Kıbrıs Türk Tabipler Birliği As Başkanı ve Çevre Sorumlusu Teksen Köroğlu, gıda güvenliğiyle ilgili uyarılarda bulunarak tüm siyasi parti ve sivil toplum örgütlerini halk sağlığı adına göreve çağırdı. Köroğlu, gıda güvenliğinin birlikte sahiplenilerek çözümlenmesine destek istedi.
Köroğlu yazılı açıklamasında, “Son zamanlarda basında çıkan demeç ve yorumlar üzerine sağlıklı gıdayı tarladan sofraya kadar kesintisiz bir şekilde getirme görevini paylaşan Sağlık Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı’nın görev ve sorumluluklarını yeterince yerine getirmediklerini üzülerek görmekteyiz” ifadelerini kullandı.
Tabipler Birliği’nin yıllardır gıda güvenliği konusunda geçirilmeyen yasa ve tüzükler hakkında araştırmalarını sürdürdüğünü kaydeden Köroğlu, çözüm önerileri ve beklentilerini dönemin hükümetleri ve bakanlıklarına ısrarla ilettiklerini söyledi. Köroğlu, sağlıksız sürecin, ihmal ve yetersizliklerin durdurulması için gerekli uyarları yaptıklarını anlattı.
Teksen Köroğlu, şöyle devam etti:
“Son 20 yılda dünyamızda ve ülkemizde yaşanan tehlikeler, pestisit kalıntıları, büyükbaş hayvanlarda BSE (deli dana), Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO), kanatlılarda dioksinler, zoonozlar (Salmonella, Lysteria vb.), alerjik maddeler, veteriner ilaç kalıntıları, hayvanlarda büyümeyi destekleyici antibiyotik ve hormon kullanımı gibi konular tüketici güvenini sarstı. Gıda güvenliğine ilişkin yasaların çıkarılma-yenilenme süreci AB ve gelişmiş ülkelerde hızla yapılırken nedense KKTC’de ağır-aksak, kaplumbağa misali yürütülmektedir”
“HAYRETLER İÇİNDE KALDIĞIMIZ AÇIKLAMALAR VAR”
Köroğlu, Üretimden tüketime tüm zincirin kontrol atlında tutulması gerekirken KKTC’de en yetkili ağızlardan yapılan kabul edemeyecekleri ve hedef şaşırtan açıklamalar karşısında hayretler içinde kaldıklarını ifade etti. Köroğlu “Limit üstü kalıntı çıkması halk sağlığı tehlikeye girdi demek değildir; sebze ve meyvelerin kimyasal analizleri yapılamıyor ama bunun çok tehlikeli bir durum olduğunu sanmıyorum” gibi açıklamaları örnek gösterdi.
“Bilinmesi gerekir ki toplum ve onu oluşturan bireylerin sağlıklı ve güçlü olarak yaşamlarını sürdürmesinde, ekonomik ve sosyal yönden gelişmesinde, refah düzeylerinin artmasında, huzur ve güvence altında varlığını devam ettirmesinde yeterli, dengeli ve güvenli gıda ile beslenmesi sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşaması temel koşullardan birisi ve belki de en önemlisidir”diyen KTTB As Başkanı Teksen Köroğlu, birliğin düzenlediği çalıştay ve konferansların sonuçlarını hatırlattı ve ortak akılla hareket edilmesini istediklerini vurguladı.
YAPILMASI GEREKENLER
Teksen Köroğlu, açıklamasında yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“Tarım bakanlıkları toplumun beslenme sorununu çözmekle görevlidir. Tarım Bakanlığı tarımsal üretimi artırmaya çalışmalıdır. Toplum sağlığından sorumlu bakanlık ise Sağlık Bakanlığı’dır. Bu nedenle gıda denetimi Sağlık Bakanlığı’nın sorumluluğunda olmalıdır. Tarım Bakanlığı, hem canlıkıran (böcek öldürücü) uygulayıp hem sağlayıp hem de sağlık etkisini denetleyemez. Kimse mahkemede hem davalı, hem yargıç hem de savcı ve avukat olamaz. Avrupa Birliği ve diğer gelişmiş ülkelerde gıda denetimi ülkelerin kendi yapılarına göre farklı ve de üretimle ilişkili bakanlıktan farklı kuruluşların da içinde olduğu kurumlarında sorumluluğundadır. Gıda denetiminin bizim ülkemizdeki yapılanma ve şartları değerlendirdiğimizde üretimle ilişkili bakanlık olan Tarım Bakanlığı’nda olması önemli toplumsal afetlere yol açacak, altından kalkılamayacak sorumluluklar getirecektir. Yıllardır bitki sağlığı yasasını bile çıkaramamış bir Tarım Bakanlığı’nın bu yapısı ile İnsan sağlığını ilgilendiren gıda denetimini nasıl başaracağı konusunda ciddi kuşkular taşımaktayız. Gıda güvenliği konusunda yasaların tüzüklerin geçirilmemesinin altında maalesef ciddi düzeyde birtakım çıkar ilişkilerinin olabileceği izlenimi taşıdığımızın bilinmesini isteriz.”
“GEREKİRSE MECLİS OLAĞANÜSTÜ TOPLANSIN”
KTTB As Başkanı Teksen Köroğlu açıklamasında, halk ve çevre sağlığı için Meclis’in gerekirse olağanüstü oturumlarla yasaları AB normlarına uygun bir şekilde geçirmesini ve hakkaniyetli bir şekilde uygulanmasını istediklerini vurguladı.
Tüm siyasi parti, sivil toplum örgütleri ve kurumlardan halk sağlığı adına ciddi sorumluluk ve sahiplenme beklediklerini ifade eden ve onları göreve çağıran Köroğlu, kendilerinin de bilgi ve deneyimlerini paylaşmaya ve desteğe hazır olduklarını bildirdi.