ABD Başkanı Donald Trump’ın çelik ithalatı üzerinden geliştirdiği korumacı söylemin dozunun giderek artması, ticaret savaşları başladı şeklinde yorumlandı.
Trump’ın Avrupa Birliği (AB), Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) Çin gibi rakiplerini hedef alması üzerine dünya ekonomisinin devleri, şimdiden kılıç kuşanıp saf tutmaya başladı. İsveç Başbakanı Stefan Löfven ile görüşmesi ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Trump, çelik başta olmak üzere ticari korumacılığın ülkesinin yerli sanayii için gerekli olduğunu savundu. Geçtiğimiz günlerde Twitter hesabından ‘Ticaret savaşları iyidir ve kazanması kolaydır’ şeklinde kışkırtıcı bir içerik paylaşan Trump’a dünya çelik üreticilerinden de tepkiler gecikmedi.
Çin Önlem Anlamaya Başladı
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, ABD ile yaşanabilecek bir ticaret savaşına karşın Çin’in bütün tedbirleri aldığını ve almaya devam edeceğini vurgulayarak, “Umarım bu kadar ileri gidilmez.” ifadelerini kullandı.
Pasifikte Acil E-Zirve
Çin; ABD’ye çelik ihracatı listesinde yüzde 1 pay ile 11 sırada bulunuyor. Buna rağmen Trump’un Çin’i de hedef alan açıklamaları, asıl meselenin en büyük rakibini durdurma çabası olduğunu gösteriyor. Dün ayrıca Pasifik İttifakı liderleri, telekonferans yöntemiyle yaptıkları toplantıda, ‘ilişkili devlet’ statüsündeki Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda ve Singapur’la entegrasyon sürecinin hızlandırılması kararı aldı. İttifakın bu hamlesi, Trump’a karşı güçlü bir blok oluşturma çabası şeklinde yorumlandı.
ABD’nin çelik ithalatında en ilginç gelişme ise AB ile yaşanıyor. ABD’nin ticarette korumacı uygulamaları 1945 sonrası kurulan ‘transatlantik ittifakı’nın krizi olarak da değerlendiriliyor. İlgili basın toplantısındaki soru üzerine, Trump, AB ülkelerinin çeşitli ticaret bariyerleriyle ABD’nin önünü keserken, ürettikleri araçları ABD’ye rahatça ihraç ettiklerini dile getirdi. Trump, “Eğer biz Avrupalı otomobillere yüzde 25 gümrük vergisi getirirsek, AB bize iyi davranmadı, ticaret açısından durum çok adaletsiz” dedi.
Çelik Yüzünden Üçüncü Kez Karşı Karşıya
Bu açıklamalar, kömür ve çelik rekabeti yüzünden iki ayrı dünya savaşı yaşayan Batılı ülkelerin üçüncü kez çelik için karşı karşıya geldiği şeklinde de yorumlandı. Keza geçtiğimiz günlerde Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, “Endüstrimiz haksız önlemlerle zarar görürken boş boş oturamayız. AB çıkarlarını korumak üzere sert ve gerektiği gibi bir cevap verecektir” demişti. AB Komisyonu Ticaretten Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström da, “Tedbir alınacak ABD ürünlerine yönelik hazırlık yapıyoruz. Bu listede çelik, sanayi ve tarım ürünleri mevcut” bilgisini paylaştı.
Türkiye’den Pamuk Hamlesi
ABD Başkanı Donald Trump’ın tepki çeken çelik ithalatına vergi kararına yönelik Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ”Küresel ticaret savaşlarını başlatacak” yorumunu yaparken, Türkiye’nin ise söz konusu karara yönelik ABD’ye pamuk ile misilleme yapacağı öne sürüldü.
AB’de Misilleme Hazırlığı
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Ticaretten Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström, “Tedbir alınacak ABD ürünlerine yönelik hazırlık yapıyoruz. Bu geçici listeyi AB üyesi ülkelere danışıyoruz ve yakında kamuoyu ile paylaşacağız. Bu listede çelik, sanayi ve tarım ürünleri mevcut.” dedi.
