Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, CHP’nin Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile ilgili açıklamalarına ilişkin, “ÖSO ve muhalefet, bugün 130 civarında ülkenin meşru olarak tanıdığı bir muhalefet ve ÖSO da bu muhalefetin silahlı kanadıdır. Bu gruplar Astana’da masadadır, rejim de masadadır. Terör örgütü değildir bunlar. Cenevre’de de masadadır bu gruplar. Tüm dünyanın meşru olarak tanıdığı bir muhalefete, bizim operasyonumuza bir şey diyemediği için, Mehmetçik’imize bir şey diyemediği için, halktan korkusuna diyemiyorlar tabii, Özgür Suriye Ordusuna buradan bir saldırıda bulunmaya çalışıyor.” dedi.
Bakan Çavuşoğlu, TRT Haber’de yayınlanan “Basın Kartı” programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
ABD öncülüğündeki koalisyonun Türkiye’den kalkan uçaklar ve insansız hava araçlarının DEAŞ’ı vurduğunu belirten Çavuşoğlu, buna karşın, “ABD bu terör örgütüne (YPG) silah veriyor. Bu silahlar da İncirlik Üssü’nden gelmemiştir. Bu silahlar, özellikle Irak üzerinden tırlarla gelmiştir ve bunların sayıları ortadadır. 5 bine yakın her türlü silah dolusu tır verilmiştir.” ifadelerini kullandı.
DEAŞ ortadan kalktığına göre neden İncirlik’in hala kullanılmaya devam ettiğinin sorulması üzerine Çavuşoğlu, “DEAŞ belli alanlarda cep şeklinde duruyor. ‘Bunları neden yok etmiyorsunuz?’ dedim. ‘Burada çok direnç varmış’ dediler. Hadi canım sende, direnç olsa Rakka’da olurdu. DEAŞ’ın cep şeklinde, küçük bölgelerde olması da burada kalmanın ya da YPG, PKK ile iş birliği yapmanın bir kılıfıdır.” şeklinde konuştu.
ABD’nin Fırat’ın doğusuna çekilmemesi durumunda ne olacağıyla ilgili soruya Çavuşoğlu, “ABD’nin bize bir sözü var. Buradan YPG’lileri öncelikle bir çıkarsın, sonrasını biz hallederiz. Bu bir sözdür. Bir ülkenin başkanının verdiği sözdür.” yanıtını verdi.
Çavuşoğlu, Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerde objektif ve adil olmalarını beklediklerinin altını çizerek, “80 milyonluk bir ülkenin raportörlüğünü bir tane PKK sempatizanı bir hanımefendiye (Kati Piri) vermişler. Nezaketimden hanımefendi diyorum. Ben kendisine iki saat durumu anlattım. Benim söylediğimin hiçbirini raporda yazmadı ama PKK’lılar ne dediyse raporuna koydu. Böyle bir raportörün dediğini dikkate almayız.” değerlendirmesinde bulundu.
ÖSO ile ilgili özellikle ana muhalefet partisi CHP’den gelen yorumlara ilişkin Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“ÖSO ve muhalefet bugün 130 civarında ülkenin meşru olarak tanıdığı bir muhalefet ve ÖSO da bu muhalefetin silahlı kanadıdır. Bu gruplar Astana’da masadadır, rejim de masadadır. Terör örgütü değildir bunlar. Cenevre’de de masadadır bu gruplar. Tüm dünyanın meşru olarak tanıdığı bir muhalefete, bizim operasyonumuza bir şey diyemediği için, Mehmetçik’imize bir şey diyemediği için, halktan korkusuna diyemiyorlar tabii, Özgür Suriye Ordusuna buradan bir saldırıda bulunmaya çalışıyor. Maalesef bu bilgisizlikten mi, cahillikten mi, kasıtlı mı yapıyorlar, onu tabii halkımız görüyor. ÖSO, esas ılımlı muhalefetin sahadaki silahlı gücüdür, gruplarıdır. BM Güvenlik Konseyinin terör listesinde de bunların adı yoktur.”
Artık Münbiç ve Fırat’ın doğusunda da taşların yerinden oynamaya başladığını, çivilerin sökülmeye başladığını belirten Çavuşoğlu, Arapların Zeytin Dalı Harekatı ile kendilerine olan güvenlerinin geri geldiğini ifade etti.
Çavuşoğlu, Türkiye’nin sınırındaki terör örgütlerine başka bir NATO üyesi ülkenin destek vermesinin NATO gündemine taşınmasına ilişkin bir soruya ise şu yanıtı verdi:
“(Bu konuyu) Çok net bir şekilde gündeme getiriyoruz. Bunun yanlış olduğunu zaten birçok ülke de kabul ediyor. Avrupa ülkeleri de kabul ediyor. Batı ülkelerinin içinde de bakmayın sanki hepsi bize karşı gibi. Kendi aralarında da neler dönüyor, neler kaynıyor bir bilseniz. Şimdiden ne rekabetler var.”
Zeytin Dalı Harekatı’nda nihai hedefe ilişkin bir soruya Çavuşoğlu, “Buradaki hedefimiz, bizim sınırımızda ve sınırımızın ötesindeki tehdidi ve terör örgütünü yok etmektir. Bunun şehri ya da köyü, kasabası olmaz veya doğusu, batısı da olmaz. Çünkü tehdit geliyor. Bu tehdit nereden geldiyse bizim bunu yok etmemiz lazım. Bunun çerçevesi budur. O yüzden, bunları yok edinceye kadar nerede olursa olsun üstüne gideceğiz.” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Afrin bölgesinden çok sayıda DEAŞ’lının uzun bir zamandır Türkiye sınırlarına girdiğine dikkat çekerek, “Bize yönelik tehdit olduğu zaman bizim bunu yok etmemiz lazım.” şeklinde konuştu.
Ilımlı muhalefetin bir Suriye vizyonu ortaya koyduğunu dile getiren Çavuşoğlu, bu grupların olgun bir oluşum olduklarını tüm dünyaya ispatladıkları açıklamasında bulundu.
Çavuşoğlu, Cenevre’de herhangi bir ilerleme kaydedilmemesinin nedeninin rejimin geçiş dönemi, seçimler, anayasa gibi konularda hiçbir şekilde müzakereye yanaşmaması olduğunu vurguladı.
“Baştan sona ılımlı muhalefete hiç yanlış yapmayan, onları satmayan, zik zak çizmeyen ülke Türkiye olmuştur.” diyen Çavuşoğlu, bu nedenle muhalefetin en çok güvendiği ülkenin ise Türkiye olduğuna dikkat çekti.
Çavuşoğlu, Türkiye’nin sadece sahada değil, diplomaside de hangi ülkenin ne gibi çalışmalar yaptığının sıkı takipçisi olduğunu belirtti.
Türkiye’nin Suriye rejimi ile ilişkisinin ne durumda olduğuna ilişkin soruyu ise Çavuşoğlu, “Bizim şu anda rejimle hiçbir ilişkimiz yok. Rejimle doğrudan bir temasımız yok.” diye yanıtladı.