında oluşan hoşnutsuzluk Şubat’ta devrime dönüştü. Tarihe 1917 Şubat Devrimi olarak geçen bu devrimde çarlık sona ermişti. 1721’den beri Rusya’yı yöneten Romanov hanedanı savaşın yıktığı ilk hanedan oldu. Çar II. Nikolas 15 Mart 1917’de tahttan çekildi. Romanovlarla birlikte bin yıllık Rus monarşisi sona erdi. Yeni kurulan Kerenski hükümeti, Rusya’da çoğulcu demokratik bir rejim kurulması fırsatını yaratmıştı ama bu pencere kısa sürede kapandı. Hükümet zayıftı ve savaşın devam etmesi halkın hoşnutsuzluğunu artırıyordu. Lenin liderliğindeki Bolşevikler bu fırsatı yakalayarak Ekim’de hükümeti devirdiler ve ilk Marksist iktidarı kurdular. 3 Nisan 1917’de İsviçre’den Petrograd’a varan Lenin,devrim hazırlıklarını bizzat yöneterek partisini iktidara taşıdı. Lenin, Bolşevik Devrimi’ni Avrupa’da yeni devrimlerin izleyeceği inancındaydı. Özellikle Almanya konusunda çok ümitliydi ama Alman devrimi bastırıldı ve geriye “tek ülkede sosyalizm” alternatifi kaldı. Ekim Devrimi Rusya’nın savaştan çekilmesi ve Almanya ile Brest-Litovsk Anlaşması’nı imzalaması ile sonuçlandı. Bazen unutulur ama Doğu Cephesi’nde Almanya ve müttefikleri savaşı kazanmıştı. 1917 Ekim Devrimi’nin yarattığı Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) 25 yıl önce çöktü. 100. yıldönümünde Ekim Devrimi ve sonuçlarını tartışacağız. Sovyetler Birliği’nin çöküşünün artçı depremlerini hala yaşamakta olduğumuzu unutmayalım.
1917 yılı Osmanlı İmparatorluğu’nun Ortadoğu’da İngiltere ile yürüttüğü savaş açısından da önemli bir yıldı. 1917’de İngiliz ordusunun güneyden kuzeye ilerleyişi vardı. 11 Mart 1917’de İngiliz ordusu Bağdat’ı ele geçirdi. Abbasiler tarafından kurulan, Abbasi Halifeliği’nin başkenti olan, 1534’te Kanuni Sultan Süleyman tarafından fethedilen ve 1638’de 4. Murad tarafından ikinci kez fethedilen, 1917’ye kadar Osmanlı şehri olan Bağdat’ın kaybedilmesi hem askeri, hem sembolik açıdan büyük bir olaydı. İngiliz ordusu Samara bölgesinde saldırılarına devam eder. 19 Mart’ta Felluce İngilizlerin eline geçer.23 Nisan’da Samara’yı alırlar. İngilizler Filistin’de de operasyonlar yürütüyordu. Sina Yarımadası’ndan geri çekilen Osmanlı Ordusu Gazze bölgesinde savunma hattı kurmuştu. 26 Mart 1917’de Birinci Gazze Savaşı Osmanlı ordusunun başarısı ile sonuçlandı. İngilizler 17 Nisan 1917’de başlayan İkinci Gazze Savaşı’nı da keybettiler. İngiltere,yeni komutan olarak Allenby’i bölgeye gönderir ve Allenby komutasındaki İngiliz ordusu Osmanlı savunma hattını kırarak 11 Aralık 1917’de Kudüs’ü ele geçirir. Kudüs’ün kaybedilmesinin sembolik önemi de büyüktü.
Filistin’i ele geçiren İngiltere 2 Kasım 1917’de ünlü Balfour Deklarasyonu’nu yayınlayarak Yahudilere Filistin’de “anayurt” vaad etti. Bu deklarasyon 1948’de İsrail devletinin kurulmasının ilk habercisi olarak kabul edilir ve bölgedeki Arap-İsrail anlaşmazlığı hala bizimledir.
Yukarıda sıralanan olaylar 100 yıl önce yaşandı ama Ortadoğu ve Rusya’ya baktığımızda etkilerinin az veya çok devam ettiğini görmek zor değil.