Bilecik’te tarlada 40 kuruşa satılan marul, pazardaki fiyatının 3 TL’ye kadar çıkması üreticiyi çileden çıkartırken Mehmet Yılmaz isimli üretici, “Bu marulu biz İstanbul’a 40 kuruştan gönderiyoruz ve pazarda 3 TL’ye satılıyor. Bunun maliyeti 30 kuruş ve bir marulda bize 10 kuruş kâr kalıyor, çok zor durumdayız” dedi.
Bilecik’in Söğüt ilçesine bağlı olan ve seralarının çokluğu ile ‘Küçük Antalya’ diye adlandırılan Çaltı ve Tuzaklı köylerinde 40 kuruşa satılan marul, Bilecik pazarında 1,5 TL, İstanbul pazarında ise,3 TL’ye kadar çıkıyor. Tuzaklı köyünde serasında 35 bin marul diktiği anlatan üretici Mehmet Yılmaz, “Şuanda kış sezonuna girdiğimiz için seralarımızda marul var. Yaz sezonunda domates, salatalık üretmekteyiz. Marullarımızı genelde İstanbul pazarına gitmekte. İstanbul pazarında halkımız şuanda bu marulun tanesini 2 TL’ye, 3 TL’ye yiyor. Ama biz burada 50 kuruşa pazar payı aramaya çalışıyoruz. Ben burada tanesine 50 kuruşa pazar payı alıyorum ve bunun maliyeti 30 kuruş. Bana kalıyor 10 kuruş. İnanın bana geçen Bağcılar bölgesinde bir pazara gittim, marulun tanesi pazarda 2 buçuk TL. Benden aldığı 40 kuruşluk marulu adam orada 2 buçuk TL’ye satıyor” dedi.”
“Benim maruluma 100 bin TL veren vatandaş yok”
Çiftinin az kârla ürün ürettiğini, ama pazarcıların kendilerinden kat kat para kazandığı anlatan Mehmet Yılmaz, “Şuanda benim arazimde bulunan yaklaşık 350 bin marul var. Bunun maliyeti zaten 350 bin TL ve marulu 2 ile çarparsam aşağı yukarı 75 bin TL bir maliyeti var. 25 bin TL de işçi maliyeti var, oldu mu sana 100 bin TL. Ama ben burada şuanda benim maruluma 100 bin TL veren vatandaş yok gibi bir şey yani. Çok zor durumdayız yani” dedi.
“Büyük marketler aradan aracıları çıkararak, bizden alsınlar”
Marulu sadece İstanbul piyasasına verdiklerini anlatan Mehmet Yılmaz, “Bilecik bölgesinde üretim çok olduğu için nüfusumuzun çok fazla bir yoğunluğu yok. İstanbul, Ankara, Bursa bu illere gidiyor marullarımız. Halciler alıyor. Bazı marketlerimiz var marketler alıyor. Çoğu marketlerle görüştük ‘buyurun gelin biz mallarımızı direk yetiştirdiğimiz marulları direk marketlere verelim, aradaki aracıyı kaldıralım’ diye çok mücadele ediyoruz. Şuanda sağ olsun AK Parti Bilecik Milletvekilimiz Halil Eldemir o uğraşıyor. Yönlendirmeye çalışıyor. Tarım Kredi Kooperatifler aracılığıyla marketlerin buraya vatandaşa birebir ilişki halinde olmasına uğraşıyor” dedi.
“Devlet mazot ve elektrikte bize destek versin”
2015 yılının ilk günüde yoğun kar yağışı sebebiyle seraların göçtüğünü ve o civardaki tüm seracıların büyük darbe yediğin anlatan Mehmet Yılmaz, “Yalnız Sakarya Vadimiz en büyük darbeyi 2014 yılı sonu 2015 ilk akşamı yılbaşındaki göçen yoğun kar yağışından dolayı seralardan darbe yemiştir. Halkımız çok zor durumda. Devletimizden şunu bekliyorum. Şu gördüğünüz serada bir ısıtma sistemi olsa devletimiz bir destekleme verse burada çoğu mültecilerimiz kışın bile burada Antalya’nın ufak vadisi diyorlar buraya. Isıtma sistemi devlet destekli verilse buradaki çoğu üreticilerimiz domates üretebilir. Antalya bölgesi de ihracatını yapsın, diğer illerimizde iç piyasaya versin. Olmasını istiyorum. Teknecilerine yüzde 50 devlet destekli mazot veriyor. Ben tarımla uğraşıyorum. Elektriğim benim meskenlerle kullanılan aynı durumda şuanda. Meskenlerle aynı durumda. Bundan çok rahatsızız. Lütfen devletimize diyorum ki, bizim kullandığımız tarımsal sulamalarda kullandığımız elektriği en azından yüzde 50 destekli kullanmamız gerektiğine inanıyorum” dedi.