Avukat Hasan Yücelen: “Akıncı, tarafsızlık ilkesine aykırı davrandı”
Avukat Boysan Boyra: “Polis daha titiz ve objektif olmalı” “Böyle giderse, sahip olunacak tek şey anarşi”
Afrika Gazetesi ve mecliste meydana gelen olaylar ile ilgili gözaltına alınan 6 kişi mahkemeye çıkarıldı ve tutuklu yargılanmak üzere cezaevine gönderildi. Bu durum, çok yakın bir tarihte yaşanan bir trafik kazası sonucunda büyük eylemlerin yapılıp Başbakanlığın kapılarının kırılması ve bazı polis memurlarının da zarar gördüğü anların ardından tutuklanma ve gözaltıların olmaması, akıllara “KKTC gerçekten bir hukuk devleti mi?” sorularını getirdi.
Bunun yanında, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın bu olaylar çerçevesinde ‘Güvenlik zafiyeti vardır’ diyerek Polis Genel Müdürlüğü (PGM) ile görüşme yapması ve olaya müdahale edilip konunun araştırılması yönünde ifadelerinin bulunması, önceki yaşanan olaylarda neden bunların yapılmadığı ve akıllarda Akıncı’nın o zaman nerede olduğu sorularının oluşmasına zemin hazırladı.
Avukat Hasan Yücelen, son dönemde yaşanan olaylar çerçevesinde gözaltına alınıp tutuklamaların yapılması ancak daha önceki benzer olaylar ile ilgili hiçbir soruşturma açılmaması hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu.
Yücelen: “KKTC bir hukuk devletidir”
Avukat Hasan Yücelen, gazetemize yaptığı özel açıklamasında KKTC’nin bir hukuk devleti olduğunu ifade ederken, yaşanan süreçte Savcılığın mahkemeden ne talep ettiği veya mahkemede bulunan şahısların kaçmaları ile ilgili bir belirti mi oluşturup tutuklu yargılanmalarına karar verildiği konusunda bilgi sahibi olarak yorum yapılması gerektiğini kaydetti. Suçun ciddiyeti ile ilgili yargılanmada hapislik cezası alma durumları varsa mahkemenin bu kararı verebileceğini aktaran Avukat Hasan Yücelen, karar ile ilgili içeriğin ne olduğunu bilmemesinden dolayı yorum yapmasının doğru olmayacağını dile getirdi.
“En önemli argüman suçun tekrarının olup olmayacağı”
Mahkemenin neye bağlı olarak tutukluluğa karar verdiği konusunun bilinmesi gerektiğini belirten Avukat Yücelen, hukuken bakıldığında mahkemenin yetkileri arasında tutuklama yetkisinin de bulunduğunu kaydederken, ‘Bu yetki her meselede de uygulanır’ diye bir durumun söz konusu olamayacağını söyledi.
Burada mahkemenin takdir yetkisini ‘şahısların tutuklu yargılanmaları’ yönünde kullandığını dile getiren Avukat Hasan Yücelen, bunun yanında mahkemenin birçok benzer meselede de tutuksuz yargılanmalarına karar verdiğini kaydetti. Bu bağlamda en önemli argümanın, suçun tekrarlanma veya şahısların kaçma ihtimalinin olup olmayacağı yönünde olduğunu vurgulayan Hasan Yücelen, tutuklananların vatandaşlık durumlarını da bilmediğini aktarırken, bu nedenle yargılanması devam eden bir meseleye tam vakıf olmadan ithamda bulunmanın hukuken doğru olmayacağının altını çizdi.
“Akıncı, tarafsızlık ilkesine aykırı davrandı”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın bu olaylar çerçevesinde ‘Güvenlik zafiyeti vardır’ diyerek Polis Genel Müdürlüğü(PGM) ile görüşme yapması ve olaya müdahale edilip konunun araştırılması yönünde ifadelerinin bulunması hakkında açıklamalarda bulunan Avukat Hasan Yücelen, Akıncı’nın bu meselede taraf olmasının tarafsızlık ilkesini zedelediğini ifade etti.
Yücelen, bir Cumhurbaşkanı’nın, istediği yönde kararın çıkıp çıkmaması ile ilgili bu kadar aktif olması ve sunulan raporu beğenmeyerek tekrar rapor istemesinin, tarafsızlığına uygun bir davranış olmadığını belirtirken, kendi düşüncesine göre Akıncı’nın bu bağlamda hata yaptığını dile getirdi.
“Kendi gayreti ile bunlar olmuş gibi gösterme çabasında”
Akıncı’nın geçtiğimiz seneki olaylarda neden sesini çıkarmaması konusunda da değerlendirmelerde bulunan Avukat Yücelen, yaşanan olayların hiçbirini tasvip etmediğini ve tümüyle yanlış olduğunu vurgularken, “Kuvvetle muhtemel Sayın Akıncı 2020’de Cumhurbaşkanı adayı olacağı için bu olayların yaşanması ile ilgili toplumsal kitle yönünde hareket eden grubun içine girmesi ve kendisine bu saldırının yapılmasına zemin oluşturması, kendisinin en büyük hatasıdır ve buna devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
Polisin konu ile ilgili durum tespiti yapması halinde mahkemeye intikal ettireceğini kaydeden Avukat Hasan Yücelen, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bu bağlamda sanki kendisinin çabası ile bunların olduğu yönünde bir algı oluşturma çabası içerisinde bulunduğunu dile getirirken, bu durumun her kesime zarar veren bir noktada olduğunu da sözlerine ekledi.
