Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, hayatın yıllardır sürekli pahalılaştığı, toplumun büyük bölümünün zaruri ihtiyaçlarını bile borçlanarak sürdürmeye çalıştığı bir dönemde, asgari ücretin yalnızca 155 TL artırılmasının asgari ücretle çalışanlarla dalga geçmek anlamına geldiğini savundu.
Özyiğit yazılı açıklamasında, hayat pahalılığı oranındaki artışın, o dönem içindeki kayıpları bile karşılayamadığını kaydetti.
Yıllardır asgari ücretin belirlenme şartlarının değişmesi gerektiğini vurguladıklarını ifade eden Özyiğit, “ancak her yıl aynı filmin tekrar tekrar vizyona konduğunu” belirtti.
“SN. BAŞBAKAN 155 TL’LİK ARTIŞ SİZCE İYİ BİR ARTIŞ MI?”
Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün asgari ücrete ‘iyi bir artış yapılacağı’ yönünde söylemi olduğunu anımsatan Özyiğit, “Sn. Başbakan 155 TL’lik artış sizce iyi bir artış mı? Çalışana yaptığınız bu artıştan sonra vicdanınız rahat mı? diye sordu.
Ekonomik göstergelerin toplumun günden güne fakirleştiğini ortaya koyduğunu belirten Özyiğit, artan hayat pahalılığına karşı, toplumu ekonomik anlamda rahatlatıcı önlem alması gereken hükümetin tam tersine çalışanları zora sokacak kararlar almasının, hem üzücü hem de düşündürücü olduğunu kaydetti.
Ekonomik pastanın büyütülmesi ve toplumun tüm kesimlerine daha adaletli dağıtılması gerektiğini kaydeden Özyiğit, “Bunun da yollarıbellidir. Devlet vergi denetçiliği ve tahsilatını gerçek anlamda yerine getirmeli, yolsuzlukların önüne geçmeli, kamu verimliliğini artırmalı, yatırım alanları ve kaynaklarında akılcı planlamalar yapıp insanlarına sunmalı ve kayıt dışılığı önlemelidir” ifadelerini kullandı.
Özyiğit, insanların alım gücünün olmadığı ve dış satımın da sürekli düştüğü bir ekonomide hiçbir sektörün ayakta duramayacağını, bu gibi durumlarda insan refahının her şeyden öncelikli olması ve asgari ücretin insanlarımızın alım gücünü artıracak şekilde düzenlenmesi gerektiğini dile getirdi.
Özyiğit, özellikle asgari ücretle çalışmak durumunda bırakılan çalışanların refahını artırmak için, asgari ücretin sadece hayat pahalılığı oranında değil, hayat pahalılığı oranına refah payı da eklenerek yeniden belirlenmesi gerektiğini de belirtti.