Kıbrıs Sağlık Turizmi Konseyi 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla mesaj yayımlayarak Dünya’nın sağlıklı geleceğinin, kaynakları gezegenin sunabileceklerinin sınırlarını bilerek tüketmekten geçtiğini vurguladı.
Açıklamada, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün 2017’yi “Gelişme İçin Sürdürülebilir Turizm Yılı” ilan ettiğine değinen Konsey Başkanı Ahmet Savaşan’ın “gezegenin kendini yenileme kapasitesi içerisinde eğer onun kurallarına uyarsak hep beraber sürdürülebilir bir toplum yaratabilir ve bu toplum içerisinde mevcut tüketim kültürümüzü yeniden tanımlayarak refah içinde yaşayabiliriz” dediğine yer verildi.
Sürdürülebilirlik turizm için olmazsa olmazdır…
Sürdürülebilir turizm ve seyahat anlayışının, doğal, biyolojik, ekolojik, kültürel, toplumsal, kısacası yenilenebilen tüm kaynaklara süreklilik sağlayacak, turistik ürünlerin uzun yıllar arza konu olabilme koşullarını yaratacak, başta çevre olmak üzere kaynakları geliştirerek korumak üzere optimal ve rasyonel şekilde kullanacak bir planlama ve uygulama anlayışı olduğunu ifade eden Savaşan, “sürdürülebilir turizm, bir turizm türü değil, turizm ve seyahat için bir şart ve turizm için olmazsa olmazdır” dedi.
Sürdürülebilir olmayan tüketim davranışları artıyor…
Gezegenin kaynaklarının endüstrileşmiş ülkelerde daha çok tüketildiğine de değinen Savaşan, sürdürülebilir olmayan tüketim davranışlarının bütün Dünya’da arttığına dikkat çekti.
1,3 milyar ton gıda israf ediliyor…
2030’da çoğunluğu gelişmekte olan ülkelerden 3 milyar orta sınıfa mensup tüketicinin bu artışa katılacağını da belirten Savaşan, bahsi geçen tüketimin en önemli ayağını gıda israfının oluşturduğunu söyledi. UNEP verilerine göre her yıl neredeyse 1 milyar insanın gıdasız kaldığını, 1,3 milyar ton gıdanın ise israf edildiğini belirten Savaşan, “daha sürdürülebilir yaşam tarzlarına sahip olmamız gezegen için can alıcı bir öneme sahiptir” dedi.
Gezegenin sınırlılığı içinde yaşamı biçimlendirmeliyiz…
2050’de eğer mevcut üretim ve tüketim alışkanlıkları devam eder ve gezegenin nüfusu 9,6 milyara ulaşırsa, yaşamımızı sürdürebilmek için 3 gezegene ihtiyaç duyulacağının hesaplandığını ifade eden Savaşan, sağlıklı bir gelecek için en hayırlı stratejinin, gezegenin sınırlılığı içinde yaşamı biçimlendirmek olduğunu söyledi.
Gezegenin refahı kaynakların sorumlu kullanılmasına bağlı…
Gezegenin refahı, çevre, ekonominin sağlıklı işlemesi nihayetinde kaynakların sorumlu bir şekilde kullanılmasına bağlı olduğuna işaret eden Savaşan, bunun sağlanmasında genelde devletlere özelde ise bireylere büyük sorumluluk düştüğünü ifade etti.
Ekosistemde pek çok kaynak alarm veriyor…
Günümüzde gezegenin insanlara sürdürülebilir bir şekilde sunabildiklerinden çok daha fazlasının tüketildiğinin altını çizen Savaşan, ekosistemde pek çok kaynağın alarm verdiğini ya da çoktan geri döndürülemeyecek şekilde tükendiğini söyledi.
Çevre politikalarının gözden geçirilmesi için fırsat…
Dünya’nın sağlıklı geleceğinin kaynakları gezegenin sunabileceklerinin sınırlarını bilerek tüketmekten geçtiğini belirten Savaşan, Çevre Günü’nde devletlerin politikalarını bu gerçekler temelinde gözden geçirmeleri ve bu paralelde önlem almaları için önemli bir fırsat yarattığının altını çizdi.