Kömür Çelik Birliği Mi?
Trump’ın suçladığı AB, Avrupa devletleri arasındaki çelik ve sömürgecilik alanındaki mücadeleyi bitirmesi için 1951 yılında Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu adıyla kurulmuştu.
Transatlantikte Çatlak Derinleşiyor
Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel Parlar Dal “Geldiğimiz noktada, ABD ile AB arasında küresel etkisi olacak bir ticaret savaşına start verildiğini görüyoruz” diyor. Emel Parlar Dal analizinde yeni savaşın şifrelerini şu bilgilerle açıklıyor: “Geçmiş dönemlerden farklı olarak, ticaret de önemli bir çatlak karşımıza çıkıyor. Görünen o ki transatlantik ilişkiler, yukarıda bahsettiğimiz kırılma halkalarının üzerinde oturmakta ve transatlantik ortaklık ciddi bir güvensizlik sarmalı içinde. Ticaretten savunmaya, kadar birçok alanda, her iki bloğun farklı tutumlar içinde olmasının küresel politikaya ciddi yansımalarının olması da kaçınılmaz.”
DTÖ’yü hiçe sayıyor
Trump, ülkesinin çelik ithalatında Çin’in payının kağıt üzerindekinden çok daha yüksek olduğunu belirterek, “Ülkemize gelen ithal çeliğin sadece yüzde 2’sinin Çin’e ait olduğu doğru değil. Onlar, ABD’ye diğer ülkeler üzerinden de çelik satıyorlar” sözleriyle açıkladı. Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, Trump’ın seçimlerde kendini destekleyen çelik sektörüne politika geliştirirken kendi halkı ve çelik kullanan beyaz eşya gibi sektörleri de cezalandırdığını söyledi. Vergi kararının çıkması durumunda küresel sistemde ticaret savaşlarının başlayacağını belirten Ekinci, “Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) kurulmasında etkili olan ve onun hamisi ABD’nin bizzat bu örgütün kurallarının hiçe saydığı bir dönem yaşıyoruz. Trump, yalnızca çelik sektörünün değil tüm yerli üreticilerin ve halkın menfaatlerini göz önünde tutmalıydı. Sonuç olarak ABD’nin kendi ekonomisi açısından son derece olumsuz etkileri olacağını düşündüğümüz bu kararın çok uzun süre uygulanabileceğini zannetmiyorum” diye konuştu.
Vergiler ezeli rekabeti başlatır
DEİK Türkiye -ABD İş Konseyi Başkanı (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, ABD’nin bu konuda kendi içerisinde büyük fikir ayrılıkları yaşadığını söyledi. Yalçındağ. Trump’ın Başekonomi Danışmanı Gary Cohn istifasına işaret ederek, “ABD medyasında çıkan haberlere göre, Trump’ı bu gümrük vergilerini uygulamaya koymaktan vazgeçiremediği için istifa ettiği yönünde. Cohn çok haklı. Dünya’da artık ticaret savaşları konuşuluyor. Bu vergiler bu savaşların başlangıcı olabilir” dedi. Yalçındağ’a göre, gelişmeler sonrasında çelik üreticilerini yeni pazar arayışlarına itmesi kaçınılmaz olacak ve bu da ticaret çekişmesini hayli yukarı çekecek bir durumun habercisi.
İki dünya savaşının da nedeni çelik
1870 sonrası dönemde, sömürgecilik yarışı yüzünden defalarca çatışan Batılı sanayileşmiş ülkelerin tüm dünyayı ateşe attıkları iki dünya savaşında milyonlarca insan hayatını kaybetti.
İkinci Dünya Savaşı’nda bile çelik üretiminden vazgeçmeyen Avrupalı ülkeler, fabrikada çalışacak erkekler savaşta olduğu için kadın işçi çalıştırmıştı.