Terörist başı Fetullah Gülen 40 yıldır dini kendi hedefleri doğrultusunda kullandı, arkasında dev bir cemaat oluşturup zehrini fark ettirmeden kustu. Orduyu, emniyeti, yargıyı, üniversiteleri, iş dünyasını sindirip ülkeyi ele geçirmeye çalışan Fetullah Gülen’ın foyasını yakınlarında bulunan kişiler ortaya çıkardı.
Fetullah Gülen’e yıllarca hizmet edip, hareketin bir hizmet olmadığının idrakine varanlar geç de olsa örgütten koptu. 17-25 Aralık sonrası başlayan çözülme, darbe girişiyle had safhaya ulaştı, itiraflar başladı. Cemaat içinde ‘sır’ olan birçok gerçek de gün yüzüne çıktı. İşte o haini tanıyanların dilinden Gülen’in dinî portresi:
Latif Erdoğan: Fetullah Gülen, bana Allah ile konuştuğunu söylerdi. Haşa Allahü teâlâ kendisine “Kâinatı Hazreti Muhammed için yarattım, senin için de devam ettiriyorum” demiş!
Hüseyin Gülerce: Gülen bir ruh hastasıydı, kendini mehdi zannederdi.
ÜÇ DİNİ BİRLEŞTİRECEKTİ
Nurettin Veren: Fetullah Gülen Kutbü’l-Aktab (kutupların kutbu) diye bir makamda görüyor kendini. Bu, peygamberlerin üstünde Allah’ın altında yeni bir makam. Bunu da şuna dayandırıyor: Peygamberimiz sadece İslam’ı belli bir yörede yaymıştı ve dünyanın büyük kısmı Hristiyan kaldı. Kendisini bütün dünyayı ve bütün dinleri kendinde birleştireceğini iddia ediyordu. Üç dini bir araya getirip hepsinden biraz kırparak dünyaya yeni bir inanç sistemi sunma amacı taşıyordu.
Prof. Dr. Ahmet Keleş: Fetullah Gülen kendisini gelmiş geçmiş en büyük veli olarak görürdü. Kendisinin Bediüzzaman’dan sonraki görevli olduğunu, aynı zamanda kıyamete kadar kendisinden sonra da kimlerin görevli olacağını bildiğini, gözünü yumsa bunları bir bir sayacağını sıklıkla söylerdi. Hatta askerliği sırasında bir ara kendisine “Gayb” perdesinin açılıp kıyamete kadar nelerin olacağının gösterildiğini, bugüne kadar o gün gördüklerinden farklı bir gelişmeye şahit olmadığını da söylerdi.
’20 YIL SIR GİBİ SAKLADIM’
Gülen’in eski talebesi Münip Erdem: Bir gün ziyaretine gitmiştim. Hizmetini gören Mehmet Tabanca bana ‘Gülen Hazreti İsa’dır’ dedi. Bu sözün de ona ait olduğunu söyledi. Bu Hazret-i İsa meselesini haftalarca düşündüm. İç âlemimde sıkıntılar meydana geldi, Gülen’den randevu alıp yanına gittim. Kendisine, “Siz Hazreti İsa mısınız?” dedim. Yüzü kıpkırmızı oldu. Birbirini tutmayan cümleler sıraladı, “İsa’yım” diyemedi, “İsa değilim” de diyemedi. Bu hususu fitneye sebep olmamak için 20 yıl sır olarak sakladım.
Astsubay S. A.: Bize Peygamber Efendimizin vefatından sonra dünyaya her yüzyılda bir büyük din âliminin geleceği söylenirdi. Toplamda 14 âlimin geleceği, Said Nursi’nin 13. âlim olduğu, 14. âlimin ise Fetullah Gülen olduğu bildirildi. Gülen her gece uykusunda Peygamber Efendimizle görüşüp ondan almış olduğu emirleri cemaat mensuplarına iletirmiş.
İtirafçı hâkim-savcı çift: Yargı imamları HSYK seçimlerinde, Fetullah Gülen’in rüyasında Kâbe’de Peygamber Efendimizle görüştüğünü ve Efendimizin Gülen’e, “Seni üzüyorlar değil mi, merak etme az kaldı” dediğini anlatarak bizden FETÖ mensubu adaya oy vermemizi istediler.
HİZMET İÇİN MUTA NİKÂHI!
FETÖ’nün üniversiteden sorumlu itirafçı ablası: Haram olmasına rağmen büyük abiler evlerde kalan kızlara muta nikâhı kıyıyorlardı, elbette bana da bu teklif edilmişti çok defa. Hâlbuki evlerde kalmak istememin sebebi zina ve diğer tüm haramlardan uzak kalmaktı. Bize bu muta nikâhları için daha rahat hizmet etmek için şartmış(!) deniliyordu.
KADER YAZMA İDDİASI
Gülen’in medya çalışanı Mustafa Aydın: Cemaatin özel bir kesimi arasında dolaşımda olan ve açıktan ilan edilmeyen inanca göre Gülen, ‘kader yazabilen’ bir isimdi. Cemaat aynı zamanda Gülen’in Mesih olduğuna inanıyordu. Bunu sorgulayan kâfir, münafık olarak damgalanır ve lanetlenirdi.
FETÖ imamı gizli tanık: Gülen, askerî okul öğrencilerine “Tedbir için içki içebilirsiniz. Namazlarınızı saçınızı tararken tuvalette kılabilirsiniz, eğer kaçınılmazsa zevk almadan zina dahi yapabilirsiniz” fetvasını verdi.
Millî eğitim imamı M.D.: “Fetullah Gülen, Peygamber Efendimizden sonra gelen kişidir. O, Kur’ân-ı kerimin eksiklerini tamamlıyor.”
