Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Füsun Yıldız, “15-21 Aralık Hava Kirliliği ile Savaş Haftası” dolayısıyla açıklamalarda bulunarak, Havanın bileşiminin, insan sağlığını ve çevresel dengeleri bozacak biçimde değişmesine ya da havada bulunmaması gereken maddelerin havaya karışmasına “hava kirliliği” dendiğini kaydetti.
Hava kirliliğinin, “Ev İçi Hava Kirliliği” ve “Dış Ortam Hava Kirliliği” olarak iki grupta incelendiğini belirten Prof. Dr. Füsun Yıldız, evlerde ısınma amacıyla kullanılan tezek benzeri yakıtların yol açtığı ev içi hava kirliliğinin dünyada her yıl yaklaşık 4.5 milyon kişinin ölümüne neden olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Füsun Yıldız, Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı’nın, kalkınma ve sanayileşmenin neden olduğu dış ortam hava kirliliğini “Grup 1 Kanserojenler’’ listesine eklediğine dikkat çekerek her yıl 7 milyondan fazla kişinin ölümüne neden olduğu için hava kirliliğini “görünmez katil” olarak tanımladığını söyledi.
Hava Kirliliği Birçok Hastalığın Sorumlusudur!
“Hava kirliliği, canlıların yaşamını, insanların sağlığını olumsuz etkileyen, fiziksel zararlara yol açan ve ekonomik kayıplara neden olan önemli bir çevre sağlığı sorunudur ve hızlı nüfus artışı, kentleşme, endüstrileşme, nüfus hareketleri ve her türlü tüketim ile doğrudan ya da dolaylı ilişkilidir.” şeklinde konuşan Prof. Dr. Füsun Yıldız, yaşamımız için vazgeçilmez olan havanın, %78 azot, %21 oksijen, %0,093 argon ve %0,03 karbondioksit olmak üzere gazlardan meydana geldiğini fakat evlerin, fabrikaların bacalarından çıkan dumanlar, araba egzosları nedeniyle karbon monoksit, kükürt, ağır metaller ve çok sayıda zararlı gazı da içerdiğini ve bu maddelerin havanın normal gaz içeriğini zararlı gazların artışı yönünde değiştirmekte olduğunu kaydetti. Sanayileşmenin yoğun olduğu bölgelerde bu maddelerin asit yağmurları şeklinde yeryüzüne dönerek toprağa ve canlılara zarar vermekte olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Füsun Yıldız, yapılan araştırmaların, akciğer kanserine bağlı ölümlerin %36’sının, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalıklarına bağlı ölümlerin %35’inin, inmeye bağlı ölümlerin %34’ünün ve kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin %24’ünün sorumlusunun hava kirliliği olduğuna işaret ettiğini belirtti. Yine kirliliğe bağlı olarak, boğaz tahrişi, göz yaşarması ve baş ağrısının da görülebildiğini ifade eden Prof. Dr. Füsun Yıldız, görme alanını kısıtlayarak trafikte de tehlike yaratan hava kirliliğinin giysileri kirlettiğini, binaları yıprattığını ve aşınmalarına neden olduğunu kaydetti.
Hava kirlilik düzeylerinin azaltılmasıyla solunum yolu enfeksiyonları, kalp hastalığı ve akciğer kanseri gibi hastalıkların küresel yükünün azaltılabileceğini söyleyen Prof. Dr. Füsun Yıldız, bu kadar önemli bir küresel problem olan hava kirliliğinin toplum sağlığını yakından ilgilendiren bir sorun olduğuna dikkat çekti ve bu nedenle sadece hava kirliliği savaş haftası olan 15-21 Aralıkta değil, her gün ve yıllar boyu devam eden bir farkındalık yaratılarak yapılacak kararlı bir mücadelenin gelecekte sağlıklı nesiller ve sağlıklı bir dünya açısından çok önemli olduğunu vurguladı.