Yakın Doğu Üniversitesi, Yakın Doğu Enstitüsü tarafından düzenlenen Güvenlik Akademisi Sertifika Programı kapsamında Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Soli Özel “Akdeniz’de Değişen Dengeler ve Güvenlik” başlıklı bir seminer verdi.
Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre güvenlik kavramının ve uygulamalarının farklı boyutları bağlamında Akdeniz’de ve Ortadoğu’da değişen dengelerin bu bölgenin ve Kıbrıs’ın ekonomi, politik ve askeri güvenliğine etkilerinin değerlendirildiği seminer Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi B-101 No’lu seminer salonunda gerçekleştirildi.
Soli Özel: Kuzey Afrika Ve Doğu Akdeniz’de Devletler İşlemiyor
Sözlerine Kuzey Afrika’dan Avrupa’ya doğru yükselen göçe ve Avrupa’nın bu konuda ki endişelerine değinerek devam eden Soli Özel “Kuzey Afrika ve Doğu Akdeniz’de asıl mesele devletlerin işlemiyor oluşu, doğru dürüst devlet yok. Devlet ne kadar iyiyse sivil toplum o kadar iyi olabilir çünkü sivil toplumun içinde çalışacağı koşulları oluşturan zaten devlet. Devletin hukuk sistemi olacak, bu hukuk sistemi uygulanacak, adil bir şekilde adalet dağıtacağından emin olunacak ve toplum da ona göre güven içinde örgütlenme imkanı bulacak, yasadışı yollara kaçma gereği hissetmeyecek tepkilerini belirtmek için. Bunlar birbirlerini besleyen şeyler ve Avrupa ile Kuzey Afrika ve Doğu Akdeniz arasındaki farkın kolay kolay giderilebilmesi mümkün değil. Su anda Ortadoğu’da, Kuzey Afrika’da şimdilik pek birşey yok ama petrol dönemi geçiyor ve yepyeni bir döneme doğru gidiliyor ve bugün yaşadığımız durumun arka planında bu büyük tektonik değişmenin olduğunu da görmek mümkün” dedi.
Soli Özel: Arap İsyanlarının Ve Amerika’nın Irak Savaşının Net Kazananı İran Oldu
Ortadoğu’nun yeniden şekillenme sürecinde Suudi Arabistan’ın geçirmekte olduğu reform sürecini ve bu sürecin Arap dünyasına olası etkilerini de değerlendiren Soli Özel, “Genç prensin Suudi Arabistan’ı müthiş devrimci bir yola soktuğunu görüyoruz. Bu devrim sadece içerideki sosyal reformlarla sınırlı değil, Suudi Arabistan’ın bugüne kadarki dış politikası hep arka planda kalma üzerine kuruluydu. Bugün Suudi Arabistan en ön plana çıkarak stratejinin ne olması gerektiğini belirleyen, dayatan ülke gibi görünüyor. Suudi Arabistan’ın bu çıkışının giderek daha fazla ses getireceğini sanıyorum çünkü Arap isyanlarının ve Amerika’nın Irak savaşının net kazananı İran oldu. Türkiye aslında 2003’teki savaşın önemli kazananlarından birisi olarak ortaya çıkmıştı ama onu elinde tutmayı beceremedi.Bu durumda Arap dünyasının özellikle Amerika’nında bu bölgede çok fazla enerji, insan ve para kaynağı harcamak istemeyeceği göz önünde bulundurulursa ve Rusya’nında hedeflerinin çok yaygın hedefler olmadığı düşünülürse Arapların bir şekilde İran’ın yükselen hegemonik gücü karsısındabirşeyler yapması gerekecek. Güçleri yeter mi, İran’ın çokuzun zamandan beridir yaptığı yatırımların meyvesini tam olarak yemeğe başladığı bir donemde geç harekete geçmiş olan Arap dünyası veya Suudi Arabistan bunu engelleyecek güce sahipmidir bunu tahmin etmek zor” dedi.
Seminerin sonunda Soli Özel’e Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şenol Bektaş ve Yakın Doğu Üniversitesi Yakın Doğu Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Umut Koldaş tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.