Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) bölgelerde başlattığı halk toplantılarına dün akşam Kalkanlı’da devam etti.
CTP Genel Başkan Tufan Erhürman köy kahvehanesinde gerçekleşen toplantıda yurttaşlarla bir araya gelerek, gelişmeleri değerlendirdi. Erhürman gelen soruları da yanıtlayarak partinin yeni dönem politikalarını aktardı. CTP Genel Sekreter Erdoğan Sorakın’ın da yer aldığı toplantıya MYK üyeleri ile bölge milletvekilleri ve yöneticileri de katıldı.
CTP’den yapılan açıklamaya göre, “Ülkemiz son 16 aydır tarihinin en kötü yönetimi ile karşı karşıya” ifadesini kullanan Erhürman, UBP-DP hükümetinin ülkeyi ileriye taşıma, halka huzur ve güven verme, ülkede demokrasi ve insan hakları ile adaleti hakim kılma gibi bir anlayışının olmadığını söyledi.
Her gün alınan kararlar ve yapılan uygulamalarla yeni skandallara imza atıldığını savunan Erhürman, adaletsiz ve yasa dışı tavırları kendine alışkanlık edinen hükümet üyelerinin aldıkları kararların mahkemelerce durdurulduğunu ifade etti.
Erhürman, şöyle devam etti:
“Yılların getirdiği kötü alışkanlıklarla yönetilen bu ülke bu şekilde ayakta duramaz. Bu yapı ile bu ülkenin ileriye gidemeyeceği artık çok açık. Ülkenin geleceği için planlı ve programlı üretim, turizm ve eğitime özel önem vereceğiz. Durmadan ‘yapamazsınız’ diyorlar bize. Biliyorlar ki yapmamızı engellemelerinin tek yolu öz güvenimizi zedelemek, yapamayacağımızı kabullenmemizi, içselleştirmemizi sağlamak. Ama bizim öz güvenimiz tam. Çalışacağız ve yapacağız”
“ÜLKEYE VE GELECEĞE SAHİP ÇIKIN”
Yapılanların tamamının hesabının sorulacağını, “yapanın yanına kar kalır” anlayışının yıkılacağını söyleyerek yurttaşları ülkeye ve geleceğe sahip çıkmaya davet eden Erhürman, “Artık her şey bitti, bu ülkede hiçbir şey olmaz diyenlere ve bunları söyleyerek politika yaptığını sananlara kulak asmayın.
Politika halka yapamayacağını söylemek değil, halkla birlikte yapma iradesini göstermektir. Ülkenin dört bir yanında en olumsuz koşullarda üretmeye devam eden insanlarımız var. Bütün mesele tek tek gösterdiğimiz yaratıcılığı, üretkenliği dayanışma içerisinde toplum olarak göstermeyi örgütlemektir. Kıbrıs Türk halkı bunu yapabilecek potansiyele sahiptir” dedi.
