Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, güvenlik ve garantiler konusunda açıklama yaparak, “Kıbrıs Türk halkı sadece Türkiye’nin garantörlüğüne güvenmektedir ve bu konuda önemsenmesi gereken husus da; halkımızın bu hassasiyeti olmalıdır” dedi.
Ertuğruloğlu, Kıbrıs’taki mevcut garanti sisteminin sulandırılmadan, günün koşullarına uyarlanabileceğini ancak iki taraf arasında olası bir uzlaşıda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin adadaki varlığının devamı ve Türkiye’nin tek taraflı müdahale hakkının korunmasının öneminin hiçbir zaman yadsınamayacağını vurguladı.
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in himayelerinde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum Lider Nikos Anastasiadis, garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere ile gözlemci AB temsilcilerinin katılımıyla 28 Haziran Çarşamba günü Cenevre’de başlayacak 5’li Kıbrıs Konferansı öncesinde “Güvenlik ve Garantiler” konusunda Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) açıklamalarda bulundu.
Ertuğruloğlu, Kıbrıs’ta iki taraf arasında yürütülmekte olan müzakerelerin bir anlaşma ile sonuçlanmasını arzuladıklarını, ancak bu durumda dahi Kıbrıs Türk halkı için güvenlik ve garanti konusunun önemini yitirmeyeceğini kaydetti.
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, adada geçmişte yaşanan acılar ile özelde Kıbrıs adası genelde de yakın coğrafyadaki güvensizlik ortamının Türkiye’nin ada üzerindeki etkin ve fiili garantisinin devamını gerektirdiğini belirtti.
“ART NİYET YOKSA ENDİŞEYE DE GEREK OLMAZ”
Ertuğruloğlu, şunları kaydetti:
“Kıbrıs Türk halkı sadece Türkiye’nin garantörlüğüne güvenmektedir. Bu konuda önemsenmesi gereken husus da, halkımızın bu hassasiyeti olmalıdır. Mevcut garanti sistemi sulandırılmadan günün koşullarına uyarlanabilir ancak iki taraf arasında olası bir uzlaşıda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin adadaki varlığının devamı ve Türkiye’nin tek taraflı müdahale hakkının korunmasının önemi hiçbir zaman yadsınamaz.”
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, “Bir tarafın güvenlik ihtiyacının karşılanması, diğer taraf için tehdit algısı oluşturmamalı” yaklaşımını da doğru bulmadığını ifade ederek, “1963’te olduğu ve yıllardır devam ettiği üzere, Kıbrıslı Rumların anayasal düzeni değiştirme ve eşit ortak Kıbrıslı Türklerin haklarını gasp etme gibi art niyetine cevaben tek taraflı müdahale hakkının kullanıldığını ve bu müdahale ile adada barışın tesis edildiğini” dile getirdi.
Güvenlik ihtiyacı anlayışının doğru perspektifle ele alınmasının önemine işaret eden Ertuğruloğlu, “Art niyet yoksa, endişeye de gerek olmaz” dedi.
“KIBRIS TÜRK HALKI GARANTÖRLÜĞÜN SULANDIRILDIĞI ANLAŞMAYA ASLA ONAY VERMEZ”
Halen yürürlükte olan ve uluslararası meşruiyeti bulunan Garanti ve İttifak Antlaşmalarının, gerçekler göz ardı edilerek, bu yaklaşımla tartışmaya açılmasına izin vermenin; Kıbrıs Türkü’ne telafisi olmayan zararlar vereceğini belirten Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk halkının da Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün sulandırılacağı bir anlaşmaya asla onay vermeyeceğini yineledi.
“Garanti ve İttifak Antlaşmalarının çağdışı kaldığı ve AB normlarına uygun olmadığı” iddialarını da reddeden Ertuğruloğlu, garantörlük sisteminin değiştirilmesi, düzenlenmesi veya kaldırılması için adadaki iki taraf arasında yeterli güvenin tesis edilemediğini, bugünkü huzur ortamını bu anlaşmalara borçlu olduklarına işaret etti.
Ertuğruloğlu, ayrıca bölgedeki vahim gelişmelerin de böylesi bir değişikliğe izin vermediğine vurgu yaptı.
“TÜRKİYE’NİN TEK BAŞINA MÜDAHALE HAKKI KORUNMALI”
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu şöyle devam etti:
“Garantörlük sisteminin etkin olabilmesi için Anavatan Türkiye’nin tek başına müdahale hakkını ve bunun fiili olarak bir anlam ifade etmesi için ise adada fiilen asker bulundurma hakkını koruması gerekmektedir. Kıbrıs Türkü’nün adada Türk askeri varlığı bulunmayan ve Anavatan Türkiye’ye tek yanlı müdahale hakkı tanımayan bir anlaşmaya ‘evet’ demesi mümkün değildir.”
Ertuğruloğlu, bu konuda taviz verilebileceği yönünde bir tutumun, müzakere masasında Kıbrıs Rum tarafının emellerine hizmet edeceğini belirterek, Rum tarafının Cenevre’de toplanacak olan 5’li Kıbrıs Konferansı’nda yegane hedefinin; “Türk askerini adadan çıkarmak ve Türkiye’nin garantörlüğüne son vermek” olduğunu, bu niyetin de her fırsatta göz önüne serildiğini belirtti.
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk halkının güvenliğine ilişkin bu hassasiyetinin Anavatan Türkiye tarafından da paylaşıldığını memnuniyete gözlemlediğini belirterek, Kıbrıs Türk halkının Türkiye’nin garantörlüğüne her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğunu, tek yanlı müdahale hakkının olmadığı hiçbir düzenlemenin Kıbrıs Türk halkını tatmin etmeyeceğini vurguladı.