Toplumcu Demokrasi Partisi Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komitesi (TDP TOCEK), Dünyanın her yerinde olduğu gibi KKTC’de de kadına yönelik gerek psikolojik, gerekse de fiziksel şiddetin olduğunu ve kadın cinayetlerinin son yıllarda ciddi oranda arttığını belirterek, yapılan araştırmalar sonucunda her 3 kadından birinin şiddete maruz kaldığı saptanmışken; devletin bu konuda halen gerekli çalışmaları yürütmemesinin hem üzücü, hem de düşündürücü olduğuna dikkat çekti.
Yapılan açıklamada; ”Yıl 2017 olmasına rağmen genel anlamda namus ve adamlık kavramlarını, kadın bedeni üzerinde tanımlayan ataerkil bir anlayışla ele alıyor oluşumuzun Avrupa’dan ne kadar geride kaldığımızın bir göstergesi olduğu, kadın bedeninin metalaştırılması, şiddetin ve cinayetlerin tabulaştırılarak göz ardı etme çabalarının da ataerkil anlayışın bir diğer göstergesidir” denildi.
TDP TOCEK en temel hedef ve görevlerinin başında, ‘Ev içi Şiddet Yasası’nın bir an önce hayata geçirilmesi, devlet bünyesinde her 6 ilçede Sığınma Evi’nin açılması ve yakın zamanda onaylanan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi Yasası’nın bir gereği olan Dairenin bir an önce oluşturulması olduğunu belirtti.
TDP TOCEK açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Bugün 25 Kasım. Her sene yaptığımız gibi kadınlarımıza şiddetin kavramı ile ilgili çalışmalar sürerken diğer yandan da hakları ile ilgili farkındalıklarını arttırmak için çalışmalarımız sürmektedir. Bizler elimizden geleni yapmaya çalışırken, devlet erkini elinde bulunduranların halen kadın şiddetini ve cinayetini önlemek adına bir önlem almadıklarını görmek aslında devlet olarak bu konuda ne kadar duyarsız kaldığımızı gözler önünde sermektedir. ‘Kıbrıs’ta böyle şeyler olmaz’ diyerek görmezden gelinen kadına yönelik şiddet ve cinayetler, konuşulmayan konular arasına konulmaya çalışılıyor ve görmezden gelinerek aslında suça ortak olmaya devam ediyoruz. TDP ve TDP TOCEK olarak kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin olduğunu söylüyor; bunun önüne geçmek için bir an önce önlem almaya ve devlet politikası üretmek üzere çalışmaya davet ediyoruz. Devletin esas görevi toplumdaki her bireyin can güvenliğini sağlamak, haklarını gözetmek ve Anayasal haklarını güvence altına almaktır.” denildi.
Açıklamanın sonunda; ”Şu anda Lefkoşa Belediyesi bünyesinde 1 yıl önce açılan Sığınma Evi’nin, şiddet gören ve hayatı için endişelenen kadınlarla dolu olduğunu ve yeni başvurularının da geldiğini belirtmek isteriz. Kapasitesi belli olan bu Sığınma Evi’nin, toplumun gönüllü yardımlarıyla bir yaşam evine dönüştürüldüğünü ve bu da toplumun bu konuda çok da duyarsız olmadığının bir göstergesidir. Fakat ne yazık ki kadına yönelik şiddet konusunda toplum olarak yeterli farkındalığın devlet politikalarıyla pekiştirilemediğini de hatırlatmak isteriz. Bu konuda devleti ve devlet erkine aday olan kişileri, bu konuyu ciddi bir şekilde ele almak için göreve davet ederiz. TDP olarak bizler için toplumsal cinsiyet eşitliğinin laf değil; uygulamada da önem arz ettiğini ve özellikle kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin artık bir kader olmadığını ve bu suça ortak olmaya değil onu önlemek üzere çalışmalara devam ettiğimizi de tekrardan belirtmek isteriz.” ifadelerine yer verildi.