Türkiye’de anayasa tartışmaları son aşamasına giriyor. AK Parti ve MHP’nin desteğiyle parlamentodan geçen anayasa değişiklik paketi referanduma gidiyor. “Evet” ve “hayır” kampanyaları başlamış durumda. Referandum sonuçlanana kadar Türkiye’nin ana gündemini bu konu oluşturacak.Hatırlanacağı gibi önceleri hedef yeni, sivil, AB standartlarına uygun bir anayasa idi. 1982 darbe anayasasının yerini alacak ve Türkiye’ye yakışacak bir anayasa hedefi geniş destek buluyordu. Bu yönde epey çaba harcandı ama maalesef sonuç alınamadı. Şimdi yeni bir anayasa yerine 1982 anayasasında değişiklikler yapılarak parlamenter sistemden başkalık sistemine geçiş öngörülüyor. Paketi destekleyenler başkanlık sistemi ile Türkiye’nin sorunlarının hızla çözümleneceğini, sistemin daha iyi çalışacağını savunuyorlar. Doğrusu bunu inandırıcı bulmak zor. Türkiye hak ettiği sivil, demokratik, yeni bir anayasa yerine gücü tek kişiye devreden çok tartışmalı bir anayasaya doğru ilerliyor. Anayasa yapma çalışmalarında mümkün olduğunca en geniş konsensüs hedeflenir. Türkiye’de konsensüs yerine kutuplaşma yaşanıyor. Üstelik referandum OHAL koşullarında yapılacak. Belli ki anayasa değişiklik paketi referandumda onaylansa bile anayasa tartışmaları sona ermeyecek. Umarız Türkiye gün gele hak ettiği çağdaş standartlara uygun yeni bir anayasaya kavuşur. Bunu yapmadan ülkenin kronik sorunlarına çözüm bulunamayacak.
Bu yazının esas konusu Türk cumhuriyetlerinden Kırgızistan’daki anayasa serüvenleridir. Türkiye’deki gibi Kırgızistan’da da anayasa değişikliği tartışmaları vardı. Hedef cumhurbaşkanının değil başbakanın yetkilerini artırmaktı. Kırgızistan 2010 anayasası ile başkanlık sisteminden parlamenter sisteme geçmişti. Diğer tüm Orta Asya Türk cumhuriyetleri (Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan) başkalık sistemi ile yönetiliyor ve tümü otoriter, baskıcı rejimlere sahip. Kırgızistan anayasasına göre devlet başkanı bir dönem görevde kalabilir. Kurmanbek Bakiyev’i iktidardan uzaklaştıran 2010 devrimi sonrasında otoriter sisteme geri dönüşün önünü kapamak için tek dönem sınırlaması getirilmişti. Dolayısıyla şimdiki cumhurbaşkanı Elmazbek Atanbayev’in görev süresi bu yıl doluyor ve tekrar aday olması mümkün değil. Başbakanın yetkilerini artıracak anayasa değişikliği çabaları işte bu çerçevede başladı. Muhalefet, cumhurbaşkanı adayı olamayacak Atanbayev’in başbakanlığa göz diktiğini, bu nedenle başbakanın yetkilerini artırma peşinde olduğunu savunuyor. Bir süre önce ciddi sağlık sorunları yaşamış olan Elmazbek Atanbayev ise bunu yalanlıyor. Yeni makam peşinde olmadığını söylüyor. Bakalım, göreceğiz.
Geçen yılın sonlarına doğru parlamentoda anayasayı değiştirme tartışmalarıyapılırken ülke anayasasının cumhurbaşkanı tarafından imzalanmış orjinali arandı. Arama ülke anayasasının kayıplarda olduğunu ortaya koydu. 27 Haziran 2010’da referandumla onaylanan ve Orta Asya’da tek demokratik anayasa olarak kabul edilen Kırgızistan anayasasının orjinali kayıptı. Bu gerçek Kırgızistan’ı zor durumda bıraktı. Bir devlet, anayasasının orjinalini nasıl kaybeder? Cumhurbaşkanı tarafından imzalanan anayasanın devlet arşivinde saklanması gerekir. Anayasanın orjinali bulunamadı. Sonuçta anayasanın orjinalinin aslında hiç hazırlanmadığı, sadece resmi gazetede yayınlamakla yetinildiği izahatı verildi.
2010 Kırgızistan anayasası gücün tek bir partide yoğunlaşmasını engelleyen maddeler içeriyor. Anayasada insan haklarına geniş yer ayrılıyor. İdam cezası ve işkenceyasaklanıyor. İşte bu anayasada başbakanın yetkileri lehine değişiklik yapılmak isteniyordu. Venedik Komisyonu yapılmak istenen anayasa değişiliklerini sert bir şekilde eleştirdi. Demokratik ilkelere, özellikle kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı konularında kaygılara neden olduğunu vurguladı. Buna rağmen anayasa değişiklikleri konusunda 11 Aralık 2016’da referandum yapıldı. Katılım oranın düşük olduğu referandumda değişilikler onaylandı. Cumhurbaşkanı Atanbayev 27 Ocak Cuma günü değişiklikleri içeren anayasa metnini imzaladı. Atanbayev, anayasadaki 60’dan fazla “çelişkinin” giderildiğini söyledi. Kırgızistan’ın otoriter rejime geri dönmeyeceğini vurguladı. Umarız bu doğrudur. Şimdi Kırgızistan “kaybettiği” anayasayı bulmuş oldu.
Türkiye’de anayasa değişikliği tartışmalarıyaşanırken bir başka anayasa değişikliği serüvenine baktık. Türkiye’yi tartışmaya devam edeceğiz.