Ulusal Birlik Partisi (UBP) milletvekili Ersin Tatar, Avrupa Birliği (AB) üyesi 7 Akdeniz ülkesi liderlerinin, (İtalya, Fransa, İspanya, Portekiz, Yunanistan, Malta ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi) katılımıyla Roma’da düzenlenen AB’nin Güney Avrupa Ülkeleri (Med7) Dördüncü Zirvesi’nde kabul edilen ortak bildirgenin Kıbrıs bölümünün “Rum yanlısı ve kabul edilemez” olduğunu belirtti.
Tatar yazılı bir açıklama yaparak, AB MED 7 zirvesinde Kıbrıs konusu ile ilgili olarak alınan karar ve Rum Lider Anastasiadis’in açıklamalarıyla ilgili değerlendirmede bulundu.
Tatar, “Rum –Yunan istekleri doğrultusunda, Kıbrıs Türk halkı için vazgeçilemez güvence olan Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün sona erdirileceği, sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı niteliğindeki bir çözüme destek verileceğinin vurgulanması Kıbrıs’taki Türk varlığını, Kıbrıs’ta 1950’li yıllardan bu yana yaşanan Rum saldırganlığını göz ardı etmek demektir” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs Türk halkının, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamından, egemenliğinden, topraklarından, devletinden vazgeçmeyeceğini belirten Tatar, Anastasiadis’in zirve sonrasındaki değerlendirmelerini eleştirerek, “Rum liderliği sadece Güney Kıbrıs sınırları dahilinde hükümranlığı olan bir yönetimdir ve onun ötesine asla geçemeyecektir” dedi.
Tatar açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye, kimsenin hakkına, egemenliğine saldırmıyor, tam tersine Kıbrıs Türk Halkı ile birlikte Kıbrıs adasının Yunan olmasını, Kıbrıs Türk halkının egemenliğinin Rumlar tarafından gasp edilmesini engelliyor, bizlerin can ve mal güvenliğini sağlıyor.
Kıbrıs Türk halkı seçimlerimizle birlikte oluşan yeni Meclisimiz, Cumhurbaşkanlığı ve oluşacak hükümetin yapacağı çalışmaların ardından Türkiye ile birlikte yeni bir yol haritası belirlenmesini ve Rumların bu saldırgan tutumlarına bir yanıt verilmesini dört gözle beklemektedir.
Halkımız Bosna-Hersek’te yüz binlerce Boşnak Birleşmiş Milletler Barış Gücü askerlerinin gözleri önünde katledilirken uyuyan Avrupa Birliği’ne, haklarımızı gasp etmeyi hala sürdüren Kıbrıs Türk Halkı’nı yok etmek için Akritas Planı gibi insanlık suçu sayılması gereken bir planı hazırlayan Rumlara değil, Türkiyemize güvenmektedir.
Bu gerçeği değiştirmeye çalışmak ya da görmezden gelmek Kıbrıs’ta barış istememek demektir.”