ZEKÂTLAR KİLİSEYE
Gülen’in eski imamlarından Selim Çoraklı: Yıllarca zekât ve fitre paraları Hristiyan kiliselerine verildi. Kurban paraları, sadakalar özellikle mezhepçi örgütlerin ve Gezicilerin hükûmete karşı örgütlenmeleri için harcandı.-
Fetullahçı terör örgütünün Kafkasya sorumlusu Hayati Küçük: Fetullah Gülen’in bize şefaat edeceğine inandığımız için alkol kullanıp namaz kılmıyorduk.
Gülen’in Papa’ya sunduğu mektupta geçen, “Dinler arası Diyalog İçin Papalık Konseyi misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz” ifadeleri dikkat çekmiş ve çok tartışılmıştı.
PEYGAMBER EFENDİMİZE DE SAYGISI YOK
Terörist başı Fetullah Gülen Peygamber Efendimizin Türkçe Olimpiyatlarına geldiğini iddia ederek Resulullah’ın rüyada kendilerine “Tweet’leri ikiye katlayın” dediği yalanını ortaya attı. İş bununla da kalmadı, senaryosunu bizzat kendisinin onayladığı Şefkat Tepe isimli dizide Peygamber Efendimizi çirkin emellerine alet etmeye çalıştı. Utanmadan, sıkılmadan Efendimizi bir kamyonet sırtına indirme cüretini gösterdi. Hatta işler öyle bir sapkınlık boyutuna ulaştı ki, Gülen örgütü üyelerine sürekli olarak Peygamber Efendimizin Fetullah Gülen’le 81 ili teftiş ettiği, öğrenci evlerini denetledikleri gibi akla ziyan masallar anlatıldı. İslamiyeti kendine göre yorumlayıp hiçbir İslam âlimini örnek almayan FETÖ elebaşı kitaplarında da şu sapık din anlayışını insanlara empoze etmeye çalıştı:
Kelime-i tevhidin ikinci bölümünü yani ‘Hazreti Muhammed Allah’ın resulüdür’ kısmını söylemeksizin sadece ilk kısmını ikrar eden (söyleyen) kimselere rahmet ve merhamet bakışıyla bakmalıdır.” Sözleriyle Hristiyan ve Yahudilerin de cennete girebileceklerini ima etti. (Kozadan Kelebeğe, sayfa 131)
Bir Yahudi’nin Hazreti İsa’ya, dolayısıyla İncil’e ve Hazreti Muhammed’le birlikte Kur’ân’a inanması gerekmez. Yani bir Yahudi bunlara inanmasa da dindar sayılabilir. (İnsanın Özündeki Sevgi, sayfa 220)
Bizzat Peygamber Efendimiz bana gelse ve birtakım taleplerde bulunsa muhalefet edip ona karşı çıkarım. (Yeni Mülahazalar isimli vaaz kaseti, 1995)
Dünya zulümle dolduğunda Mesih gelir. Kötü günler ‘icat’ edelim, gerilimi arttıralım. Hazreti Mehdi gerilim döneminde gelir. (Cemaatine kendini Mehdi diye tanıtan Gülen’in bir vaazından)
Kadınların başlarını örtmesi iman meselesi ölçüsünde önem arz etmez. Zannediyorum peygamberliğin 16. ve 17. senesinde Müslüman kadınların başları açıktır. Temel meseleler varken teferruatla uğraşılmamalı.(Vaazlarından)
Hazreti Meryem çok afife (iffetli) ve nezihe (temiz ahlaklı) bir kadındı, bu itibarla da gözlerinin içine bir başka hayalin girmemesi gerekirdi. Ayrıca Peygamber Efendimiz de, bir makamda onun kendisiyle nikâhlandığına işaret etmektedir. (Fasıldan Fasıla, sayfa 197)
Cebrail aleyhisselamı çok severim… Hiç görmediğim, tanımadığım bir melek bu… Cebrail aleyhisselam bir parti kursa desteklemeyeceğim. (Fetullah Gülen’in 1995’te Savaş Ay’a verdiği röportajdan)
Hristiyan gençleri gereksiz yere namaza özendirmeye çalışmayın. Onları Hristiyan olmaya yönlendirin. Bu bir kolaylıktır. Çünkü Hristiyanlıkta namaz yok. Bari Hristiyan olsunlar ki namaz borcuyla ahirete gitmesinler.
GEREKİRSE BAŞINI AÇ İÇKİ İÇ
FETÖ itirafçısı: 28 Şubat sürecinde tanınmamak için eşlerimizin başını açmamız, ölçülü içki içmemiz ve cuma namazlarına gitmememiz istendi. Sosyal demokrat gibi yaşayıp takiye yapıyorduk. Bu talepler ‘ruhsat’ adıyla cemaat ağabeyleri tarafından bize tebliğ edilirdi. Sonradan bu yaşam biçimi bazıları için bir inanç tarzı hâline geldi.
Savcı Ferhat Sarıkaya: FETÖ imamlarından Mehmet Saltan, eşimin tesettür kullanmamasını ve başını açmasını istedi. Eşim de tesettürü bıraktı.
Tabip Binbaşı Hakan Toku: 1990’larda Maltepe Askerî Lisesindeki ‘paralel’ öğrenciler Gülen’in emriyle bir anda namazı, orucu bıraktılar. Oruç tutmadıklarını göstermek için ramazan ayında ellerinde çay bardaklarıyla dolaşmaya başladılar. Sonra bir baktık, içkiye de başlamışlar. Sorduğumuzda, ‘Gülen’den talimat aldık’ diyorlardı.