1. Haberler
  2. Kıbrıs
  3. Akıncı: “Birbirimizi Köşeye Sıkıştırıp, Daha Fazla Silahlanarak, Daha Fazla Ekonomik Kaynakları Harcayarak Didişmek, Yarışmak Yerine İş Birliği Köprüleri Kurabiliriz”

Akıncı: “Birbirimizi Köşeye Sıkıştırıp, Daha Fazla Silahlanarak, Daha Fazla Ekonomik Kaynakları Harcayarak Didişmek, Yarışmak Yerine İş Birliği Köprüleri Kurabiliriz”

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, müzakerelerin 50 yıl daha mevcut prosedürlerle devam edemeyeceğini kaydederek, “Sonuçsuz bir müzakere girdabının içine girmemek gerek. Bu konuda kararlıyız” dedi.

Kıbrıslı Türklerin çözüm motivasyonunu defalarca kanıtladığını kaydeden Akıncı, “Makul bir çözüm olsa, bu hepimiz için iyi olacak. Birbirimizi köşeye sıkıştırıp, daha fazla silahlanarak, daha fazla ekonomik kaynakları harcayarak didişmek, yarışmak yerine iş birliği köprüleri kurabiliriz” şeklinde konuştu.

Akıncı, bugün Kocaeli Sanayi Odası ve İktisadi Kalkınma Vakfı heyetini kabul etti. Kabulde, Kıbrıs sorununun yanı sıra iç meselelerle ilgili açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Akıncı, “Ekonomimizin izolasyonlara ve önümüze konan barikatlara rağmen daha iyiye gidilebileceğini düşünüyorum” dedi.

Trafik kazaları ve eğitimle ilgili de konuşan Akıncı, “Trafik kazalarını önlemek için eğitimi, denetimi, alt yapıyı ihmal etmemek lazım. Eğitimde de kaliteden ödün vermemeliyiz. 16 üniversitemiz var. 16’sı yolda. 30’un üzerinde üniversite. Olsun. Öğrencimiz de olsun, üniversitemiz de olsun ama kalite korunsun. Kaliteyi ayağa düşürmemek lazım” şeklinde konuştu.

“Müzakereler Bir Türlü İki Tarafın Da Kabul Edebileceği Tarzda Sonuca Bağlanamıyor”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ilk olarak Kıbrıs konusunda açıklamalarda bulunarak, konuk heyete süreçle ilgili bilgi verdi.

Kıbrıslı Türklerin çözüm için yıllardır emek verdiğini, vermeye de devam ettiğini söyleyen Akıncı, müzakerelerin 1968’den beri sürdüğünü anımsatarak, “Kopuyor, kesiliyor, şekil değişiyor ama devam ediyor. Bir türlü iki tarafın da kabul edebileceği tarzda sonuca bağlanamıyor” dedi.

2004’teki referanduma da işaret eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bir toplum çözüme ve Avrupa Birliği üyeliğine ‘evet’ diyor, bir başka toplumun ‘hayır’ diyor ve ‘hayır’ diyen AB’ye giriyor. Herhalde dünyanın başka yerinde böyle garabet ve antidemokratik durum yaşanmadı” ifadesine yer verdi.

“Sonuçsuz Bir Müzakere Girdabının İçine Girmemek Gerek. Bu Konuda Kararlıyız”

Akıncı, müzakerelerin 50 yıl daha mevcut prosedürlerde devam edemeyeceğini kaydederek, “Sonuçsuz bir müzakere girdabının içine girmemek gerek. Bu konuda kararlıyız” şeklinde konuştu.
Şu an müzakerelerle ilgili bir çabanın söz konusu olmadığını belirten Akıncı, Güney Kıbrıs’da Cumhurbaşkanlığı, kuzeyde ise genel seçiminin gündemde olduğunu söyledi.

Akıncı, müzakereleri iki cumhurbaşkanının yürüttüğünü anımsatarak, genel seçimlerin süreci dolaylı, cumhurbaşkanlığı seçiminin ise doğrudan etkilediğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “BM Genel Sekreteri bundan sonra adım atarken iki tarafı dinleyecek. İki taraftan görüş alarak, bundan sonraki süreci nasıl daha ileriye taşıyabilir, onu değerlendirecek” dedi.

