Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin olarak gelinen noktada “henüz herşey öldü bitti” noktasında olmadığını, Haziran ayında bir denemenin daha yapılabileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Rumların bu yanlış tavırlarından vazgeçebileceklerine inanıyorum ancak bunun için bir şart vardır. Uluslararası camianın ve BM’nin kendilerine bu tavırlarının yanlış olduğunu mutlaka altını kalın çizgilerle çizerek göstermesi lazım” dedi.
Kıbrıs Türk Sanayi Odası’nın 31. Olağan Genel Kurulu’na katılarak Kıbrıs konusundaki gelişmeleri ve süreci anlatan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, gelinen aşamada Güney Kıbrıs’ta büyük bir iletişim oyunu olduğunu, Rum basınının baştan sona Kıbrıslı Türk lideri ve Türkiye’yi suçlu göstermeye çalıştığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Akıncı, mekik diplomasisinin çökmesinin ardından temennisini dile getiren Akıncı, “Beklentim çerçevesinde BM Genel Sekreteri’nin bir girişimi elbette söz konusu olabilir bu noktadan sonra. Eğer bu girişim akıl yolunda, çözüm yolunda, ve bugüne kadar var olan mutabakatlar çerçevesinde öneriyle gelinirse buna muhakkak ki Rum tarafının da icabet etmesini bekleyeceğim. Temmuz 13’ten evvel (sondaj çalışmalarının başlamasından evvel) bu fırsatın, tümüyle heba edip gitmeden bir defa daha denemesinden yanayım ben” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum lider Anastasadis’in Cenevre Zirvesi için güvenlik ve garantiler ile toprak konularını halledip sonra diğer konulara geçilmesi ön şartının kabul edilemez olduğunu, 11 Şubat 2014 Anlaşması ile 12 Ocak Cenevre Konferansı sonuç bildirgesine aykırı olduğunu yineledi.
Akıncı, Güney Kıbrıs’ta 2018 yılında yapılacak olan başkanlık seçimleri nedeniyle Anastasiadis’in tribünlere ve zamana oynadığını vurgulayarak, “Seçim kazanmak çözümden daha önemli hale geldiyse buna da diyecek fazla birşeyimiz yok” dedi.
“SEÇİM YAKLAŞTIKÇA ANASTASİDADİS ÇÖZÜMDEN UZAKLAŞTI”
Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Türk tarafının tüm iyiniyetiyle Kıbrıs’ta artık bir çözüm için 2 yıldır çaba gösterdiğini ve Güney Kıbrıs’taki seçimleri de dikkate alarak 2016 yılını hedef tarih olarak gösterdiklerini vurgulayarak, seçime ilişkin endişelerinde haklı çıktıklarını ve şu anda bunun sancılarının yaşandığını söyledi.
Güney Kıbrıs’ta 2018 yılında yapılacak olan seçim çalışmalarının erken başladığını, adayların yükselen milliyetçi oylara yöneldiğini kaydeden Akıncı, “Seçim tarihi yaklaştıkça Anastasiadis’in çözüm arzusu uzaklaşmaya başladı” ifadesini kullandı.
Akıncı, 17 Mayıs’taki son liderler toplantısında Türk tarafı olarak bugüne kadar varılan mutabakatlardan vazgeçmeden tüm başlıkların birbiriyle ilişkili olduğu gerçeğinden hareket ederek artık büyük resmin görülebileceği, tüm tarafların bu resimde yaşayabilecekleri bir noktaya varmak için uygun olan yöntemi önerdiklerini kaydetti.
Akıncı, BM’nin hakemlik rolü üstlenmeden, resmi yazılı öneri sunma yetkisini kendisine vermeden köprü kurucu önerilerle yardımcı olabileceğini önerdiklerini, ancak konuyla ilgili Rum tarafının tavrının hep olumsuz olduğunu dile getirdi.
