Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, çevre sorunlarının denetim ve cezaların yetersizliğinden kaynaklandığını belirtti.
Ses ve deniz kirliliği konusunu görüşmek üzere toplanan Meclis Komitesi’ne başkanlık eden Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, toplantı sonrası açıklamalarda bulundu.
Cumhuriyet Meclisi Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre Siber, çevre sorunlarının; denetim yetersizliği, tüzüklerin güncellenmemesinin yarattığı yetki karmaşası, otorite boşluğu ve ceza uygulamalarında caydırıcılık olmamasından kaynaklandığını söyledi.
Siber, ülkenin en önemli sorunlarının başında çevrenin geldiğine vurgu yaparak, sağlıklı çevresi olmayan toplumların yaşam kalitesinin düşük olduğunu söyledi.
Çevrenin istenildiği şekilde kullanılan bir miras değil gelecek nesillere, koruyarak ve güzelleştirerek aktarılması gereken bir emanet olduğunu ifade eden Siber, bu düşünceyi her bireyin edinmesi gerektiğini belirtti.
Çevre sorunları ile mücadelede, bireyin çevre eğitimi ve bilincine sahip olmasının çok önemli olduğunu, ancak bunun yanında devlete düşen çok önemli görev ve sorumluluklar olduğunu vurgulayan Siber, komitede tespit ettikleri en büyük sorunun çevre konusunda koruyucu yasal düzenlemelerin yetersizliği ve denetim eksikliği olduğuna dikkati çekti.
Siber, son günlerde en büyük iki çevre sorununun ses kirliliği ile deniz kirliliği olduğunu ifade etti.
“YASA 2012’DE GEÇTİ AMA TÜZÜKLER TAMAMLANAMADI”
2012 yılında geçen Çevre Yasası’nın tüzüklerinin henüz tamamlanmadığına işaret eden Siber, bu kapsamda ses kirliliğini önlemek için tüzüklerin yetersiz olduğunu söyledi.
Siber, Çevre Dairesi yetkililerinin verdiği bilgiye göre, mevcut tüzüklerde çok eksiklikler olduğunu, ses kirliliğinin de mevcut tüzükle önlenemeyeceğini, yeni tüzük için geç kalınmaması gerektiğini kaydetti.
“CEZA CAYDIRICI DEĞİLSE, DENETİMİN FAYDASI OLMAZ”
Siber, tüzüklerin güncellenmemesi yanında, denetim yapacak personel sayısının da yetersiz olduğunun tespit edildiğini belirterek, denetim sonrası verilen cezaların da yetersiz olduğunun bir başka tespit olduğunu ifade etti.
Siber, “Yasa dışı uygulamalara karşı verilecek ceza caydırıcı olmalı. Ceza, yasadışı uygulamayı önleyecek şekilde değilse hem yaptırım gücü olmaz hem de devlet otoritesi zarar görür. Hatta ve hatta cezayı ödeyen işletmelerin cezayı ödeyerek aynı şekilde devam ettiği bilgisi var. Bu, aslında devletin yerine getirmesi gereken görevi yerine getirememesi halidir. Bunlar düzeltilebilecek konulardır. Ancak bunun için bir irade göstermek gerekir. Bir an önce çağdaş işlevsel, çevreyi koruyucu tüzükler hazırlanmalıdır ve bu yapılırken de kurumlar arasındaki işbirliğine önem verilmelidir. Planlama Dairesi, Çevre Dairesi ve belediyeler konunun paydaşlarıdır” dedi.
Modern şehirlerde yaşam merkezleri ile eğlence merkezlerinin planlı olduğunu, ancak ülkede şehir planlamalarının yetersizliği ya da eksikliği nedeniyle sorunların yaşandığını belirten Siber, eğlence yerleri için izin verilirken, kuralların çok iyi belirlenmesi ve denetim uygulamalarının daha etkili yapılması gerektiğini söyledi.
Temel Sağlık Hizmetleri Müdürü’nün verdiği bilgiler ışığında denizlerde yapılan analizlerde kabul edilebilir limitlerin altında rakamların çıktığının görüldüğünü ve bu durumun sevindirici olduğuna işaret eden Siber, ancak arıtma tesisi olan bölgelerde, diğer yerlere kıyasla daha fazla kirlilik olduğunun da belirlendiğini ifade etti.
Bu konuda da yine denetim sorununun ortaya çıktığını vurgulayan Siber, arıtmaların ne sıklıkla denetlendiğinin bilinmediğini söyledi.
Siber, “İşletmelerin uyması gereken kurallar net ve açık olduğunda, kurallara uymama konusunda caydırıcı etkin cezalar konduğunda,kısacası otoritenin varlığında müesseseler kendi kendilerini denetler” dedi.
Siber, komitede belirlenen tespitleri hükümete bildireceklerini sözlerine ekledi.