“Benzeri Süreçlerle Zaman Öldürmeye Niyetimiz Yok”

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e geçtiğimiz eylül ayında New York’taki görüşmede söylediklerini aktaran Akıncı, şunu ekledi:

“Benzeri süreçlerle zaman öldürmeye niyetimiz yok. Sonuç odaklı, ucu açık olmayan, zaman tahditli, paket anlayışıyla, stratejik bir anlaşma çerçevesi ortaya çıkabilir mi? Genel sekreter taraflarla görüşmelerle bunun arayışına girebilir mi, ya da yetkilendireceği ve iki tarafın onayını alacak üst düzey bir yetkilisi aracılığı ile bu yolda bir çaba harcar mı? Güney’deki seçimlerden sonra bunları değerlendireceğiz.”

“Verdiğim Mesaj, ‘Bu Ara Çözüm Arayışıdır’ Diyerek Anında Reddetiler”

KKTC’nin 34. Kuruluş yıldönümü kapsamında yaptığı konuşmada da bu yönde bir mesaj verdiğini söyleyen Akıncı, şöyle devam etti:

“Rumlar, ‘bu ara çözüm arayışıdır. Biz kapsamlı çözüm istiyoruz’ diyerek bunu anında reddetti. Böylece BM Genel Sekreteri’nin anlayışına taban tabana zıt bir anlayış sergilediler. Benim söylediklerim Guterres’in Crans-Montana’da yapmaya çalıştıklarından farklı değildi.”

Kıbrıs sorununun Rumların söylediği gibi güvenlik-garanti meselesi olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle devam etti:

“Kıbrıs sorununun esası, Kıbrıs’ta yönetimi paylaşmama, Kıbrıslı Türkleri eşit görmeme, bizleri ele geçirdikleri Kıbrıs Cumhuriyeti’nin içine yamalama arayışından kaynaklanan ve bu adayı Yunanistan’a bağlama girişimidir… Garanti, bunu engelleyen unsurdur. Bu adanın Yunan adası olmasını engelleyen bir konudur ve sonuçtur.. Kıbrıs sorununun nedeni bu değildir. Kaynak başkadır. Ama Rum tarafı bu paketin içinden sadece güvenlik boyutunu cımbızla çekip, ötekilerinde bize yaklaşmaya yönelik adım atmadan, paketin diğer unsurlarını görmezden gelerek sadece güvenlik-garanti boyutuyla ‘sıfır asker, sıfır garanti’ deyip noktalamak istedi. Şimdi de ‘sıfır asker, sıfır garantiyi’ seçim sloganı olarak kullanıyorlar. Kullansınlar. Seçimden sonra aynı zihniyet devam ederse, bir yere varma ihtimali yok.

Ama makuliyet, gerçekçilik yönünde yeniden bir düşünce geliştirirlerse başka… Zihniyet dönüşümüne gerek olduğunu hep tekrarlarım… Bunu başarabilirler mi? Zor görünüyor ama denemeli, bu çabaya girmeliler.”

“O Zaman Askerlere, Silahlara İhtiyaç Kalmaz….”

Kıbrıslı Türklerin çözüm motivasyonunu defalarca kanıtladığını söyleyen Akıncı, “Makul bir çözüm olsa, bu hepimiz için iyi olacak. Birbirimizi köşeye sıkıştırıp, daha fazla silahlanarak, daha fazla ekonomik kaynakları harcayarak didişmek, yarışmak yerine iş birliği köprüleri kurabiliriz. İşte o zaman aradaki güven gelişir. O zaman askerlere, silahlara ihtiyaç kalmaz. O zaman garanti farklı bir kavram haline gelir. İşbirliğinden, ekonomik kalkınmadan doğan güvenceyi silahlarda aramazsınız. Bu, bugünden yarına olacak bir şey değil. Rum tarafına bunu anlatmaya çalışıyoruz ama niyetler farklı olunca aynı dili konuşamıyoruz ama biz çözüm perspektifinden uzaklaşmayacağız” dedi.

“Rum Gençliği Çözüme Yabancılaştı”

Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum liderle aynı kuşaktan olduklarını ve kendileri bu sorunu çözmezse gelecek kuşakların Kıbrıs sorununda daha farklı modeller arayacağını söyleyen, “Bunun da birlikte bir model olmayacağını düşünüyorum” dedi.