Akıncı, BM’den hakemlik talebinde veya resmi öneri sunma talebinde olmadıklarını ancak BM’nin her iki taraftan aldığı görüşleri geliştirebileceğini, köprü kurucu bazı anlayışlar getirebileceğini söyledi.
Bu önerilerine karşı masada Rum tarafının ön şartını bulduklarını anlatan Akıncı, 2014’teki uzlaşmanın tüm 6 başlığın birbiriyle ilişkili, ilintili görüşülmesini karara bağladığını, Anastasidis’in başlıkları şimdi yeniden gruplaştırdığını ifade etti.
“YENİ ÖNERİ YOK”
Rum lider Anastasidis’in bugün basında yer alan “Yeni öneri sundum Akıncı onu da reddetti” şeklinde bir açıklamasını gördüğünü kaydeden Akıncı, “yeni öneri filan yoktur” dedi. Akıncı şöyle devam etti:
“Aynı zihniyetin ürünü bir düşünce ile geldi dün sayın Eide. Sayın Eide bana bu metni verirken dedi ki ‘kendilerine söyledik. Bu Kıbrıs Türk tarafının kabul edebileceği bir öneri değildir. Bir düşünce değildir. Ama onlar ısrar ettiler ben de aracıyım size getirmek zorundayım’ dedi. Biz de bunu aldık ve tabii ki durumun aynı olduğunu bir kere daha gördük gözlemledik.”
Rum tarafının ön şart anlayışının başlıkları 2+4 olmak üzere ikiye bölme anlayışı olduğunu söyleyen Akıncı, bunun 11 şubat 2014 tarihli anlaşma ile 12 ocak 2017 Cenevre Konferansı sonuç bildirgesine de aykırı olduğunu yineledi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Cenevre’ye’ gitmeye hazır olduklarının, ancak sonuç almanın bütün konuların ele alınmasıyla mümkün olabileceğinin altını çizdi.
“BM’NİN DESTEKLEDİĞİ GERÇEK DIŞI”
Akıncı, Rum sözcünün, Anastasidis’in önerilerini BM’nin desteklediği yöndeki açıklamalarının gerçek dışı olduğunu vurgulayarak, “BM, ön koşul koyduklarının farkındadır” dedi.
BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide ile görüşmesinin detaylarını anlatan Akıncı, Rum basınının iddiasının aksine Pazartesi günü için herhangi bir toplantı daveti yapılmadığını vurguladı. Akıncı, “Eide bize Pazartesi günü için toplantı teklif etmiş biz kabul etmemişiz böyle bir şey yok” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Güney Kıbrıs’taki seçimler nedeniyle niyetsizliğin net bir şekilde kendini ortaya koyduğunu, Anastasiadis’in üç sütunlu rapor hazırlayarak, uzlaşılanlar, ayrılık noktaları ve az ayrılıklar gibi konuları ortak kamuoyuna açıklama önerisinin zamana oynamak olduğunu söyledi.
Akıncı, özetle, “Ayrılık noktası olarak bilinen konular üzerine yoğunlaşıp bu sorunları çözmek varken sayın Rum lider aslında oyalanmak, zaman yitirmek istiyor. Bu önerisindeki art niyeti öyle değerlendirdiğimiz için buna prim vermedik. Nitekim BM de buna pirim vermedi, bizim gibi düşünürler” dedi.
Bir üzüntüsünü de ifade eden Akıncı, Kıbrıs Türk tarafında “Rum tarafı her ne derse doğru der, Rumlar hep haklıdır, Kıbrıs Türk tarafı ,Kıbrıs Türkü’nün seçilmiş lideri ne derse yanlış söyler” anlayışını, ilericilik, barışçılık zanneden insanlar olduğunu kaydetti.
Sonuç odaklı egzersiz için Cenevre’ye gitmek istediklerini belirten Akıncı, “hayır dediklerinin ön koşul olduğunu, oyunun koşullarını kendine göre dizayn etme , kurgulama ön şartına hayır” diye konuştu.