Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Prof. Dr. Rüveyde Bundak 15 Nisan Büyümenin İzlenmesi Günü dolayısıyla bilgilendirmede bulundu. Çocuğu erişkinden ayıran en önemli özelliğin sürekli bir büyüme ve gelişme göstermesi olduğunu ifade eden Bundak, büyüme ve gelişmenin bazı dönemlerde durağan, bazı dönemlerde ise hızlı olduğunu belirtti.
Beslenme En Etkili Faktör
“Çocukluk çağı döllenme ile başlar ve ergenliğin sonuna kadar sürer. Süt çocukluğu dönemi, anne karnındaki hızlı büyüme sürecinin devamıdır ve beslenme en etkili faktördür. Süt çocukluğu döneminden ergenliğin başlamasına kadar olan çocukluk dönemi büyümesi 18 ay civarında başlar, büyüme hormonunun ve onun uyardığı büyüme faktörlerinin etkisindedir. Ergenlikdeki büyüme süreci ise 10-12 yaşlarında başlar ve büyüme hormonunun yanısıra cins hormonlarının (östrojen, testesteron vb. ) da etkisi vardır. Tiroid hormonları ise tüm çocukluk boyunca büyüme için gereklidir. Normal büyümenin gerçekleşmesi için sağlıklı olmak da gereklidir. Süregen hastalığı (böbrek yetmezliği, doğumsal kalp hastalığı, karaciğer hastalığı v. b.) olan çocuklar iyi büyüyemezler.” diyen Prof. Dr. Rüveyde Bundak, büyüme sürecinin çocukluk çağının süreklilik gösteren en önemli özelliği olduğunun altını çizdi.
Süt Çocukluğu Dönemindeki Büyüme Süreci En Hızlı Büyüme Dönemidir
Altta yatan herhangi bir hastalığın büyüme sürecinde duraklamaya neden olabileceğini söyleyen Bundak, süt çocukluğu dönemindeki büyüme sürecinin en hızlı büyüme dönemi olduğunu, ortalama 50 cm boyunda doğan bir bebeğin 1 yaşına kadar yaklaşık 25 cm daha kazandığını belirtti. “Eğer bir çocuğun bu dönemde beslenmesi yetersiz veya başka bir süregen hastalığı varsa yeterli derecede büyüyemez ve çocukluk dönemi büyüme eğrisine alt uçtan başlar ve ondan sonra normal bir büyüme hızı gösterse bile nihai boyu kısa kalır. Dolayısıyla ilk 12-18 aydaki beslenme veya hastalık erişkin boyu olumlu veya olumsuz geri dönüşümsüz olarak etkileyen bir faktördür.” diyen Prof. Dr. Rüveyde Bundak, açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“Çocukluk dönemi boyunca nispeten sabit olan büyüme hızı ( ~ 5 cm/yıl) ergenlikle birlikte hızlanır. Ergenlik Türk çocuklarında kızlarda ortalama 10. 1 (en erken 8 yaş, en geç 13 yaş), erkeklerde ise 11. 1 (en erken 9 yaş , en geç 14 yaş) yaşlarında başlar. Ergenlik döneminde çocuklar yılda 7-12cm büyür. Kızlar ergenlik boyunca 10-20 cm, erkekler 20-30 cm uzar ve kızlarda ~ 16, erkeklerde ~18 yaş civarı hızlanan kemik olgunlaşması ve büyüme kıkırdaklarının kapanması ile büyüme durur.”
Psikososyal Faktörler Büyümeyi Etkiler
Büyümeyi etkileyen bir diğer önemli faktörün ise kalıtım olduğunu, uzun boylu anne-babaların çocukları uzun , kısa boylu ebeveyinlerin çocuklarının ise kısa olduğunu ifade eden Bundak, “Bir çocuk genetik potansiyeline uyan eğriye ancak 12-18 aylıktan sonra girer ve o çizgide devam eder.” dedi.
Psikososyal faktörlerin gerek besi alımını azaltması gerekse büyüme hormonu gibi hormonları baskılaması nedeniyle büyümeyi etkilediğine dikkatleri çeken Bundak, beslenmenin her dönemde büyümeyi etkilemekle beraber özellikle hızlı büyümenin görüldüğü süt çocukluğu ve ergenlikteki etkisinin en fazla düzeyde olduğunu vurguladı.
“Kızlarda ergenlik genellikle meme dokusunun gelişmesi ile başlar. Daha nadir olarak genital bölgede veya koltuk altında kıllanma ile de ergenlik başlar. Ergenliğin başlamasından ortalama 2 yıl sonra kız çocuk ilk adetini görür. Türk kız çocuklarında ortalama ilk adet görme yaşı 12. 2 yaşdır.” diyen Bundak, erkek çocuklardaki ergenlik süreci için ise şunları kaydetti:
“Erkeklerde ergenliğin ilk belirtisi testis hacminin 4 ml ve üzerine çıkması veya uzunluğuna ölçümün 2. 5 cm’in üzerine artmasıdır . 3-4 yıl içinde testis volümleri giderek artar ve erişkin değeri olan 20-25 ml’e ulaşır. Ergenlik öncesi 4-6 cm olan penis büyümeye başlar ve erişkin boyu olan 10-12 cm‘e ulaşır. Koltuk altı kıllanması 13. 2 yaşında, sakal 14. 9 yaşında, larinks, krikotiroid kıkırdak ve laringeal kasların gelişmesi ile ses kalınlaşması 14. 0 yaşında başlar. Yüz kıllanması üst dudak köşeleri ve üst yanak bölgesinde başlayarak alt dudak altına ve sonra çeneye yayılır. Ortalama 13. 3 yaşında sabah ilk idrar örneğinde sperm saptanabilir ve ilk bilinçli ejakulasyon 13. 5 yaşında olur.”
Büyüme Sürecindeki Sapmaları Erken Tespit Etmek Çok Önemli
Çocukluk çağı boyunca süreklilik gösteren büyüme sürecinde ortaya çıkabilecek sapmaları erken dönemde tespit etmek, altta yatan önlenebilir veya tedavi edilebilir bir duruma müdahele edebilmek için, “Büyümenin İzlenmesinin” çok önemli ve gerekli olduğuna vurgu yapan Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Prof. Dr. Rüveyde Bundak, konu ile ilgili örnek bir grafik de paylaşarak şunları kaydetti: “Doğumdan başlayarak çocukluk çağı boyunca büyümenin belirli aralıklarla değerlendirilmesi ve persentil eğrisinde işaretlenmesi şartdır. Şekilde 12 yaşına kadar anne-babasına uygun normal büyüyen bir erkek çocuğunda takip ettiği eğriden sapma görülüyor. Bu çocuktaki sorunu mutlaka araştırmak gerekir. Unutmayalım ki hastalığı erken tanımak tedavi için çok önemlidir.”