“Özellikle Rum gençliği çözüme yabancılaştı” şeklinde konuşan Akıncı, kuzey ve güneyden geçişlerle ilgili rakamları yıllardan beri takip ettiğini de ifade ederek, şöyle devam etti:

“Genç kuşaklardan kuzeye geçenlerin sayısı çok az… Bizim insanımız Güney Kıbrıs’a daha çok gidiyor. Rumların 4’te 3’ü kuzeye ya hiç gelmedi, ya da meraktan bir defa geldi, bir daha gelmedi” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı İç Meselelerle İlgili De Konuştu

İç meselelerin yanı sıra ekonomiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Akıncı, bir tarafta çözüm odaklı siyaset sürdürülmesi, diğer tarafta da ekonomik gelişme için çalışılması gerektiğini ifade etti.

“İzolasyonlara, önümüze konan barikatlara rağmen ekonomimizin daha iyiye gidilebileceğini düşünüyorum” diyen Akıncı, sanayi, turizm, eğitim ve sağlık gibi alanlardaki gelişimin önemine işaret etti.

“Yas Tutmakla Olmaz….”

Ülkedeki trafik kazalarına da işaret eden Akıncı, “Yollarda ya birbirimizi, ya da kendimizi öldürüyoruz. Sonra da yas tutuyoruz. Yas tutmakla olmuyor. Eğitim, denetim, alt yapı.. Bunları ihmal etmememiz lazım” dedi.

“Eğitimde Kaliteyi Ayağa Düşürmemek Lazım”

Sağlık alanında da sıkıntılar olduğunu ve bunların aşılması gerektiğini ifade eden Akıncı, “Eğitimde kaliteden ödün vermemeliyiz. 16 üniversitemiz var. 16’sı yolda. 30’un üzerinde üniversite… Olsun…Öğrencimiz de olsun, üniversitemiz de olsun ama kalite korunsun. Kaliteyi ayağa düşürmemek lazım” şeklinde konuştu.

Zeytinoğlu: “Adadaki Yatırımların Teşviki Bizim İçin Önemli”

Kocaeli Sanayi Odası ve İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Ayhan Zeytinoğlu da kabulde söz aldı.

Zeytinoğlu, adadaki yatırımların teşvikinin kendileri için önemli olduğunu belirterek, “Tarımsal ve hizmet sektöründeki yatırımların önemli sonuçlar vereceğine inanıyoruz. Tarımsal ürünlerin Türkiye üzerinden başka ülkelere ihraç edileceğini düşünüyoruz” dedi.

Çözüm için sürdürülen müzakerelerin önemli olduğunu ancak bunu beklerken vakit kaybedilmemesi gerektiğini ifade eden Zeytinoğlu, beraberindeki sanayicilere, “KKTC’nin ekonomik gelişimini, dünyayla sağlıklı yatırım ve ticaret ilişkiler geliştirebilmesini sağlanma temel önceliğimiz olmalı. Türk iş dünyası olarak KKTC’ye yatırım yapmalı, ekonomisine katkıda bulunmalıyız” diyerek seslendi.
Zeytinoğlu, adada bulunma amaçlarının bu olduğunu kaydetti.

Konuşmasında KKTC ile Türkiye arasındaki ithalat ve ihracat oranlarına değinen Ayhan Zeytinoğlu, “Kıbrıs’tan Türkiye’ye ithalat olması gerekenden çok az” dedi.

İzolasyonların sone ermesi gerektiğini söyleyen Zeytinoğlu, “Türk halkının mağduriyetinin giderilmesi için somut adımlar atılmalı, kısıtlamalar kaldırılmalı. Güney Kıbrıs’ın adanın tamamını temsilen AB’ye kabul edilmesini stratejik bir hata olarak değerlendiriyoruz. Bu hata sadece çözüm sürecini zorlaştırmakla kalmadı. Türkiye’nin AB’ye katılım müzakerelerinin istenen hızda ilerleyememesine neden oldu” şeklinde konuştu.

Akıncı: “Birbirimizi Köşeye Sıkıştırıp, Daha Fazla Silahlanarak, Daha Fazla Ekonomik Kaynakları Harcayarak Didişmek, Yarışmak Yerine İş Birliği Köprüleri Kurabiliriz”
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Ajans Cyprus ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
Bize Katılın