KKTC’de seçimlere yönelik anketler yapan Gezici Araştırma şirketinin sahibi Murat Gezici’nin,TAK Ajansı-Kıbrıs’ı tehdit ettiği siyasi ve sivil toplum örgütlerinin yanısıra gazetecilerden de tepki toplamıştı.
Murat Gezici,bunun tehdit olmadığını,Gezici araştırma şirketinin sonuçlarının dahi yayınlanmamasına rağmen TAK Ajansı’nın hakkındaki eleştiştiri ve hakaretleri yayınlamanın ne kadar etik olduğunu ilettiğini belirtti.
İşte Murat Gezici’nin yazılı basın açıklamasının tam metni ve sunduğu belgeler:
Türk Ajansı Kıbrıs Müdürü Sayın Neriman Saygılı, Gezici Araştırma şirketini haksız ve tutarsız bir şekilde eleştirmiştir.
Saygılı, Gezici Araştırma şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Murat Gezici’nin kendilerini tehdit ettiği iddiasında bulunmuştur. Neriman Hanım doğru söylemiyor yalan söylüyor amacının ne olduğunu tahmin etmemek mümkün değil.
Murat Gezici, TAK Müdürüne sadece ve sadece “TKP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı tarafından yapılan hakaretleri yayınlarken, neden on gün önceki anket sonuçlarını yayınlanmadığını, anket sonuçlarımızla ilgili hakaretleri küfürleri yayınladıklarını” sormuştur. Kamu vicdanına soruyorum bu cümlenin neresi tehdittir?
Bunun yanında 2015 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de TAK’ın, Gezici anketlerini yayınlanmadığı hatırlatılmış ve “TAK, 2015’te de Sayın Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı az gösteren kazanamayacak anlamına gelen sonuçları anketlerini yayınlarken, Akıncı’yı kazanacak gösteren Gezici anketleri yine yayınlanmamıştır. Şimdi de TAK olarak aynı taktiği izliyorsunuz. Ancak 2015’te anket yapan ve FETÖ’denşuan halen yargılanan anket şirketi Metropollün anketleri Kıbrıs kamuoyunda yayınlanmıştır” eleştirisi getirilmiştir.
O dönemde kamuoyun da Sn. Akıncı’nın oy oranları % 5-6 olarak ifade edilirken biz % 26 diyorduk, ikinci turda % 60,5 alacak derken onlar kazanamayacak diyerek akıncıyı düşük gösteriyorlardı. Sizce o dönemki siyasiler, anket firmaları, üniversiteler ve gazetecilerin amacı neydi? Neden kamuoyunu yanıltmak istediler?
Neriman Hanım yayınladığı basın açıklamasında; kendisiyle çelişmiş ve yönettiği kurumda çıkan haberleri de okumadığını göstermiştir.
Saygılı, açıklamasında; TAK için şunları söylemiştir; “Yaptığı haberler kendi yasasında da yer alan ‘kişileri ve kuruluşları eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı ve iftira niteliği taşıyan, soruşturulması olanak dahilinde bulunan haberlerle ilgili soruşturulmaksızın ve doğruluğuna emin olunmaksızın yayın yapmamak’ ve ‘toplumsal bütünlüğü bozmamak çatışma kültürüne destek verecek haber, fotoğraf ve görüntü yayınlamamak’ temel ilkelerini gözeterek bir süzgeçten geçirmekte, yıllarını bu mesleğe adamış deneyimli yöneticiler olan müdür muavini, amirler ve editörlerin kontrolünde yayına verilmektedir.”
Şimdi sormak gerekiyor. Neriman Saygılı, Mehmet Çakıcı’nın 5 Aralık’ta TAK bülteninde 48’inci sırada çıkan haberini okumuş mudur? Haberde Çakıcı’nın Murat Gezici ve Gezici şirketi için söylediği, “sahtekarca, ahlaksız, şarlatan” sözlerini TAK’ın hangi kriterine bağlamaktadır. Kendisinin bu haberleri yayınlattığı ortaya çıkmıştır bahsettiği etik kuralları ihlal etmiştir. Bu haberleri kamuoyuna servis etmiştir. Sn. Nermin Saygılı doğru söylemediği ortadadır, kendisinin kamu görevinden istifaya çağırıyorum.
Sn. Saygılı, ayrıca TAK’ın Kıbrıs Türk Halkı’nın sesi olacağını vurgulama gereği duymuş. TAK, tabi ki Kıbrıs Türk Halkı’nın sesi olacaktır. Ama şu soruya da Saygılı cevap vermelidir. Saygılı yönetimindeki TAK, “bizden olmayana hakaret ve küfür edilir” anlayışına mı sahiptir? Saygılı bulunduğu göreve Sn. Serdar Denktaş tarafından göreve getirildiğini biliyorum, şuanda yaşananların Sn. Serdar Denktaş la bir ilgisi var mıdır?
Murat Gezici ve Gezici Araştırma şirketinin tek amacı işini yapmaktır. Ortaya çıkan durum gösteriyor ki; baraj altında kalacak gözüken DP Genel Başkanı Sayın Serdar Denktaş’ı mağdur gösterme işi TAK’a Müdür atadığı Neriman Hanım’a kalmıştır doğrumu?.TAK’ın da; Denktaş’a bağlı olduğu gözden kaçmamalıdır.
Ülkede Murat Gezici ve Gezici Araştırma’ya yönelik ağır ifadeler kullanılırken, sesini çıkarmayanlar, kendileri ile eleştiriler olunca ortalığı toz duman etmektedir.
Halk nezdinde yaptığı başarılı anketlerle saygın bir yere sahip olan Gezici Araştırma’nın veremeyeceği bir hesap yoktur. Bizler, gücümüzü halkın kendisinden almaktayız.
Bizi daha önceki anket sonuçları ile yargılayamıyorlar çünku hepsinde doğruya söyleyen ve tek bilen biz bulduk.
Bizim iddiamız çalışmalarımıza olan güvendendir. Bir başka anket varsa sonuçlarını not eder seçim sonrası karşılaştırırsınız.
Cumhurbaşkanlığını doğru bilen bir firmaya şarlatan diyenler o sonuçlarda büyük yanılma yaşayan firmalara hatta etik olmayan 2-3 üniversitenin anket yaparak bu sonuçlarda sıralamayı dahi bilemeyen üniversitelere ne diyecekler?
Ülkedeki anket firmaları büyük yanılma ile yaptığı anket sonuçlarından dolayı bu kuruma laf edemeyenler bugün kadar sonuçları doğru bile bir firmaya hangi dayanakla şarlatan diyor.
Sorun gezicinin başarılı anketleri ile manüpülasyon yapacak alan kalmamasından kaynaklanıyor.
Ülke’nin değerli basın mensupları, değerli sivil toplum örgütleri ve kamuoyu bizlere ekibime ve araştırma merkezimize kuzey Kıbrıs ta anket yapmamız engellenmek isteniyor ve baskı görüyorum. Dünyanın 8-9 ülkesinde siyasi araştırmalar yaptım, Türkiye de bir çok partiye oyları düşüyor veya yükseliyor dedim hiçbirinden siyasi baskı görmedim vede devlet kurumlarından baskı görmedim.
Her türlü iddiaya ben hazırım bir başka anket sahibi varsa bu iddiaya karşılık verebilecek çıksın sonuçlarını ortaya koysun. 7 ocakta karşılaştıralım.
Yaşananları kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.