Yakın Doğu Üniversitesi, Yakın Doğu Enstitüsü tarafından düzenlenen Güvenlik Akademisi Sertifika Programı devam ediyor.
Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mitat Çelikpala”Türkiye Cumhuriyeti- Rusya Güvenlik İlişkilerinde Son Gelişmeler ve Bu Gelişmelerin Doğu Akdeniz ve KKTC’ye Olası Etkileri ” başlıklı bir seminer verdi.
Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre güvenlik kavramının ve uygulamalarının tüm boyutlarıyla irdelendiği Yakın Doğu Üniversitesi Yakın Doğu Enstitüsü “Güvenlik Akademisi Sertifika Programı kapsamında verilen seminer Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi B-101No’lu seminer salonunda gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Mitat Çelikpala: Yeni Denge Alanı Avrasya’ya Kayarken Kıbrıs’ın Tartışmaların Dışında Kalacağını Düşünmek Yanlış Bir Öngörü Olur.
Yakın Doğu Enstitüsü Güvenlik Akademisi kapsamında verdiği seminer çerçevesinde merkezi Avrasya’ya kayan yeni güvenlik denge alanı bağlamında Kıbrıs’ın yerine dikkat çeken Prof. Dr. Mitat Çelikpala ekonomik çerçevede değişen küresel dengelerde Kıbrıs’ın rolünü de irdeledi. Ekonomi güvenliğinin güvenlik dengeleri bakımından öneminin altını çizen Prof. Dr. Çelikpala “2050’de en büyük beş ekonomi tartışması yapıldığında bu beş ülke içerisinde Avrupa’dan hiç aktör yok. 2050,batıdan doğuyadoğrukayış, farklı bir küresel denge, küresel gelişmeler beklentisi içinde. En büyük tartışmalar artık AvrupaBirliği’nin geleceğinden yada transatlantik ilişkilerinden çıkmış vaziyette.Yeni denge alanı Avrasya’ya doğru kaymakta, Çin gibi, Rusya gibi aktörlerle birlikte, Hindistan, Malezya, Endonezya gibi aktörler enteresan büyümeler sergilemeye başlıyor. Çin’in “Belt and Road Policy” politikası uygulamaya girdiğinde Akdeniz merkezli dünyaya nasıl bakacak. Bu tartışmalarekonomik, ticari boyutun ötesinde güvenlik tartışmaları ile birlikte, asıl tartışılması gereken birçokgündem konusunu beraberinde getirecek. Bu öne çıkma içerisinde Kıbrıs’ın asude kalacağı, tartışmaların dışında,güvenli ve statik konumunun olacağını söylemekçokbüyük bir yanlışöngörü olur.” dedi.
Çelikpala: “Bugün Türk-Rus İlişkileri Güvenlik Merkezli Olarak Hala Çok Kırılgan”
Seminerinde Türk-Rus ilişkilerinin terör odaklı güvenlik işbirliğine de değinenProf. Dr. Mitat Çelikpala “İki ülkeningüvenlik işbirliğine en çok güvendikleri şey terörizmle mücadele işbirliği mekanizması. Bu kapsamda Türkiye açısından PKK ile mücadelede Rusya’nınsağlayacağı istihbarat ve işbirliği,Rusya açısından da Çeçen meselesinden duydukları rahatsızlıkların giderilmesi gibi başlıklar önem taşıyor. İki ülke Kıbrıs meselesinde ortak düşünmeselerde birbirlerinin ayaklarına çok fazla basmamaya çalıştılar.Tabi burada tarafların yapmaya çalıştığı ilişkileri belli kompartımanlara ayırarak ilerletmek oldu. İki ülke açısından tercih edilen yöntem belli konularınkompartımanlaraayrılm
Çelikpala: “Türkiye Darbe Girişimi Sonrasında Batılı Müttefiklerinden Görmediği İlgiyi Eski Ortağı Rusya’dan Gördü”
Konuşmasında Rusya-Türkiye ilişkilerinin uçak düşürme olayı ve 15 Temmuz darbe girişimi ekseninde dönüşümüne de değinen Prof. Dr. Mitat Çelikpala “İki ülkenin uçak düşürme noktasına gelmesinin sebebi bölgedeki güvenlik politikalarından beklentilerinin birbiriyle örtüşmemesiydi. Suriye üzerinedüşünürsenizTürkiye’nin derdi bölgede Esad rejiminden kurtulmak, herhangi bir birleşik Kürt oluşumununönüne geçmek ve doğuda İran’dan başlayacak ve Akdeniz’e kadar taşıyabilecek bir Kürt hattının oluşumunun önünegeçmekti.Sonradan buna DAEŞ’lemücadele de eklendi. Rusya tam tersine Suriye’deki rejimi sağlamaalacak, gerekirse askeri varlığını buraya götürecek ve bu çerçevede oyunu büyütecek bir beklentide yürüdü. Bütün aktif Rushareketliliği Karadeniz’in kuzeyinden başlayıp, Kırım, Ukrayna, Kafkasya’da özellikleErmenistanüzerinden İran’ı çevreleyen, Irak’ın Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndenbaşlayıp beraberinde Doğu Akdeniz’e doğru uzanan bir odak belirlemiş bir vaziyet aldı. Bu merkez o dönemin Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı, daha sonra Başbakan olan Davutoğlu’nun tanımladığı merkezle örtüştü. Darbe girişimi sonrasında batılı müttefiklerindengöremedikleri ilgiyi yeniden eski ortağıRusya’dangörmeyebaşladı. Tabi bu Türkiye’nin dış politikasında ve güvenlikpolitikasında da kendisini Rusya’ya yakınlaştıran dönüşümü gösterdi. Bu dönemde en büyük eleştiri darbenin gerçek sebeplerini anlayamamak, Türkiye’ningüvenlik konularındaki önceliklerini yakalayamamak ve işbirliği yapmamak gerekçeleriyle yine batılı müttefiklere ve ABD’yeydi. Türkiye hızlı bir biçimde kapanırken Rusya’yla ilişkiler hızla yükselmeyebaşladı.” dedi.
Seminerin sonunda Prof. Dr. Mitat Çelikpala’ya Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şenol Bektaş ve Yakın Doğu Üniversitesi Yakın Doğu Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Umut Koldaş tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.