Boyra: “Polis daha titiz ve objektif olmalı”
Avukat Boysan Boyra, Haberal Kıbrıslı’ya yaptığı açıklamasında, Başbakanlığın kapılarının kırılması olayında da kamu malına zarar verme konusunun bulunduğunu kaydederken, polisin o zaman gerektiği gibi soruşturmaları yapmamasının hata olduğunu vurguladı. Ancak o dönemde yapılmayan kontrollerin bu dönem de yapılmaması bakımından gerekçe gösterilebilecek bir konu olmadığını ve onu yapmadığı için mecliste olan olaylara göz yummasının beklenemeyeceğini aktaran Avukat Boysan Boyra, geçtiğimiz hafta yaşanan olaylar ile ilgili polisin yaptığı işin doğru olduğunu belirtti. Her iki durumda da polis tarafından doğru işlemlerin yapılması gerektiğini söyleyen Boysan Boyra, bu açıdan bakıldığında ciddi bir polis zafiyetinin söz konusu olduğunu ifade etti. Avukat Boyra, polisin bu bağlamda daha titizlikle, daha objektif ve ayrımcılık yapmadan hareket edip bu gibi görevleri yerine getirmesinin önemli olduğunu vurguladı.
“Polis zafiyeti süratle giderilmeli”
Gerek Afrika Gazetesi önünde, gerekse de mecliste meydana gelen olayların hafife alınacak olaylar olmadığını kaydeden Avukat Boysan Boyra, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın olay yerinde olduğu anda da yaşananların görüldüğünü ve onların da kabul edilemeyecek davranışlar olduğunu ifade etti.
Bu zafiyetlerin araştırılması gerektiğinin altını çizen Boysan Boyra, durumun Polis Genel Müdürlüğü(PGM)’nden çok, Lefkoşa Polis Genel Müdürlüğü’nün yetki alanı içerisinde bulunduğunu aktarırken, bu bağlamda Lefkoşa PGM’yi öncelikli yetkili polis makamı olarak gördüğünü dile getirdi. Avukat Boysan Boyra, durum böyle iken, Lefkoşa PGM’nin neden bu zafiyeti gösterdiği konusunun da soruşturulması ve araştırılması gerektiğini savunurken, her 2 olay içerisinde de görev eksikliğinin bulunduğunu kaydetti.
Anarşinin herkesin kendi hakkını, kendisinin almaya çalışması olduğunu aktaran Boyra, Polis Kuvvetleri’nin kendi üzerine düşen görevi yerine getirmemesi halinde o ülkede anarşinin başlayacağını ve herkesin kendi hakkını almaya çalışacağını belirtirken, bu açıdan bakıldığında polis zafiyetinin süratle giderilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Hukuk devleti olup olmadığımız konusunda şüpheliyim”
Avukat Boysan Boyra, KKTC’nin hukuk devleti olma konusunda da zafiyetlerinin bulunduğunu aktarırken, demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti ilkelerinin sürekli olarak KKTC içerisinde zedelenmekte olduğunu dile getirdi. Boyra, bu olaylara bakıldığında KKTC’nin hukuk devleti olup olmadığı konusunda ciddi şüphelerinin bulunduğunu belirtti.
Zafiyet konusunda birçok olayın bulunduğunu ve bu bağlamda polisin bir şekilde elini kolunu bağlamakta ve bu gibi olaylara müdahale etme konusunda çekingen davranmakta olduğunu dile getiren Boyra, bu açıdan bakıldığında ilk bakışta ayrımcılık gibi görünse de daha derinden bakılması halinde olayın daha ciddi olduğunu kaydetti. Sadece bahsedilen 2 olayın değil, benzeri bütün olayların dikkate alınıp bu zafiyetin önüne geçilmesi gerektiğini dile getiren Avukat Boysan Boyra, “Ayrımcılıktan uzak, Hukuk devleti ilkelerini uygulamak, polisin görevlerini tam olarak yapması; hepimizin ihtiyacı olan bir şeydir. Buna kendimiz, çocuklarımız ve özgür-demokratik bir ortam için ihtiyacımız vardır.” ifadelerini kullandı.
“Sahip olunacak tek şey anarşi”
Bu açıdan bakıldığında olayların daha derinden incelenmesi gerektiğinin altını çizen Avukat Boysan Boyra, polisin görevlerini yapmaması halinde sahip olunacak şeyin anarşi olacağından dolayı geleceğine endişe ile baktığını kaydederken, bunun yanında bir an önce bu konudaki ilkelerin gözden geçirilmesi ve polisin zafiyetlerin nedenlerini ortaya koyması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Kaynak: Haberal Kıbrıslı