KTOEÖS, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı önünde protesto eylemi düzenledi.
Bakanlık önünde toplanan öğretmenler, “Öğretmenin Demokratik Talepleri” ve “Eğitimin Karanlık Yüzü” başlıklı yazılar tutarak eylem yaptı.
Eylem sırasında KTOEÖS Başkanı Selma Eylem açıklama yaptı; hazırlanan bildiriyi de Eğitim Sekreteri Hasan Soyer okudu.
SELMA EYLEM
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, konuşmasına BRT personeli Hakan Çakmak’a rahmet dileyerek başladı.
Eylem, ileri sürdükleri “kokuşmuş düzeni” protesto etmek ve seslerini bir kez daha yükseltmek için toplandıklarını belirterek, “Hükümetin de bakanlığın da yasa tüzük tanımaz politikalarını” bir kez daha kamuoyuyla paylaşmak istediklerini söyledi.
UBP-DP hükümetinin kokuşmuş bir düzen yarattığını ve bu politikaları sürdürdüğünü ileri süren Eylem, hükümetin icraatlarının toplum, halk, kamu yararına değil tamamen zümresel çıkarlara dayandığını savundu.
Hükümetin kamusal hizmetleri bitirmeye çalıştığını, eğitime ayrılan bütçenin yaklaşık yüzde 85’inin özel okullara aktarıldığını, öğretmen ve altyapı eksikliklerinin bilinçli şekilde tamamlanmayarak okulların kaderine terk edildiğini öne süren Eylem, münhal ilan edilmesine rağmen 10 aydır müdür ve müdür muavini atamalarının yapılmadığını kaydetti.
Eylem, eğitim bakanlığının toplumsal değerleri yükselterek öğrencilere örnek olması gerekirken yasa tüzük tanımaz hallerde olduğunu savundu ve bunun kabul edilebilir olmadığını söyledi. Bakanlığın kendi çıkardığı yasa ve tüzüklere dahi uymadığını söyleyen Eylem, tüzük ve yasalara aykırı olarak alındığını savundukları kararlara örnekler verdi.
Eylem, “dayatma politikalara boyun eğen, mevkilerini kötüye kullanan, rüşvet, peşkeş, yolsuzluk, emek sömürüsü partizanlık politikalarıyla bu ülkeyi yönettiğini zanneden hükümet yetkilileri duysunlar ve bilsinler ki, tüm bunlarla mücadele etmeye devam edeceğiz, devamına izin vermeyeceğiz” dedi.
BİLDİRİ
KTOEÖS’ün eylemle ilgili bildirisi ise Eğitim Sekreteri Hasan Soyer tarafından okundu.
Ülkede her alanda yasa tanımazlığın doğal hale getirilmeye çalışıldığı savunulan bildiride, Eğitim Bakanlığının da bu anlayışla davrandığı, tüzükleri ve yasaları hiçe sayarak hareket ettiği öne sürüldü.
“Yıl sonunda popülistçe yapılan bu yasasızlıklarla öğrencilerimize, geleceğimize yazık edilirken öğretmenlerimizle ve okul idareleriyle resmen alay edilmekte moral ve motivasyonları sıfırlanmaktadır” iddiasında bulunulan bildiride, en önemlisininse “gerçek sorunlar gizlenerek, mümkün olan yeni eğitim sistemiyle birçok soruna çare bulunabilmesi gerçeğinin üstünün örtülerek ülke geleceğine yazık edilmesi olduğu” ifade edildi.
“HEDEF NEDİR? NİYET NEDİR?”
Sınıf geçme sınav tüzüğünün 13. maddesinin 1. fıkrasının A, B ve C bentlerinde açıkça belirtilmesine rağmen öğrencilerin bütünleme sınavına girmelerinin zorunlu olmadığının okullara genelgeyle bildirildiği aktarılan KTOEÖS bildirisinde, “Tüzük yok sayılarak gönderilen bu genelgeyle ne yapılmak istenmektedir? Hedef nedir? Niyet nedir?” diye soruldu.
Akademik sınıflara öğrencilerin girebilme koşulunun sınıf geçme sınav tüzüğünün 14. maddesinin 13. fıkrasının b bendinde açık ve net olduğu bunun dışında bir uygulama yapılmasının tüzüğü yok saymak anlamına geleceği ifade edilen bildiride, yaz aylarında okulların pazartesi günleri açık olması ve müdür, müdür muavinlerinin görev yapmasıyla ilgili gerekli düzenlemenin yapılması gerektiğinin de genelgeyle okullara bildirildiği, gönüllü olarak zaten yapılan bu görevin genelgeyle baskıcı, zorlayıcı bir anlayışla Öğretmenler Yasası hiçe sayılarak dayatılmasının da yasa tanımazlık olduğu ileri sürüldü.
Atama yükselme tüzüğüne göre yapılması gereken müdür, müdür muavinlerinin kriter puan hesaplamalarının önceki yıllardan farklı yorumlanarak uygulamaya çalışıldığı savunulan bildiride, tüzükle ilgili sıkıntıların, anomalilerin mevcut olduğu ancak sendikalarının defalarca tüzüklerle ilgili değişiklik ve güncelleme yapılması gerekliliğini bakanlığa yazılı ya da sözlü olarak bildirmesine ve talep etmesine rağmen gerekeni yapmak yerine daha fazla problem yaratacak yorum uygulamaların gündeme getirildiği, adaletsiz uygulamaların yapılmaya çalışıldığı savunuldu.
“BAKANLIK KAYIT KABUL TÜZÜĞÜNÜ ÇİĞNEMEKTE”
KTOEÖS bildirisinde, okullara kayıtlar yapılırken bizzat bakanlığın kayıt kabul tüzüğünün çiğnendiği iddia edilerek, bakanlığın kapsam bölgesi dışındaki okullara kendisi yazı yazarak kayıt yapılmasına olanak sağladığı savunuldu. Bildirinin devamında şu ifadelere yer verildi:
“Kamusal eğitimi gözden çıkaran, eğitim için ayrılan bütçenin yaklaşık % 85’ini özel okullara aktaran, devlet okullarının altyapı eksikliklerini, müdür, müdür muavini, öğretmen, bölüm şefi, atölye şefi, sekreter, hademe kadrolarını tamamlamayan, mevcut müfredatlar kapsamında cinsiyetçi, ırkçı, şoven, dinci, gerici bir eğitim sistemiyle gençler yetiştirmeye çalışan, üretimden koparılmış, itaatkar, sorgulamayan yurttaş modeli tasarlayan dayatma eğitim sistemiyle toplumu dönüştürme çalışmalarına boyun eğen hükümet yetkililerine bir kez daha DUR diyoruz!!!
UBP-DP hükümeti bilmelidir ki, sürdürmekte olduğu yasa tanımaz politikalar, torpil, partizanlık, peşkeş, emek sömürüsü politikalarına karşı her türlü mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.
Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki hukuk devleti keyfi davranma lüksünün olmadığı devlettir. Eşitlik, temel hak ve özgürlükler temeldir ve hukuksuz eylemlere yargı yolu açıktır.
Hukuksuzluk düzenini sürdürülebilir hale getirmenize izin vermeyeceğiz.
Ülkemizi yaşanmaz hale getirmeye çalışmanıza izin vermeyeceğiz.
Yarattığınız bu kokuşmuş düzenle mücadele etmeye, sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.”