Geçtiğimiz 20 Eylül tarihinde yasadışı charter seferi yaptığı iddiasıyla Yunanistan’ın Kalimnos-Kilimli Adası’nda tutulan özel bir yat firması bünyesindeki “Halis Temel” isimli tekneye Kalimnoslu yaklaşık 50 kişinin saldırdığı iddia edildi.
Tekne içerisindeki 4 personele de linç girişiminde bulunulduğu bildirilen olayı Yunan polis araya girerek yatıştırdı. Yat firması işletmecileri teknelerinin 3 aydır Kalimnos’ta tutulması ile ilgili başlattıkları yasal işlemlerin devam ettiğini belirterek, sorunun çözümü için Türk hükümetinden yardım istedi.
Yaklaşık 3 ay önce Yunanistan’ın Kalimnos Adası’na çoğunluğunu ABD’li turistlerin oluşturduğu yolcularla sefer yapan “Halis Temel” isimli tekne Yunan güvenlik güçlerince yasadışı charter seferi yaptığı iddiasıyla alıkonuldu. Tekne içerisindeki yabancı uyruklu yolcular sorgularının ardından serbest bırakılırken, tekne kaptanı gözaltına alınarak Kos Adası’na götürüldü. Kaptan, bir süre tutukluluğun ardından serbest bırakıldı.
Kalimnos Adası’nda tutulan teknenin 4 personeli ise 3 aydan bu yana teknede konaklıyor. Yat firmasının işletmecileri ise 3 aydan bu yana Kaimnos halkının tekne personeline zaman zaman sözlü sataşmalarda bulunduğunu, marketlere erzak almaya gittiklerinde ise zorluk çıkardığını söylüyor. Tekne sahipleri, 25 Aralık gecesinde Kalimnoslu yaklaşık 50 kişinin tekneye saldırdığını, tekne içerisindeki 4 personele de linç girişiminde bulunulduğunu, İngilizce ve Türkçe hakaretler edildiğini iddia etti.
Şirket ortaklarından Aykut Uzunşimşek basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “20 Eylül’den bu yana yasal dayanağı olmayan bu durumdan dolayı teknemiz Yunanistan’ın Kalimnos Adası’nda. Teknemiz 3 aydan bu yana mürettebatı ile tutuluyor. Yunanistan’daki avukatlarımız başlattığımız yasal süreçle ilgileniyorlar” dedi.
“Linç Girişiminde Bulundular”
Teknelerine 25 Aralık günü Yunanlılarca saldırı düzenlendiğini de söyleyen Uzunşimşek, “Kalimnos herkesin bildiği gibi ırkçılığıyla bilinen bir ada. Biz böyle bir olayın olacağını tahmin ediyorduk. Daha önce de teknenin önünde ufak tefek sataşmalar oluyordu ama ciddi bir problem arz etmiyordu. Kendini bilmez 2-3 kişi Türkiye aleyhine hakaretler ediyorlardı. Biz bunu fazla önemsemiyorduk ama 25 Aralık gecesi yapılan linç girişimi bardağı taşıran son damla oldu. Kalimnos Adası’ndaki yaklaşık 50 kişilik bir grup teknemize saldırıya geçtiler. Teknenin içerisinde mürettebat olarak 4 tane kardeşimiz bulunmakta. Onlara Türkçe, İngilizce küfürler ederek oradan ayrılmalarını, Türkleri sevmediklerini söylediler. Nefretlerini bir kez daha orada gösterdiler. Yunan polisi olaya müdahale etmese belki ciddi yara alacaklardı, hayatlarını bile kaybedebilirlerdi. Çünkü taşlarla sopalarla bir linç girişimi vardı. Ada halkı personelime marketinden ekmek bile satmıyor. Bu kadar aciz bir duruma geldik. Rodos’taki Türk Konsolosluğundan yardım istedik. Onlar da bize yardım etmeye çalışıyorlar. Teknemizin Kalimnos’tan Kos Adası’na götürülmesini istedik” diye konuştu.
“100 Bin Euro Ceza Yazdılar”
Hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdüreceklerinin de altını çizen Aykut Uzunşimşek, Türk hükümetinden yardım isteyerek şunları söyledi:
“Fakat bu olay bizden çıkmış durumda. Türkiye ile Yunanistan problemi oldu. Benim Türk Bayraklı ticari tekneme linç girişimi yapılıyor fakat kimse konuyla ilgili hiçbir yaptırımda bulunmadı. Biz kendi çabalarımızla bir yerlere kadar geldik ama bundan sonra bizim yapacak hiçbir şeyimiz kalmadı. Biz artık hükümetimizden yardımcı olmalarını rica ediyoruz. Çünkü yasal dayanağı olmayan bir şekilde orada tutuluyoruz. Biz yasadışı charter seferi yapmakla suçlanıyoruz. Yasadışı charter seferi yapmış olsak Muğla bölgesinde Yunan adalarına mavi tur yapan teknelerin hepsinin yasadışı tur yaptığı anlamına geliyor. Bunun hiçbir yasal dayanağı yok. Konuyla ilgili müsteşarlar, bakanlıkla görüşmeler yaptıklarını söylediler fakat bir arpa boyu yol alamadık. Biz adaya insan kaçırmadık, adayı yakmadık, orada herhangi bir taşkınlıkta bulunmadık. 100 bin avro ceza yazdılar fakat cezanın sebebini bile açıklayamadılar. 3 hafta sonra dediler ki ‘siz yaşa dışı tur yapıyorsunuz.’ İngiliz acente ile çalışıyorum, içinde Amerikalı yolcularım var. İçerisindeki yolcularla teknemi bağladıkları gibi yolcuları teker teker sorguya aldılar. Kaptanımız da tekneden çıkartılıp Kos Adası’na götürülünce yolcular daha da paniklediler ve tahliyelerini istediler. Acente de onları adadan tahliye etmek durumunda kaldı. Biz adada yolcuyu da indirmedik. Turun daha 9 günü varken sanki biz yolcu indiriyormuşuz gibi muamele gördük. Bu kabul edilemez, keyfi bir durumdur.”
Şirketin diğer ortağı Erhan Berber de, “Teknelerimizin bağlanması konusu Bodrum, Marmaris, Fethiye çanağında teknecileri mağdur etmiş durumda. İki ülke hükümetlerinin oturup ortak bir nokta bulmaları gerekiyor ve bizim mağduriyetimizi de ortadan kaldırmaları gerekiyor” dedi.